Haber - Yorum

İngiliz Medyası Hizb-ut Tahrir'in Davetini Baltalamaya Çalışıyor

Haber:

Bazı İngiliz gazeteleri kendi web sitelerinde, Hizb-ut Tahrir’in daveti ve Filistin’de olup bitenlere ilişkin tutumu hakkında, Hizb-ut Tahrir’in aşırıcı bir parti olduğunu, cihat ve “İsrail” devletini ortadan kaldırılması çağrısında bulunduğunu yayınladı.Gazeteler, Hizbin Mısır ve Türkiye büyükelçilikleri önünde düzenlediği ve Müslüman ordularına Gazze halkını ve Filistin’i kurtarmak için harekete geçme çağrısında bulunduğu tutumlarından bahsetti. Gazeteler, cihat çağrısının İngiliz yasalarına göre suç sayılan bir şiddet çağrısı olduğunu iddia etti.

Yorum:

7 Ekim olaylarından bu yana genel olarak İngiliz ve Batı medyası, Yahudi işgalcinin İsra ve Mirac topraklarında yaptıklarından dolayı tepkilerin durdurulması ve onun ortadan kaldırılması gereken bir terörizm olduğuna odaklanıyor ve propagandasını yapıyorlar. Bu yüzden mücahitlerin saldırılarının kınanması ve bunların terör saldırısı olduğunu kabul edilmesi gerektiği şeklinde herkesin görebileceği platformlar oluşturdular; Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar? Nitekim Kafirler, kendi türettikleri mutant Yahudi devletçiğinin yaşamış olduğu büyük yenilgisinden dolayı öfkelendiler; bu yüzden de parayla, silahlarla, medya ve politikalarıyla onun yardımına koştular, mutant devlet de fesat saçarak izzetli Gazze’de binlerce insanı öldürüp yerinden etti ve yok etmediği tek bir ağaç ya da taş bırakmadı ancak burunları yerlere sürtüldü ve hala mücahitlerden acı darbeler alıyorlar; dahası dünyanın bütün ülkelerindeki kamuoyu onların aleyhine döndü ve artık ne onlar ne de efendileri ne yaptıklarını bilmiyorlar. وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللهُ وَاللهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ “Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.” [Enfal 30]

Hizb-ut Tahrir’in daveti onları öfkelendirdi ve uykularını kaçırdı; zira ordulara, Filistin’e yardım etmek ve Müslümanları tevhid bayrağı altında birleştirmek için harekete geçmeleri çağrısında bulunmak, onların Müslüman ülkeler üzerindeki hakimiyetlerinin sona ermesi ve dünya liderliğinden geri çekilmeleri anlamına gelmektedir. Bu yüzden Hizbin gençlerini, Müslümanlar arasında kök salmış ve yayılmış olan davetlerinden vazgeçireceklerini zannederek Hizbin davetini çarpıtmak ve üyelerine saldırmak için düğmeye bastılar; ama onların saldırıları sadece Hizbin davetinin yayılmasını ve Müslüman toplulukların onun etrafında toplanması artırdı; zira hak davet galip gelecek, batıl davet ise kesinlikle yok olup gidecektir.

Şiddetten bahsediyorlar ama bugüne kadar milyonları öldürdükleri dünya savaşlarını, işgal ettikleri, halklarını öldürdükleri ve servetlerini sömürdükleri onlarca ülkeyi unutuyorlar; zira Afganistan ve Irak örneği bize hiç de uzak değildir. Bugün onlar, Filistin halkına yönelik katliamlarında Yahudilerin yanında yer alıyorlar ve bunu ilan etmekten de hiç utanmıyorlar. Zira onlar için Müslümanların kanının hiçbir değeri yoktur, aksine İslam ile bağlantılı her şeyle savaşmaya çalışıyorlar ama hayal kırıklığına uğradılar ve kaybettiler. Şüphesiz Allah Kendi dinine mutlaka yardım edecektir. Zira Subhanehu şöyle buyurmuştur: كَتَبَ اللهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ “Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.” [Mücadele 21]

Şüphesiz bizler, insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetle ele ele vermek istiyoruz, Selahaddin Eyyubi ve Mutasım’ın torunlarıyla ele ele vermek istiyoruz ve sizlerle ele ele vermek istiyoruz ey Müslümanlar; o halde Filistin’deki kardeşlerinize yardım etmekten geri durmayın ve Müslüman ordularını, bu dine yardım etmeye ve aşağılık ajanları kaldırıp atmaya çağırın. Zira zafer, sadece bir saatlik bir sabırdır, sabrın bir kısmı da münkeri değiştirmek için çalışmaktır. Peki Müslümanların dinlerini tatbik edecek, kanlarını ve namuslarını koruyacak bir devletlerinin olmamasından daha büyük bir münker var mıdır?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdurrahman Eyyubi