Haber - Yorum

Kan Sütunlarından İlki Yıkıldı

Haber:

Ulusal güvenlik danışmanı, iki başkanın dışişleri bakanı ve önde gelen bir Amerikan dış politika yetkilisi olan Henry Kissinger, Çarşamba günü Connecticut’taki evinde 100 yaşında öldü. (El Cezire Net)

Yorum:

Henry Kissinger, 1938 yılında ailesiyle birlikte Almanya’dan kaçan Yahudi bir mülteciydi ve kader onu 1969’da Ulusal Güvenlik Danışmanlığına getirdi.

Kissinger, Amerika Birleşik Devletleri’nin modern tarihinin en önde gelen politikacılarından biri olarak kabul ediliyor; zira kendisi, Amerikan dış politikasında net ve silinmez izler bırakan isimlerden biri olup yıldızı ise 1970’li yıllarda Cumhuriyetçi Başkan Richard Nixon döneminde Dışişleri Bakanı olarak çalışırken parladı. Onun ilişkileri, Çinli diplomatlara karşı netliği, Amerika ile eski Sovyetler Birliği arasındaki silahların sınırlandırılmasında önemli rolü vardı; ayrıca onun Mısır ile Yahudi varlığı arasındaki savaşta ve Kuzey Vietnam ile yapılan barış anlaşmalarında unutulmaz bir rolü olduğu gibi Amerikan siyasetine hizmet etme noktasında sayısız turları vardır... Şayet onun tarihini anlatmaya kalkışsak çok zaman alacak ve bu yazı da yeterli olmayacaktır; ama ben, Henry Kissinger’ın modern çağın en yıkıcı ve en kanlısı olarak kabul edilen diğer yönünü yansıtmak istiyorum; nitekim o, günümüz küresel ekonomik yıkımın temel taşıdır; ayrıca bugün dünyanın yok oluşunun en önemli detayı kabul edilen Petrodolar denilen anlaşmada altın ile para birimleri arasındaki bağı koparan ve petrolü dolara bağlayan da odur.

Nitekim kan, bu kişiyle bağlantılıdır; zira Washington’un aylar önce kendisine yönelik bir darbeye sponsor olmasının ardından Salvador Allende’nin Şili’de dökülen kanı, onun Eylül 1973’te tasfiye edilmesine ve ülkede kanlı bir askeri diktatörlüğün kurulmasına yol açtı; ayrıca Bangladeşli devrimcilerin kanı, Vietnam Savaşı’nın son çarpışmalarının ortasında Amerikan ordusu tarafından bombalanan Kamboçya halkının kanı ve Doğu Timor halkının kanı, evet bütün bunlar Kissinger’ın aşırı gerçekçilik olarak nitelendirilen politikaları nedeniyle oldu.

ABD’nin dünyadaki en önemli özgür güç olduğuna inandığını ve ABD barbarlığını kuranın onun olduğunu söyleyen bir çalışma da var.

Henry Kissinger, Amerikan diktatörlüğünün üzerine kurulduğu en önemli temellerden biri olarak kabul ediliyor.

Allah’tan, bu özellikleri taşıyan bu adamın ölümünün, başta Müslümanlar olmak üzere insanlığın kanını dökmeye devam eden Amerikan diktatörlüğünün sonunun başlangıcı olmasını niyaz ediyorum; zira bugün gördüklerimiz, yeryüzünün her yerinde Müslüman kanının aktığının, çifte standartların, zulüm ve zulümatların yaygınlaştığının en büyük kanıtıdır. Dolayısıyla insanlık, bu diktatörlüğü durdurmak için harekete geçmediği sürece bu son bulmayacaktır.

Ey dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar: İnsanlığı bu zulümden, insan yapımı kanunlardan, çifte standartlardan ve dökülen kandan kurtarmak, ancak yeniden Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek ve Subhanehu’nun Allah’ın izniyle Raşidi Hilafetin geri dönüşüyle ilgili vaadinin gerçekleştirmek için çalışmanın yanı sıra ümmeti bilinçlendirmek için ümmetle birlikte çalışmakla, her bir Müslümanın yeniden Allah’ın indirdikleriyle hükmetme yönündeki sorumluluğu taşımasıyla ve Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten ve ümmete hiçbir güç ve kuvvetin olmadığını hissettiren bu hainleri alt üst edebilecek gücün temelinin kendisi olduğu noktasında ümmeti bilinçlendirmekle olacaktır! Dahası bizler güç ehliyiz ve bizler, her samimi Müslümanın sahip olduğu gücü kullanması halinde Allah’ın şeriatını ikame etmekle ilgileniyoruz. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْساً إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْراً “Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.” [Talak 7]

Dolayısıyla Allah’ın size verdiği her şeyi, yeniden Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için çalışmakta kullanmalısınız. Zira bundaki hayır büyük olup bu da sadece Müslüman için değil, aksine tüm insanlık içindir.

Artık vizyon netleşti; zira şüphesiz kendisiyle yönetildiğimiz şeyden Allah razı olmamakta, yöneticilerimiz Allah’tan korkmamakta, şayet böyle değillerse O’na iman etmemektedirler. Bu yüzden Müslümanların, bu kâinata ihtişamını ve insanlığa izzet ve onurunu yeniden kazandıracak, Müslümanlara gerçek statülerini yeniden iade edecek ve onlara risaletlerini davet ve cihat yoluyla tüm dünyaya taşımalarının yolunun hazırlayacak olan İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışması gerekir.

Ey kuvvet ehli, gün sizin gününüzdür; o halde bu ümmetin Ensarları olun ve Müslümanların ırzlarını, akan kanları ve Müslüman olmaktan başka hiçbir günahı olmadığı halde öldürülen çocukları savunan adamlar olun.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti