Haber-Yorum

Kötü Tuzak Sadece Sahibine Döner!

Haber:

Fransa’da sıcak bir dördüncü gece... Marsilya’da şiddetli çatışmalar, Paris’te bir belediye yakıldı ve göstericiler silahları yağmaladılar.

... El-Cezire muhabiri, Cuma akşamı Marsilya’da (güney Fransa) güvenlik güçleri ile göstericiler arasında şiddetli çatışmaların çıktığını ifade ederek iki polisin yaralandığını ve 80’den fazla kişinin tutuklandığını kaydetti. (El-Cezire Net)

Yorum:

Bu benzeri görülmemiş ve hız kesmeden devam eden şiddet, Fransa toplumu arasındaki guruplar arasındaki şiddetli tıkanıklığın ifadesinden başka bir şey değildir; dolayısıyla bu, refah bakımından hayatı değişmeye başlayan Fransız halkının büyük bir kesimi ile egemen kapitalist sistem arasındaki güven bunalımının bir ifadesidir; bu da hükümetin, kendi çıkarlarını ve yönetici sınıfı temsil eden menfaatçilerin çıkarlarını korumak için uyguladığı kısıtlamalardan kaynaklanmaktadır.

Tabi ki bu, bugün ya da dün doğmadı veya burada ya da oradaki bir olay değildir, aksine kilometre taşları yirmi yılı aşkın bir süre önce çizilmeye başlandı; zira kapitalizm ve onu yönetenlerin iğrençliği, sahte kişisel özgürlüğün ardındaki sapkınlıktan, toplumsal dokunun yıkımından ve aile ilişkilerinin kırılganlığından ve yıkımından başka bir şey başaramadılar. Dolayısıyla bütün bunlar, kapitalizmin mülkiyet özgürlüğünden ve serbest piyasadan elde ettiği başarı perdesiyle örtülmektedir. Böylece tüm siyasi sistem, tahakküm eden sermayeye bağımlı bir hale geldi ve bu perdeler, diğer fakir ya da köleleştirilmiş halkların pahasına bu tahakküm eden sistem için çekildi.

Bu sadece Fransa için değil, tüm dünya için geçerlidir; zira bugün Fransa, yarın Avrupa’nın geri kalanı, sonra Amerikalıları takip ederek tüm dünyaya yayılacaktır.

Vahşi kapitalizmin ağları, tüm dünyayı tahakküm eden sermayenin kölesi haline getirdi; çökmesinin yakınlaşmasıyla birlikte bu halkları umursamayacaktır. Bu nedenle aslen varken bile bir parçalanmışlığı yaşayacaktır. Ancak perdeler inecek, gizlenenler ortaya çıkacak ve böylece insanlık, en korkunç şeyin kapitalizmin vahşeti olduğunu öğrenecektir.

Genç Nahel olayına dönecek olursak, bu olay Fransa ırkçılığı için yeni değildir; 18 yıldır büyük şehirlerin banliyölerinde, özellikle de bir metropol olan Paris’te şiddet yaşanıyor. Bunun nedeni ise, göçmen nesillerin bu banliyölerde yoğunlaşması ve Fransız polisinin sürekli olarak bu göçmenleri reddettiğini ifade ederek aşırı ırkçı olduklarını söylemesidir.Öte yandan göçmenler, yüksek işsizliğe ve artan yoksulluk oranlarına yol açan toplumsal, politik ve ekonomik olarak marjinalleştirilmelerini reddettiklerini ifade etmektedirler.

Bugün Nahel olayıyla birlikte hükümet ve onun borazanları bu ırkçılığı dönüştürmeye ve özellikle İslam’a ve Müslümanlara yöneltmeye çalıştıkları gibi dini mezhepçilik tohumları ekmeye ve bunu da bu çatışmaların içine karıştırmaya çalışıyorlar. Bu ise hükümete bağlı kişilerin hesaplarında ortaya çıkmıştır; zira Abdullah bin Zayed’in “Kararlılık Bizi Birleştirir” konferansında söylediklerini hatırlatarak Fransa’daki olayların sebebinin İslam olduğunu söylüyorlar. Zira Abdullah bin Zayed şöyle demişti: “Karar alma mekanizmasının zayıflığı ya da Avrupalıların siyasi olarak doğrucu olma arzusundan dolayı Ortadoğu’yu ve İslam’ı bizden daha iyi bilmeleri nedeniyle aşırılık yanlılarının ve teröristlerin Avrupa’dan çıktıklarını göreceğimiz gün de gelecektir.”

Kapitalistlerin başlattığı savaş, bu halklara karşı kendi çıkarları için yağmalama ve açgözlülük özgürlüğüdür. Ancak bu halklar birgün geçimleri için harekete geçecekler ve daha sonra düzgün bir yaşam arayışıyla talepleri genişleyecektir; ama onlar için bu yaşam, ancak kapitalizmin kabirlerinden çıkmaları ve insanlıklarına saygı duyan ve işlerini gözeten bir sistem arayışına girmeleriyle sağlanabilecektir.

Hakikatte insanın işlerini, insanın fıtratında var olan ve selim olarak kalması için bu fıtrata uygun olan şeylere göre idare edecek İslam Nizamından başka bir nizam yoktur.

Ey yeryüzünün dört bir tarafındaki Müslümanlar: Çözüm sizin elinizde; o halde İslam’ın yönetimini yeniden tesis etmek ve tüm insanlık için uyumlu olan Allah’ın şeriatını uygulamak için çalışan kardeşlerinize yardımcı olun. Onlar için çözüm işte budur, mutluluk ise her şeyin sahibi olan Allah’ın rızasını kazanmamızdır.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti