Haber-Yorum

Dini Özgürlükler Amerika’nın Elindeki Bir Baskı Aracıdır!

Haber:

27 Mart'ta ABD’nin Taşkent Büyükelçiliği’nde, eski Birleşmiş Milletler (BM) Din Özgürlüğü Özel Raportörü Dr. Ahmed Şahid, Özbekistan’da son beş yıla ilişkin raporunu açıkladı. Rapor, BM Özel Raportörünün 2018’de Özbekistan’a yaptığı son ziyaretten bu yana yaşanan gelişmelere, kazanımlara ve sorunlara değiniyor. Ahmed Şahid, ABD Büyükelçiliği’nde düzenlenen törende şöyle dedi: “Son ziyaretimden bu yana bazı konularda olumlu gelişmeler oldu, ancak sorunların çoğunun değişmemiş olması endişe vericidir.”

Yorum:

Amerika’nın, başta Müslüman ülkeler olmak üzere ülkelerin iç işlerine müdahale etmek, nüfuzunu genişletmek ve onlar üzerinde baskı kurmak için dini özgürlükleri bir silah olarak kullandığı bilinmektedir. Dolayısıyla eski BM Din Özgürlüğü Özel Raportörü Ahmed Şahid’in raporu da Özbekistan hükümeti üzerinde bir baskı olarak görülebilir. Zira Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, 13 Mart’ta şunları söyleyerek bunu açıkça kabul etmek zorunda kalmıştır: “Büyük ülkeler diyor ki: Ey Özbekistan sen hangi taraftasın? Tarafsız olman yeterlidir. Bu tarafa ya da şu tarafa git...” Mirziyoyev bu sözleri, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in 1 Mart’ta Özbekistan’a yaptığı ziyaretin ardından ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in 6 Mart’ta kendisiyle yaptığı telefon görüşmesinin ardından söyledi. Şimdi ise çatışma, Amerika, Rusya ve Çin arasında Orta Asya, özellikle de Özbekistan üzerinden yaşanıyor. Bu sömürgeci ülkelerin birinci hedefi fikri, kültürel ve siyasi işgal de dahil olmak üzere çeşitli araç ve yöntemlerle İslam’ı hayatımızdan çıkarmaktır.

Başkan Mirziyoyev, iktidarda kalabilmek için mutlaka Amerika ve Rusya’yı memnun etmeye çalışacaktır. Bu nedenle çok yönlü bir politika izliyor, yani her iki kayığa da biniyor.

Ey Özbekistan Müslümanları: Başta Amerika olmak üzere sömürgeci ülkeler, dini özgürlükler ve insan hakları kisvesi altında sizin dininizle savaşıyorlar. Onların amacı, sizi fikri, kültürel ve siyasi olarak yoksullaştırmak olduğu gibi servetlerinizi yağmalayarak da mali açıdan yoksullaştırmaktır. Yöneticilerinizin ise konumlarını korumaktan başka bir dertleri yoktur. Bu çıkmazdan kurtulmanın tek yolu, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışan Hizb-ut Tahrir’e yardım elini uzatmaktır. Çünkü Hilafet Devleti, bu sömürgeci devletlerin baskı ve şiddetine son verecektir.

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ “Çalışanlar işte böylesi (bir kurtuluş) için çalışsınlar.” [Saffat 61]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan