- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ey Müslüman Orduları:
وَمَن لَّا يُجِبْ دَاعِيَ اللهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْأَرْضِ
“Allah’ın davetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah’ı aciz bırakacak değildir.” [Ahkaf 32]
Haber:
Gazze Sağlık Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana “İsrail'in” Gazze Şeridi'ni bombalaması nedeniyle ölü sayısının 25 bin 700 kişiye, yaralı sayısının ise 63 bin 740'a yükseldiğini duyurdu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, son 24 saat içinde en az 210 kişinin öldürüldüğü belirtildi.
Geçtiğimiz Pazartesi günü “İsrail” ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyinde yıkıma hazırlanırken bubi tuzağı kurduğu bir binayı ve bir tankı hedef alan bir füzenin 21 yedek askeri öldürdüğünü duyurdu.
“İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu Pazartesi gününü Hamas'la savaşın başlamasından bu yana en zor günlerden biri olarak değerlendirerek, “İsrail” ordusunun, askerlerinizin canını korumak için ders alınması gereken trajediyle ilgili soruşturma başlattığını” duyurdu. (Rusya el-Yevm, 24/01/2024)
Yorum:
25.700 şehit ve 63.740 yaralı var; bu, Amerika, İngiltere, İtalya, Almanya ve Fransa gibi sömürgeci ülkeler ve genel olarak İslam ümmetine ve özel olarak da onun direnişçilerine kindar olan diğer ülkeler tarafından desteklenen Yahudi varlığının gerçekleştirdiği katliamın bir sonucudur. Haberde, göç eden ve yerinden edilen kişilerin sayısından bahsedilmediği gibi uluslararası olarak desteklenen katliamın geride bıraktığı açların, dehşete kapılanların, susuz kalanların, evsizlerin, hastaların ve diğer çeşitli gruplarından sayısından da bahsedilmemiştir.
Ayrıca haberde, Mısır ve Ürdün gibi Gazze ve direnişi boğan Arap ülkelerinin sayısından, Ürdün, Mısır, BAE ve Türkiye gibi savaşında Yahudi varlığına destek veren ülkelerin sayısından, Bahreyn, Türkiye, BAE, Fas, Mısır, Ürdün ve diğerleri gibi bunların normalleşmelerinden, örneğin Suudi Arabistan gibi normalleşme çağrısı yapan ve buna hazırlık yapanlardan ve hareketsiz bir şekilde veya müdahalede bulunmaksızın katliamları ve cinayetleri izleyen Müslüman ülkelerdeki rejimlerin sayısından da bahsedilmemiştir!!
Evet, haber sadece şehit ve yaralı sayısıyla sınırlı kalmıştır; aksi taktirde liste uzayıp gidecek ve Siyonist ve Batılı ölüm makinelerinin Gazze ve Filistin’de geride bıraktığı trajedileri ve acıları anlatmaya tam bir kitapçık bile yeterli olmayacaktı. Bu arada haberde, hâlâ hayatta olan Gazze’deki çocukların sayısından da bahsedilmemiştir; zira bu rakamlar, Batı dünyası ülkeleri için hiçbir şey ifade etmiyor!!
Belki de haberin bahsetmediği en önemli şey Müslüman ordularının sayısı ve Gazze’deki katliama karşı kahramanca duruşlarıydı; belki de elliden fazla ordu olduğundan onları saymak zor olmuştur! Nitekim bu ordulardan bazıları güç bakımından dünyanın yedinci büyük ordusu, bazıları Uzak Doğu'nun en güçlü ordusu, bazıları ise Uzak Doğu'nun en büyük ordusu olarak sınıflandırılıyor… Belki de haber, güçlüsünden zayıfına, büyüğünden küçüğüne kadar tamamı Gazze’de olup bitenler karşısında kıllarını dahi kıpırdatmamalarından ve tek kelime dahi etmemelerinden dolayı bu ordulardan bahsetmemiştir; zira ordularımızın tamamı sessiz ve sakin olup hiçbir maddi ve manevi faydaları olmaksızın ümmetin servetlerini tüketmekten başka bir şey yapmıyorlar!
Ey Müslüman ordular: Müslümanların başındaki yöneticiler Allah’a ve Resulüne hainlik ediyorlar ve Allah’ın düşmanları olan Siyonistler ve Haçlılarla iş birliği yapıyorlar; o halde sizler, neden zelil bir şekilde susuyor, sessiz kalıyor ve boyun eğiyorsunuz?! Oysa Siyonistler büyük küçük her şeyi yaptılar, yaşlıları, kadınları ve çocukları öldürdüler, camileri ve evleri yıktılar, hastaları ve bebekleri katlettiler, özgür kadınları esir alıp aşağıladılar ve geriye sadece Mescid-i Aksa’nın yıkılmasından başka bir şey kalmadı; Allah korusun sizler, dini, ülkeyi ve insanları yok pahasına satan yöneticilerinize itaat etmeye devam ettiğiniz sürece bunu yapmaya devam edeceklerdir.
Ey Müslüman ordular: Allah'ın Siyonistleri ve onların arkasındaki Haçlıları yok etmeye gücünün yetmediğini mi düşünüyorsunuz? Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?! Eğer bu şekilde düşünüyorsanız, bu bizzat küfürdür! Sizlerin de bildiği gibi şüphesiz Allah buna kadirdir ve bir şeye ol dediği zaman o da oluverir; ancak Allah Subhanehu, sizden kimin icabet edeceğini, sizden kimin Allah’a davet edeni işiteceğini, sizden kimin yöneticilere isyan edip Allah Azze ve Celle’ye itaat edeceğini, sizden kimin dininin ve ümmetinin çıkarlarını kendi şahsi çıkarlarından üstün tutacağını ve sizden kimin hainlere itaat edip onların emirlerini yerine getireceğini görmek için sizden bunu yapmanızı istiyor; tüm bildiğim bu kadar. Şüphesiz Allah kadirdir ve bir şeye ol dediği zaman o da oluverir; ama Allah sizlere, sizden kimin bu fırsatı değerlendireceğini ve sizden kimin kendini Allah’a adamak ve hayatın zilletinden ve köleliğinden kurtulmak istediğini görmek için size bir fırsat vermektedir. Haydi artık uyanın ki Allah size merhamet etsin; peki Allah’ın davetçisine icabet edecek misiniz?
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَن لَّا يُجِبْ دَاعِيَ اللهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْأَرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِن دُونِهِ أَولِيَاء أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ “Allah’ın davetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah’ı aciz bırakacak değildir. O’na karşı bir yar ve yardımcı da bulamayacaklardır; bunlar apaçık bir sapkınlık içindedirler.” [Ahkaf 32]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec