Haber-Yorum

Rejimler, Ümmetlerinden Ayrıldıkları İçin Tahtlarını Kaybetmekten Korkuyorlar!

Haber:

Ürdünlü yetkililer, yeni hükümetin Doğu Kudüs’teki mevcut durumun düzenini değiştirmeye çalışması halinde Yahudi varlığıyla ikili ilişkilerin zarar göreceği konusunda uyarıda bulundular. (Karmalcom haber sitesi, 7/11/2022).

Yorum:

Arap rejimlerinin içinde yaşadığı fikrî ve siyasi komanın belirtilerinden biri de yöneticileri ve halkları arasındaki tam bir kopukluğun olmasıdır. Zira onlar, her ne kadar halklarının dilini konuşuyor olsalar da fikir ve duygularının kendilerini yönetici olarak atayan kafir Batı yönünde olduğu anlaşılmakta ve belki de Batı, koltuklarını korumak için kendilerinden hoşnut olur diye Müslüman halklarının acısı, baskısı ve aşağılanması pahasına çıkarlarına ve emellerine ulaşmak için her türlü çabayı sarf etmektedirler.

Karakterleri hayasızlık, işleri Müslümanlarla savaşmak olan ve kötülük yapmaktan geri durmayan bu zamanın Ruveybidalarının vakıası işte budur.Yaptıkları ne kadar da kötüdür! Şeytanları onlara, ümmetin düşmanları önündeki aşağılık, alçaklık ve zillet eylemlerini süslü göstermektedir. Nitekim Ürdün rejiminin Wadi Araba’dan, çalınan Gaz Anlaşması’na kadar imzaladığı küçük düşürücü anlaşmaların yanı sıra bunun öncesinde ve sonrasında elektrik karşılığındaki su anlaşmaları ve Yahudilerle olan dostane ilişkilerin ardından bu açıklamanın gelmesi, kesin olanı teyit etmek, bu güzel ülkenin halkının bazı evlatlarının gözündeki şayet hala izi varsa sis perdesini ortadan kaldırmak ve bu rejimin yalnızca Yahudi varlığının güvenliğini ve bekasını korumak için kuran kafir Batı'nın çıkarlarına hizmet etmek için görevli bir varlık olarak kurulduğunu kanıtlamak içindir.

Bu rejimler, hiç Allah’tan korkmadan açıkça günah işledikleri gibi Yahudilerin eylemleri sonucunda haklarının karşı karşıya kaldığı baskılar altında bu mutant varlıkla ilişkileri bozmaya güç yetiremiyorlar. Zira bu rejimler, iktidar koltuğunda kalmak ve efendilerine hizmet ettikleri kadar, Mescid-i Aksa ve sakinleriyle ilgilenmiyorlar. Dolayısıyla Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın yapmalarını ve Filistin’deki kardeşlerimizi öldürmelerini kınamak yerine bu mutant varlığı kökünden söküp atmak ve Filistin’i onun pisliklerinden temizlemek için orduları harekete geçirmeleri ve Allah yolunda cihat etmeyi ilan etmeleri gerekirken bu uyarı, hala bu rejimlerin safında yer alan bazılarının gözüne kum serpmek için gelmiştir.

Yahudilerle ilişkilerinizin devam etmesi veya onlarla ilişkinizin etkilenmesi veya kesilmesi, bu mutant varlığın mübarek İslam topraklarını gasp ettiği ve şerî hükmün onun kökünden söküp atılması gerektirdiği gerçeğini değiştirmeyecektir. Allah’ın izniyle bu, Rabbinin şeriatına ve Rasulü’nün sünnetine bağlı olan pak ve abdestli ellerle olacak ve İslam ümmeti ile birlikte Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti ilan etme eşiğine kadar ulaşacaktır Allah’ın izniyle. Böylece Hilafet, bu ajan rejimleri kökünden söküp atacak ve rejimlerin yok olmasıyla birlikte onların gölgesi olan Yahudi varlığı da ortadan kalkacaktır. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ “Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Abdullah Nasır – Ürdün