- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ürdün Kralı: “Mülteci Meselesi, Hepimizi Rahatsız Edecek Şekilde Geri Dönebilir”
Haber:
Ürdün kralı İkinci Abdullah, Suriye’nin güneyindeki istikrarsızlık yüzünden mülteci meselesinin “hepimizi rahatsız edecek şekilde” geri dönebileceğini söyledi. Ürdün kralı, “Monitor” ve “Semafor” medya kuruluşlarının Çarşamba günü uluslararası siyaset ve medya liderlerinin katılımıyla düzenlediği Ortadoğu Küresel Zirvesi sırasında Monitor Medya Vakfı Başkanı Andrew Parasiliti ile yaptığı röportajda, mülteci meselesine uluslararası ilginin azaldığına ve uluslararası toplumdan gelen desteğin önemli ölçüde zayıfladığına dikkat çekti. Kral İkinci Abdullah şunu da ekledi: “Bölgede karşı karşıya kaldığımız zorluklar göz önüne alındığında, yeni bir mülteci dalgası daha yaşanırsa durum daha da kötüleşecektir.” (Ürdün “Petra” Ajansı)
Yorum:
Dünyada mülteci sorunu ne zamandan beri başladı?Ürdün Kralı bunun ne zaman başladığını biliyor mu? Mülteci sorununun, onun atalarının ve onlar gibilerinin iktidara gelmesinden beri başladığını bilmiyor mu? Mülteci meselesi, dedenizin kendisine İngilizlerle komplo kurduğu Hilafetin yıkılmasından sonra başladı ki şunu söyleyen doğru söylemiştir: Köpekler aslanı olmayanlara saldırır ve azgın zorbanın hamlesinden de korkar!
Gerçekten de İslam ümmetinin kendisini savunacak ve koruyacak bir aslanı yok; dolayısıyla kendisine havlayıp duran köpeklerden başka bir şey kalmadı. Şayet Allah insanları hayatı sevecek ve savaştan ya da ölümden kaçmak için güvenli bir yer araştıracak şekilde yaratmamış olsaydı bu insanlar, köpeklerin kendilerine yönelik havlamalarını işitmemek için evlerinde kalıp ölürlerdi.
Gerçekten Müslümanların kendilerini koruyacak ve kendilerini savunacak bir aslanları yok; dolayısıyla sadece insanların etlerini dişleyen ve hiçbir şekilde insanların işlerini gözemeyen köpekleri görüyorsunuz ve bu köpekler yalnız hak sözü söyleyenleri tutuklamayı ve sürgün etmeyi başarıyor! Bu köpeklerin Yahudilerle ilişkileri normalleştirmek ve onları memnun etmek için yarıştıklarını görüyorsunuz, Ürdün’e ve diğer Müslüman ülkelere giren Yahudi ve Amerikalılara izzeti ikram edilip onurlandırıldığını, Müslümanların ise onların nazarında terörist olduğunu görüyorsunuz.
Evet, İslam ümmeti kendisini koruyacak aslanlarını bekliyor ve bu yöneticilerden ise kötülük ve komplodan başka hiçbir şey beklemiyor; İslam ümmeti onlardan, Filistin davası için ihanet ve komplo bekliyor ve İslam ümmeti bu yöneticilerden Yahudilerle ilişkileri normalleştirmesini bekliyor. Ürdün kralından beklediğimiz de işte budur; dolayısıyla ondan, insanları Yahudilerin kanalizasyon suyuyla sulamasından başka bir şey beklemiyoruz, ondan özelleştirmeden ve devletin mallarını Yahudilere satmasından başka bir şey beklemiyoruz ve ondan davet taşıyıcılarını tutuklamasından başka bir şey beklemiyoruz; bu yüzden Ürdün kralından, Mescid-i Aksa’yı kurtarmasını beklemediğimiz gibi mültecileri barındırmasını da beklemiyoruz; aksine şu şekilde söylemesini bekliyoruz, mülteci meselesi “rahatsız edicidir.”
Ey Ürdün halkı: Sizlerin Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Libya’da, Fas’ta, Afganistan’da ve diğer İslam ülkelerinde kardeşleriniz var. O halde yeryüzünde Allah’ın hükmünü ikame etmek için çalışanlarla birlikte çalışın, Ensar gibi olun, Hilafete yardım edin ve Ensar’ın Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e biat ettiği gibi sizde onun kurulması için biat edin.
Siz ey yöneticiler! İstisnasız hepiniz akıbetinizi bekleyin; zira İslam ümmetinin aslanı yakında geri dönecek ve o zaman Amerikalı ve Yahudi efendilerinizin size hiçbir faydası olmayacaktır. O halde zafer gününü ve Allah Subhanehu’nun bize müjdelediği fetih gününü bekleyin. Zira sizin akıbetiniz, Allah’ın sizin hakkınızdaki hükmü olacaktır. Tıpkı Allahu Teala’nın şöyle buyurduğu gibi: قُلْ يَوْمَ الْفَتْحِ لَا يَنفَعُ الَّذِينَ كَفَرُوا إِيمَانُهُمْ وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ * فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ وَانتَظِرْ إِنَّهُم مُّنتَظِرُونَ “De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkârcılara (o gün ettikleri) imanları fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de tanınmayacaktır!Artık sen onlara aldırma ve bekle. Zaten onlar da bekliyorlar.” [Secde 29-30]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selim – Mübarek Toprak (Filistin)