Haber-Yorum

Yeniden Birleşme Sadece İkinci Raşidi Hilafetin Gölgesinde Olacaktır!

Haber:

Arap liderleri bugün yani Salı günü, bazı ülkelerin “İsrail” ile ilişkilerinin normalleşmesinin yanı sıra devam eden bölünmeler ve özellikle Suriye ve Libya olmak üzere bölgede tanık olunan çatışmaları görüşmek üzere 3 yıl aradan sonra ilk kez Cezayir’in ev sahipliğinde düzenlenen zirvede bir araya gelecek.

Cezayir, güvenlik önlemlerini sıkılaştırarak, ülkelerin bayraklarını yükselterek ve katılımcı ülkelerin tarihi eserlerini sergileyerek Arap Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlandı. Cezayir basınına göre, 1 ve 2 Kasım’da Cezayir’de gerçekleştirilecek ve "Yeniden Birleşme" sloganı altında yapılacak olan zirveye 17 Arap liderin katılması bekleniyor. (El-Cezire, 1/11/2022)

Yorum:

Ağlanacak halimize gülüyoruz!

- Yeniden birleşme! Hangi birleşmeden bahsediyorlar, Müslümanların birleşmesinden mi?!

Hızla bir göz atıldığında basiret sahibi olan herkes, bu zirvelerin ve konferansların, gözlere kum serpmekten ve basit fikirli zihinleri aptal yerine koymaktan başka bir şey olmadığını fark edecektir.

Bu birliğin tarihine dönüp bakıldığında, meselelerin hakikatlerini öğrenmek isteyen herkes için bunun, sıkı bir çalışmanın ardından Hilafet Devleti’ni yıkan İngiltere’nin bir ürünü olduğu ortaya çıkacaktır. Şimdi onu parçaladıktan sonra yeniden mi birleşeceksiniz?!

- İngiltere bu birliği, Müslümanların tekrar birleşmelerini ve İslam temelinde bir araya gelmelerini engellemek için kurmuştur. Ayrıca onu, Müslümanların, onları yüzyıllardır gölgesinde bir araya getiren Hilafeti yeniden kurmayı düşünmelerini engellemek için kurmuştur. Yine onu, Sykes-Picot sınırlarını belirlemek ve bu ülkelerdeki çıkarlarını elde etmek ve sömürgeci politikalarını Arap kararlarıyla uygulamak amacıyla etkili bir araç olması için kurmuştur.

- Çünkü bugün dünyaya hükmeden kapitalist sistem, çıkarlar ve onun etrafında çatışan bir sistemdir; nitekim Mısır üzerinden birliği değiştirmeye ve kendi lehine kullanmaya çalışan Amerika’nın meseleye uymaması, İngiltere’ye bağlı diğer ülkeleri Mısır’ı cezalandırmaya ve birliğin merkezini Tunus ile değiştirmeye sevk etmiş ve Arap Birliği, her biri kendi çıkarı için kullanmak isteyen iki akımın çatışma alanı haline gelmiştir. Dahası mesele, sadece bina ve sitenin olduğu -bir aşamada- olması için çalışmalarının dondurulduğu bir noktaya ulaşmıştır. Sonunda Amerika’nın elindeki bir araç haline gelmiş ve İngilizlerin etkisi azalmıştır. O halde bu birlik, İslam düşmanlarının İslam’a karşı kullanmak ve İslam’ın devletinin geri dönmesini engellemek için kullanılan habis bir araçtır.

-     Filistin meselesi de çalıp durdukları hassas bir akordur; bu ise toprakları gasp edilen yaralı ümmetin duygularını okşamak içindir. Bu yüzden Arap Birliği’ne üye olan ülkeler, Filistin meselesini önceliklerinin en üstüne koyuyorlar ve gâsıp Yahudi varlığını kınayan sloganlar atıyorlar. Onu nereye koyarlarsa koysunlar, zirvelerinde nereye yazarlarsa yazsınlar ne fark eder ki? Zira BAE, 2020’de Washington tarafından müzakere edilen bir dizi anlaşma çerçevesinde bu varlıkla ilişkilerini normalleştirip ardından da onu Bahreyn, Fas ve Sudan izlemedi mi! Peki bu normalleşme suçları ne olacak?!

- Ümmeti parçalamaya, onu zayıflatmaya, topraklarını sömürgeleştirmeye ve servetlerini yağmalamaya çalışan birinin altında yeniden birleşme olamaz.

- Büyük ülkelerin çıkarlarına göre hareket ettirilen kuklalar olarak değil de ancak bizler karar vericiler olduğumuz zaman yeniden birleşme olacaktır. Saflarımızı toplayıp birleştirmemiz ve düşmanların yıktıkları ve bir daha geri dönmemesi için canla başla çalıştıkları Müslümanların devletinin gölgesinde yeniden insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmamız için bu parçalayıcı birliklerden ayrılmadıkça yeniden birleşme olmayacaktır. Dolayısıyla her kim yeniden birleşme istiyorsa, buna yönelik çalışmasında Allah Azze ve Celle’yi tasdik etmeli ve sözünü yüceltecek ve bayrağını dalgalandıracak devletini kurmada Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu takip etmelidir.

Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ “İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.” [Enbiya 92]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Zinet es-Sâmit