Haber-Yorum

Egemenlik Olmadan Ekonomi Olmaz!

Haber:

18 Şubat 2023 Cumartesi günü El-Hades Haber Ajansı şu başlık altında bir makale yayınladı: “Çöküş ve İkili İlişki Arasında Irak Ekonomisi.” Makalenin yazarı, ülkenin petrol ithalatının arttığını, zira yirmi yıl önce dört milyar Dolar olan ithalatın bugün nüfusun iki katına çıkmasına rağmen yıllık seksen milyar Doları aştığını, arada önemli bir fark olduğu şeklindeki sözleriyle başladı. Sonra halkın %30’u yoksulluk sınırının altında olmasına rağmen bu devasa paranın nereye gittiğini soruyor, ardından da bunun sebebinin kötü yönetim, yolsuzluk ve Amerikan işgaliyle çıkarılan kanunlar olduğu cevabını veriyor. Sonra yolsuzluğa atıfta bulunarak üç devlet otoritesi ve genel müdürler içindeki işlevsel döngülerin artırılmasına ve bu kesimin halk ve diğer devlet çalışanları pahasına sahip oldukları ayrıcalıklara, ödüllere ve çifte maaşlara, buna ek olarak da bu kesimin gelirlerinin çoğunun halkın ve diğer çalışanların pahasına olduğuna odaklanıyor. Onların tüm paralarının yabancı ve diğer ülkelerin bankalarına yatırıldığı ve ülkeye yatırım yapmak için geri dönüşünün engellendiği bilinmektedir. Ardından makalenin yazarı, gıda ürünleri ve hizmet fiyatlarındaki küresel artışa karşı koymak için bu paraların ülkenin evlatları arasında adil bir şekilde dağıtılmasını ortaya koyuyor.

Yorum:

Makalenin yazarının istediği tedavi, sanki görme yetisini ve basiretini kaybetmiş birinin tedavisi gibidir. Çünkü çözümlerini işgalcinin bize dayatmış olduğu vakıadan alıyor ve bunun temelinde de vakıayı iyi teşhis edip onu dışarıdan tedavi etmesi yatıyor.Şunu söyleyebilirim ki sözde Irak devletinin çökmesi için bile bir ekonomik sistem yok. Aksine para ve imtiyazlarla ajan bir yürütme organı tarafından yönetilen, mahkumlara yiyecek ve hizmet sağlayan ve onları sonradan vergi ve harçlar olarak geri alacağı küçük bir ücret karşılığında bir takım iş ve hizmetlere yönlendiren Amerika’dan gelen yasal düzenlemeler var. Maalesef ülkenin gerçeği işte budur; zira o, iradesi, egemenliği ve ekonomisi olmayan esir bir ülkedir; bu yüzden gerek ülkenin gerekse başkalarının şunu anlaması gerekir; herhangi bir ülkenin inşa edilmesi, zenginliklere ve bunların halka geri dönüşü açısından ekonomik güce, sonra ekonomik nizama göre açlıklarını gidermek ve servetlerini dağıtmak için insanların hayatını tanzim eden halkın siyasi akidesinden kaynaklanan siyasi iradeye, sonra da ümmetin kendi kendine yeterliliğini ve ekonomik ve siyasi bağımsızlığını sağlamak için yatırım yoluyla ümmetin tarımsal, endüstriyel ve ticari ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik eksiksiz bir ekonomi politikası benimseye dayanmaktadır. Biz Müslümanlar için bunun, on üç asırdan fazla bir süre Müslümanların hayatını tanzim eden, onları gözeten, güvenliklerini koruyan ve kafirler onu yıkıncaya kadar herhangi bir sınıfın egemenliğine girmediği gibi herhangi bir işgalcinin de boyunduruğuna girmemiş İslam Devleti dışında gerçekleşmesi mümkün değildir. Böylece çobansız ve güvenliksiz kaldığımız gibi kafirler de malları, servetleri, ırzları ve canları ihlal ettiler.

Ey Irak’taki Müslümanlar: Sizin için, işgalciye ve onun yöneticilerden ve ajanlarından oluşan avenelerine karşı ayaklanmaktan ve aranızda İslam ile hükmedecek bir Halife’ye biat etmekten başka bir kurtuluş yoktur. Şüphesiz zafer, yalnızca Allah katındandır

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Hamdânî