Haber-Yorum

Savaş Zamanında En Çirkin Olan Şey İhanettir, Bundan Daha Çirkin Olan İse Dine İhanettir!

Haber:

Mekke’deki Mescid-i Haram (Kâbe) imamı Sudeysi’nin, Filistin halkına yönelik savaş hakkında şöyle bir açıklama yaptığı kaydedildi: “Onlar için duaya yönelmeleri gerekir, Müslümanların bu fitneye ve ayrılıkçı olaylara alet olmamaları ve yöneticilerine itaat etmeleri gerekir… Üzerlerine vazife olmayan şeylere karışmamalıdırlar.”

Yorum:

Yok oluşumuz tüm hızıyla devam edip kanlarımız denizlere akarken sömürgecinin kölesi utanç verici yöneticilerin ihanetini daha henüz bitirememişken bir de hain ve münafık kurralar karşımıza çıktı! Bu Siyonist Haçlı barbarlığı ve vahşiliği karşısında, çocuklarımız, kadınlarımız ve yaşlılarımız yok ediliyor ve düşmanımıza bizi öldürmeleri için sebepler sağlayan hain ve utanç verici yöneticilerin tam bir suç ortaklığı sayesinde de kanlarımız dökülüyor. Nitekim bizi öldürdükleri mühimmat malzemeleri bizin yurdumuzdaki üslerden temin ediliyor ki böylece çocukları ve kadınları öldüren, camileri rüku eden yaşlıların üzerine yıkan, hastaneleri bombalayan ve hasta ve yaralıları öldüren uçaklar bizim üslerimizden kalkıyor… ajanlık ve ihanet bataklığında boğulmuş bu kafir ihanet ve utanç verici rejimlere karşın bir de karşımıza zorba yönetimin başındaki Ruveybidaların dünyasına karşılık kendi dinini ve zimmetini satan düzenbaz bir adam çıktı; zira onun kazandığı şey kalbine egemen oldu, kalbi katılaştı, sonra Şeytan ona musallat oldu, onu baştan çıkarınca o da dinini ifsat etti; böylece bu hain adam yöneticinin ajanı oldu; sonra da gerek yalanlarıyla gerekse yöneticiler, yöneticilere itaat etmek, yöneticiye ve sorumlulara muhalefet etmenin ve yöneticilere karşı çıkmanın haram olduğu hakkındaki konuşmasıyla onları ayartmasından dolayı insanlar onu bir kenara attı… Onun tüm konuşmalarının hain ve ajan yöneticilerin istihbarat servisleri tarafından formüle edildiği, sonra da yalancı, düzenbaz ve münafık adamın onu konuştuğu, dahası onun, ayak takımını saptırıp baştan çıkarmak ve hain ve ajan tiranların yönetimini meşrulaştırmak için zahit kılığına bürünmüş bir muhbir olduğu bilinmelidir.     

Bu düzenbaz adam bununla da yetinmedi, bir de yalanına fıkıh kisvesini giydirdi ve onu da şeriatın kaynakları olarak gösterdi; sonra tiranlığı, zulmü ve Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla olan yönetimi meşru göstermek için Ubade İbn es-Sâmit Radıyallahu Anh’ın hadisini esas aldı; bu kötü fakih, fıkıh kisvesi altında dalalet elbisesini giydi, kelimelerin yerlerini değiştirdi, yaratılanların efendisinin hadisini farklı bir bağlamda aktardı ve onu, vakıasına ve konumuna aykırı bir şekilde kullandı; düzenbazların ve tiranların yönetimini meşrulaştırmak için celil Sahabi Ubade İbn es-Sâmit Radıyallahu Anh’ın hadisini kullanarak yaptığı şey işte budur.

دخلنا على عبادة بن الصامت وهو مريض، فقُلْنا أصْلَحَكَ اللَّهُ، حَدِّثْ بحَدِيثٍ يَنْفَعُكَ اللهُ به، سَمِعْتَهُ مِنَ النَّبيِّ صلى الله عليه وسلم، قالَ:دَعانا النَّبيُّ صلى الله عليه وسلم فَبايَعْناهُ، فقالَ فِيما أخَذَ عَلَيْنا: أنْ بايَعَنا علَى السَّمْعِ والطَّاعَةِ، في مَنْشَطِنا ومَكْرَهِنا، وعُسْرِنا ويُسْرِنا، وأَثَرَةً عَلَيْنا، وأَنْ لا نُنازِعَ الأمْرَ أهْلَهُ، إلَّا أنْ تَرَوْا كُفْراً بَواحاً، عِنْدَكُمْ مِنَ اللهِ فيه بُرْهانٌ“Hasta haldeyken Ubade Bin Samit’in yanına girdik ve ona dedik ki: Allah sana afiyet versin. Bize Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den işittiğin ve Allah’ın sana faydalı kıldığı bir hadisi anlat. O da dedi ki: Nebi Sallallahu Aelyhi ve Sellem, bizi çağırdı ve biz de ona biat ettik. Bizden biat alırken söylediği sözler arasında şunlar vardı: Hoşumuza giden ve gitmeyen hususlarda, zor ve kolay günlerimizde ve başkalarının bize tercih edilmesi hâlinde bile dinleyip itaat etmek, Allah’tan kesin bir delilin bulunduğu apaçık bir küfür hâli görmedikçe emir sahipleri ile çekişmemek üzere biat ettik.” [Sahih-i Buhari.]

Ubade İbn es-Sâmit Radıyallahu Anh’ın hadisini, zamanımızın tiranlarına ve ülkemizin hainlerine indirgemek, büyük bir iftiradır. Ancak gururlu Gazze’nin mazlumlarının saf kanları ve masum çocukların vücut parçaları ifşa olup ortaya çıkınca, bu utanç verici yöneticilerin ihaneti de ifşa oldu. Tüm bu utanç verici yöneticilerin Allah ve Rasulüne karşı çıkması ve Allah’ın düşmanı olan kafirlerle dostluğu meşru göstermek için Allah’ın dostlarını hatta Nebi’si Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetine savaş açması, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere ihanettir. Dolayısıyla böyle günahkâr bir haini, ancak kendisi gibi adi bir hain koruyup kollar!

Savaş zamanında en çirkin olan şey ihanettir, bundan daha çirkin olan ise dine ihanettir; o halde müjdeler olsun ey şerli ilim tekneleri, ey münafık kurralar, ey fakihlerin cesetleri ve Şeytanların kalpleri; çünkü yarın hasmınızın, siz ve şerli yöneticileriniz ile Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ümmetinin arasındaki bağları kopardığı gün olacaktır!

إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوُا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الأَسْبَابُ، وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ “İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.” [Bakara 166-167]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Münâcî Muhammed