- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kazakistan ve Afganistan, Kapitalist Sistemi Takip Ediyorlar!
Haber:
Kazinform Haber Ajansı’nın 29 Aralık tarihli haberinde, “Kazakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aybek Smadiyarov’un Kazinform muhabirine, Kazak yetkililerinin Taliban’ı yasaklı örgütler listesinden çıkarmaya karar verdiklerini belirtti.
- Bu kararın alınmasının nedeni nedir?
- Kazakistan’ın, ülkede yasaklanan terör örgütlerinin ulusal listesini güncellemek amacıyla düzenli olarak gözden geçirmekte olup bu sürecin bir parçası olarak, BM uygulamalarına göre “Taliban” Hareketi’nin bu listeden çıkarılmasına, dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı kararlarına göre Hareketin, “BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanınan örgütler listesinde yer almamasına karar verilmiştir.
- Peki Kazakistan ile Taliban arasındaki diplomatik temaslar nasıl gelişecek?
- Siyasi temaslar açısından, Kazakistan’ın Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından alınan kararlara sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam edeceğini vurgulamak isterim.”
Yorum:
Başlangıçta Taliban Afganistan’da iktidara geldiğinde Kazakistan, Taliban’ın meşruiyetini tanımamış ve “BM Güvenlik Konseyi’nin diğer ülkelere tehdit oluşturan grupların varlığının önlenmesi ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi yönündeki açıklamasını desteklediğini” belirtmişti. Peki bugün, iki cumhuriyet arasındaki ilişkileri değiştiren şey nedir?
Birincisi: Kabil’deki Kazak büyükelçiliği, yeni hükümetin 2021 yılında iktidara gelmesinden bu yana, sadece iş birliğinin Taliban ile değil Afganistan’la da olduğu uyarısıyla faaliyetlerde bulunmaya ve ticari ilişkiler kurmaya devam etmiştir. Nitekim Nisan 2023’te Kazakistan, Taliban’ın Astana'daki Afgan büyükelçiliğini devralmasına ve çalışmaya başlamasına izin verdi. Bugün de Kazak yetkililer, bir kez daha BM Güvenlik Konseyi’ne atıfta bulunarak Taliban’ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasına karar verdiklerini belirten yeni bir açıklama yayınladılar. Yani bizzat mevcut olan ticari ilişkileri resmi olarak “meşrulaştırmaya” karar verdiler; çünkü Kazakistan’ın, yasaklı örgütler listesinde yer alan ve aynı zamanda terör örgütü olarak kabul edilen bir örgütle ticaret yaptığı ortaya çıkmıştır.
İkincisi: Rusya’ya bağımlı olan Kazakistan, devlet güvenliğiyle ilgili konularda efendisinin onayı olmadan karar vermesi imkansızdır. Rus yetkililer Taliban’ı 2003 yılında yasaklı ve terör örgütleri listesine eklemişti. Daha sonra Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) içindeki tüm komşu cumhuriyetler bu yasaklı örgütler listesini onaylamış ve Taliban’ın terörist olduğu tespit edilerek Orta Asya’nın tamamında yasaklanmıştı. Bu nedenle Kazakistan’ın CSTO maddelerini ihlal etmeye ve tek taraflı olarak Taliban’ı bu listeden çıkarmaya karar vermesi şaşırtıcıdır.
Bugün ekonomik ve siyasi yaptırımlara maruz kalan Rusya, kaynaklarını satmak için dolambaçlı yollara başvuruyor. Bu arada Kazakistan Rusya için bir fırsatı temsil ediyor. Bu amaçla Kasım Cömert Tokayev, sözde Rusya’dan bağımsız olduğunu ve bazı sorunların çözümünde özerk olduğunu gösteriyor. Örneğin Rusya açısından önemli olan şey, Ukrayna'da ele geçirilen topraklardır. Nitekim görünüşte Kremlin’in tutumundan bağımsız olduğunu ortaya koyan Tokayev, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin Ukrayna’dan bağımsızlığını tanımadığını söyledi. Ayrıca Kazakistan'daki Taliban Hareketi’nin Rusya’nın 2003 yılında hazırladığı terör örgütleri listesinden çıkarılması da aynı şekilde bu hilelerden biridir.
Zaten Taliban da uluslararası toplum tarafından tanınmak istiyor ve birçok ülkeyle ticari ilişkiler kurmaya çalışıyor. Ancak Taliban uluslararası toplumun şartlarına göre ilişkiler kuruyor; zira insan yapımı kapitalizmin şerir sistemiyle hüküm sürüyor. Gerçek şu ki, kapitalist sistem dünyadaki hiçbir halka fayda sağlamamıştır; çünkü o, insanları sömürgeleştirmeyi ve doğal kaynaklarını yağmalamayı amaçlamaktadır.
Orta Asya ve Afganistan ülkeleri daha ne zamana kadar bir yandan Rusya’nın, diğer yandan Amerikan kapitalist sisteminin insafı altında kalmaya devam edecekler? Orta Asya Müslümanlarının, zayıflığımızın ve yoksulluğumuzun nedeninin vahdetin ve bir devletin eksikliği olduğunu anlamalarının zamanı gelmedi mi? Zira Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti, ülkenin, tebaasının ve servetinin güvenliğini, refahını ve gerçek bağımsızlığını kapsamaktadır. Şüphesiz bizim yardımcımız Allah’tır!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin