- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Amerika, Rusya'nın Arka Bahçesi Olarak Gördüğü Kafkasya'nın Kapılarında!
Haber:
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile bir görüşme gerçekleştirdi, görüşmede Karabağ bölgesindeki son gelişmeler ele alındı. Bu, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 78. oturum toplantılarının oturum aralarında gerçekleşti.İki bakanın görüşmesine ilişkin bir ayrıntı verilmedi.
Salı günü erken saatlerde Azerbaycan Savunma Kuvvetleri, Karabağ bölgesinde anayasal düzeni sağlamak amacıyla terörle mücadele operasyonunun başlatıldığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde, Ermenistan’a bağlı yasadışı güçlerin son birkaç aydır sistematik olarak Azerbaycan ordusunun mevzilerine ateş açması, mayın döşemeye devam etmesi ve tahkimat çalışmaları yürütmesi nedeniyle gerilimin arttığı belirtildi.
27 Eylül 2020’de Azerbaycan ordusu, Karabağ’da işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için operasyon başlattı;44 gün süren şiddetli çatışmaların ardından Azerbaycan ve Ermenistan, Rusya’nın arabuluculuk ettiği ateşkes anlaşmasına (üçlü anlaşma) ulaştı ve bu anlaşma, Bakü’nün işgal altındaki bölgelerin kontrolünü yeniden ele etmesini öngörüyordu. (Ajanslar)
Yorum:
Güney Kafkasya, özellikle Kuzey Kafkasya’nın Rusya’nın geçitlerinden birini temsil etmesi nedeniyle Rusya’yı güneyden kuşatmaya çalışan Amerika da dahil büyük güçler için stratejik bir önem taşıyor; buradaki tehlike, buranın sakinlerinin çoğunluğunun Müslüman olmasından, Kafkasya’nın Rusya’nın arka bahçesi olarak görülmesinden ve buranın tarih boyunca huzursuzluk ve şiddetli gerilimlerin yaşandığı bir bölge olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca bu bölgenin sakinleri çok güçlü insanlar ve birinci sınıf savaşçılar olup konumu da stratejiktir; zira Rusya, Türkiye ve İran arasında bir bağlantı noktasını temsil etmekle birlikte toprakları da yer altı ve yer üstü servetleri açısından zengindir. Bu yüzden Rusya, Sovyet döneminde büyük güçlerin kendisine erişimini engellemeye çalışmış ve bunu Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra da sürdürmüştür; zira bu, onun için bir endişe ve sıkıntı kaynağıdır. Bu arada Çeçenistan ve küçük Kafkas devletleri, Rusya’nın hegemonyasından kurtulmak için fırsat kolluyorlar.
Rusya, 2008 yılında renkli devrim enfeksiyonu yayıldığında Gürcistan’da yaptığı gibi, bu ülkeyi güç kullanarak baskı altına almaya, terörize ve tehdit etmeye çalışıyor.
Türkiye, Amerika’nın desteğiyle, ırk ve dini istismar ederek, dalavere yaparak ve Azerbaycan’da Rusların prangasından kurtuluşu bahane ederek bu bölgeye girmeyi başarmış ve ona askeri olarak yardımda bulunmuştur. Nitekim 2020 yılında Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan savaş Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanmış, bunun üzerine topraklarının bir kısmını geri almış ve bir de ateşkes imzalanmıştı; şimdi bugün yeniden ateş hattında çatışmalar yaşanıyor.
Bu, askeri düzeyde olandı. Siyasi düzeyde olana gelince; Görünen o ki Amerika, bölgedeki Amerikan çıkarlarına hizmet etmesi amacıyla Azerbaycan gibi Ermenistan’ı da kendine tabi kılmak için Ermeni liderler ve politikacılarla bir hat açmıştır; dolayısıyla Ermenistan’ın siyasetçileri ve liderleri ne kadar inatçı olursa, Azerbaycan’la birlikte yaraları bir o kadar açılacaktır.
Bugün Amerika’nın Rusya’yı arka bahçelerinden ve her yönden söküp atması için çok uygun bir zamandır; bunun nedeni, Rusya’nın aptallığı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından temsil edilen Rus liderliğinin Ukrayna ile savaşa girme konusunda aldığı yanlış ve ölümcül karardır ki bu daRusya’nın etrafındaki kırılgan nüfuzunu korumakla meşgul olmasına ve tamamen felce uğramasına yol açmıştır.
Bu olaylar, Gürcistan’da Rusya’nın adamlarını iktidardan uzaklaştırmak için bir darbe hazırlığı haberleriyle örtüşmekte olup Rusya, Orta Asya ülkelerinde yaşananların yanı sıra Ukrayna’yı da bunun arkasında olmakla suçlamıştır.
İran’ın tutumu, Amerika’nın yörüngesinde dönen bir ülke olmasına rağmen Azerbaycan’ı destekleme konusunda destekleyici veya etkili değildir; bunun nedeni ise, özellikle sayıları milyonları bulan Azerbaycan sınırındakiler olmak üzere topraklarında bulunan Azeri azınlıktan korkmasıdır; zira İran, bu bölgelerin Azerbaycan’a ilhak edilmesi talebinden korkuyor. Bir konu daha var ki o da, Azerbaycan yöneticilerinin Yahudi varlığının liderleriyle iyi ilişkilerinin olmasıdır; bu nedenle pek hevesli olmadığı gibi Azerbaycan’ın Ermenistan pahasına güçlenmesinden korkuyor. Ayrıca daha önceki savaşlarda İran, Azerbaycan pahasına Ermenistan’ı desteklemişti.
Amerika, birçok nedenden dolayı Kafkasya bölgesine nüfuz etme ve buraya yoğunlaşma konusunda ciddidir. Ancak çok hazin olan ise, Erdoğan ve diğerleri gibi Müslümanların başındaki yöneticilerin, Müslümanlar pahasına Amerika’nın politikasını uygulamaya yönelik araçlar olmalarıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî