Haber-Yorum

“Ey Gazze Üzgünüz, Biz de Sizin Gibi Kuşatma Altındayız”

Haber:

Ürdün’ün başkenti Amman’ın batısında, Gazze’ye destek vermek ve kararlı halkına yönelik soykırım savaşını protesto etmek amacıyla, başkent Amman’ın batısında bulunan Yahudi varlığının büyükelçiliği çevresinde büyük kitlelerle gösteri ve protestolar yeniden başladı.

Yorum:

Gazze’deki savaş devam ederken Arap ve Müslüman yöneticilerin alçaklığı ve onların şer güçlerle olan suç ortaklığı da her yere gölgesini düşürmeye devam ediyor. Nitekim gösteriler, Ürdün’ün başkenti Amman’da özellikle Yahudi varlığının büyükelçiliği önünde yoğunlaştı.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde yani 7 Ekim 2023'ten bu yana kalabalık ve kitlesel açıdan en büyük gösteri oldu ve gösteride sınırların ve geçiş noktalarının açılması çağrısında bulunan sloganlar ve tezahüratlar yer aldığı gibi aynı şekilde Gazze halkına destek vermek için orduların seferber edilmesine yönelik dini tezahüratlar ve benzerleri de yer aldı; dolayısıyla bunlar, daha önce bir benzeri olmayan tezahüratlardı.

Gösteriler özellikle Yahudi varlığının büyükelçiliğine oldukça yaklaştıktan sonra bastırıldı; zira Ürdünlü yetkililer, Gazze’ye yönelik saldırılar ve Gazze halkına yönelik kötü muamele durdurulmadıkça protestoların artacağını ve yoğunlaşacağını biliyor ki bu, Netanyahu’nun birkaç gün önce askerlerin önünde dini metinler okurken ortaya çıkan Yahudilerin dini söylemiyle de örtüşmektedir; özellikle de Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların artması ve mübarek Ramazan ayında çok sayıda Müslümanın burada namaz kılmasının engellenmesiyle aynı zamana denk gelmesi, bunun bir dini çatışma olduğunu teyit ediyor.

Bu gösterilerin Yemen, Mısır, Irak ve diğer İslam beldelerindeki benzer gösterilerle aynı zamana denk gelmesi, -tüm bölünme görüntülerine rağmen- tek ümmet olduklarını açıkça teyit ettiği gibi endişelerinin ve hedeflerinin de aynı olduğunu ve Yahudi varlığını ve destekçilerini kökünden söküp atacak, insanları ve ülkeyi kurtaracak bir İslam Devleti için kendisini tek bir ordunun bayrağı altında bir araya getirecek Müslüman bir lidere ihtiyaç duyduğunu da teyit etmektedir. Tüm açgözlülerin, işgalcilerin ve onların kuyruklarının burunları yerlere sürtünmesine rağmen Allah’ın izniyle o gün gelecektir. Zira bu, Allah Subhanehu’nun vaadi ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir. Şüphesiz zafer, Allah katından ve O’nun elinde olup bir başkasının elinde değildir. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِن يَنصُرْكُمُ اللهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.” [Al-i İmran 160]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müslime Şâmî (Ümmü Suheyb)