Haber-Yorum

Hollanda’da Kur’an’ı Kerim’in Ezberlendiği Okulların Yasaklanmasına Yönelik İlk Adımlar!

Haber:

Hollanda hükümeti, çocukların Arapça ve Kur’an’ı Kerim öğrenebilecekleri Kuran okulları ve diğer özel okullar gibi yaygın İslami eğitim kurumlarına karşı önlemler alıyor.Bu da İslami eğitim müfredatına müdahale etmek, izlemek ve değiştirmek için bir dizi kısıtlayıcı önlemleri gerektiriyor.

Yorum:

Hollanda hükümetinin, Müslüman çocukların dinlerinin temellerini öğrendiği Kur’an’ı Kerim öğreten okullara, merkezlere ve resmi olmayan evlere müdahale etmeye yönelik hamlesi, Hollanda asimilasyon politikasının sert Fransız modelini izleyeceğini gösteriyor.Bir örnek vermek gerekirse: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz günlerde camileri ve İslam merkezlerini kapatarak Müslümanların dinlerini terk etmelerini, laikliği ve demokrasiyi kabul etmelerini ve bir “Fransız İslam’ının” inşa edilmesini talep etti. Nitekim Fransız Müslümanlarının çatı örgütü Fransa İslam Konseyi’ne, Fransa’da bunu destekleyecekleri bir İslam tüzüğünün hazırlanmasını emretti. Ne yazık ki onlar da buna uydular!

Fikri davranış ve tartışma zamanları, Müslümanları liberal demokrasiye meyletmeye ve onları liberal demokrasinin İslam'dan üstün olduğuna ikna etmeye sevk etmektedir. Ama şimdi birçok Batılı ülkenin Müslümanlara karşı davranışı, Batı düşüncesini empoze eden ve İslam düşüncesini yasaklayan güçlü bir liberalizmin davranışıdır. Nitekim İslam beldelerindeki Müslümanlar, açıkça bu vahşi liberalizmle karşı karşıya kalmaktadırlar. Ama şimdi bu canavar yüzünü, Batı toplumlarında yaşayan Müslümanlara çevirmiştir.

Her iki yaklaşım da yumuşak ve sert bir yaklaşım olarak uygun zamana ve uygun yer ve koşullara göre birbirinin yerine geçmesine rağmen Batılı ülkelerin Batı toplumlarındaki Müslümanlara karşı davranışlarının özü asimilasyon fikrine dayanmaktadır.Bu politikanın amacı ise, Müslümanların tamamen asimile olmaları, İslami düşüncelerini laik düşünce ile değiştirmeleri ve sonunda da İslam dairesinden çıkmalarıdır. İşte bu gerçek, Müslümanların Batılı ülkelerdeki varlığı için çok önemli bir husus olan bu asimilasyon politikasının açık ve kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını gerektirmektedir. Ayrıca bu asimilasyon politikasının odaklandığı alanları anlamak da önemlidir. Bu ise dört alanı kapsamaktadır:

Semboller ve ifadeler: İslam’ın kamusal hayatta ortaya çıkışına yönelik İslami semboller ve ifadeler, sorun teşkil etmektedir. Örneğin: Camiler, minareler ve başörtüsü, cilbab ve peçe gibi geleneksel giysiler. Tüm bu ifadeler Şeytanlaştırıldı ve Hollanda’da saldırılara uğradı.

İlahi şerî hükümler: Kadın hakları, erkek çocukların sünneti, kadın-erkek ilişkisi, helal kesim, evlilik, takva, ümmet, Hilafet ve cihat gibi laik liberal görüşle çelişen İslam’ın ilahi hükümleri ve İslami fikirler.

Müslümanları savunan bağımsız gruplar: Bunlar, Müslümanların haklarını savunan ve İslam karşıtı politikaları eleştiren grup veya örgütlerdir. Bu tür gruplar, incelenmeye alınmakta, engellenmekte, susturulmakta ve Şeytanlaştırılmaktadırlar.

İslami eğitim anlayışı: Bunlar, camiler, Kur’an okulları, Arapça ​​okulları, orta öğretim ve ilkokullar gibi İslami kimliğin yayılması ve korunması için İslam’ın öğretildiği ve İslami kişiliklerin oluşturulduğu yerlerdir. Bunlar, Müslümanların dinlerini öğrendikleri ve İslam kültürünün nesilden nesle aktarıldığı birincil kaynaklardır.Şimdi bu kuruluşlar hükümet tarafından hedef gösteriliyor ve siyaset ve medyada Şeytanlaştırılıyorlar.

Bu politikalar, gelecek nesilleri etkilemek için Müslümanları İslam'ın ve İslami eğitimin kaynağından koparmak için tasarlanmıştır. Bu yüzden Müslümanların bu büyük tehlikeyi anlamaları ve bu konuya karşı ölüm kalım meselesi olarak davranmaları gerekmektedir. Zira asimilasyon politikası, adım adım ilerleyen bir süreçtir. Dolayısıyla Müslümanlar, attıkları her adımın hesabını yapmazlarsa, ortada hiçbir şey kalmayıncaya kadar adımlar hızla başka adımları takip edecektir.

Müslümanlar olarak bizler, liberal demokrasinin başarısızlığını ve fikirlerin dayatılmasına başvurarak, özel alanlara müdahale ederek ve dinin öğrenilmesini ve uygulanmasını kısıtlayarak bizi İslam’dan uzaklaştırmaya yönelik alçakça girişimlerini anlamalı ve ifşa etmeliyiz. Bu bir zulümdür ve diktatör rejimlerin ticari alametleridir. Oysa İslam zulümden halidir ve insanlık için bir çözümdür.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Okay Pala - Hollanda