Haber-Yorum

Lafla Değil İcraatla, Orduları Aksa’ya Yürütmekle Gazze ve Filistin Davası İçin Bir Şeyler Yapılır Ey Erdoğan!

Haber:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında “Gazze krizi gibi elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve bedel ödediğimiz bir meselede dahi siyasi saldırıları savuşturmayı, kimi çevreleri ikna etmeyi maalesef başaramadık.” dedi. (03.04.2024 Haber Türk)

Yorum:

Erdoğan’ın bu açıklamalarından anlaşılan o ki Erdoğan, kamuoyunu kandırmayı başaramamıştır. Zira Türk halkı özellikle de Müslümanlar, Erdoğan’ın kamuoyu önünde yaptığı ve Yahudi varlığını Nazilere benzettiği, kasap ve katil olarak nitelediği açıklamalarının yerel seçimlerle bağlantılı olduğunun farkında. Türk halkının üzerini çizdiği Erdoğan’ın Yahudi varlığı da üzerini çizmiş olmalı ki ve yaraya daha da tuz basmak için daha seçimlerin mürekkebi kurumadan Yahudi varlığı medyası, Erdoğan’ın Siyonist varlığa karşı dile getirdiği nitelemelerin yerel seçimlerle bağlantılı olduğunu ve Erdoğan’ın “İsrail” ile ilişkileri geliştirmek istediğini sızdırdı. “Maariv gazetesine göre Erdoğan’ın “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Hitler ve Mussolini ile karşılaştırmasının ardından Türkiye’nin “İsrail” Büyükelçisi Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmış, burada gerçekleştirilen görüşmede büyükelçi yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Jacob Blitstein’a ‘Erdoğan’ın “İsrail”e karşı sert tavrının yerel seçimlerle ilgili siyasi endişelerinden kaynaklandığını” söyledi.” (02.04.2024 www.indyturk.com)

Erdoğan daha önce de benzer nitelemelerde bulunmuş ama daha sonra ilişkilerini düzeltmişti ve Yahudi varlığı başbakanını tam da Ankara’da ağırlayacaktı ki 7 Ekim olayları patlak vermişti. Onun için İslam ideolojisine göre hareket etmeyen Erdoğan’ın, bugün katil ve kasap dediği ve her türlü nitelemelerde bulunduğu bir kişiyi yarın Külliye’de ağırlaması ve ona her türlü taltif ve övgülerde bulunması şaşırılacak bir durum değildir. Zira Erdoğan’a göre siyasette küslük olmaz, küslük ya da eleştiri kamuoyu ile ilgilidir, kamuoyunu kandırmak içindir. Erdoğan’ın daha önce sert eleştirdiği Sisi ve El Nahyan gibi hükümdarlar ile daha sonra barıştığına ve dostum dediğine defalarca tanık olduk. Eğer Erdoğan, Yahudi varlığına yönelik eleştirilerinde bir gram bile samimi ve dürüst olsaydı, ticari ilişkilerini sürdürmez, Müslümanları katleden Yahudi varlığı ile her türlü diplomatik ve ticari ilişkilerini keser, gemilerle gıda ve diğer malzemeler yollayarak Yahudi varlığının soykırımına destek ve yardımcı olmazdı.

O yüzden İslam ümmeti, başta Erdoğan olmak üzere İslam dünyasındaki kukla yöneticilerin Siyonist varlığın Gazze’de işlediği soykırımı karşısında elinden gelen her şeyi yapmadığını, aksine sadece şiddetli kınamalarla yetindiklerini bildiği ve farkında olduğu için sandıkta Erdoğan’ın üzerini çizmiştir. Eğer Erdoğan ve diğer yöneticiler, ellerinden gelen her şeyi yapmış olsalardı, Gazze’deki Müslümanlara destek ve Mübarek Toprak Filistin’i Yahudi pisliğinden kurtarmak için kışlalarına hapsettikleri güçlü ordularını seferber ederler, Yahudi varlığına şeytanın vesveselerini bile unuttururlardı. Ama ne yazık ki sadece soykırımı izlemekle yetinmişler, dahası arka kapıdan Yahudilerin soykırımına destek olmuşlardır.

Bu yüzden Erdoğan elinden gelen hiçbir şeyi yapmamış, sadece diliyle her şeyi yapmıştır. Elinden gelen en ufak bir şeyi bile yapmış olsaydı, güçlü Türk ordularını Irak ve Suriye yerine Filistin’e doğru harekât emri verir, kırmızı çizgimiz dediği Mescid-i Aksa’yı Siyonistlerin işgali ve pisliğinden kurtarırdı. Hadi bunu da geçtik, en azından Yahudi varlığı ile ticari ve diplomatik ilişkileri askıya alırdı, ama bunu Filistin halkından esirgemiştir.

Onun için Erdoğan, Gazze krizi için elimizden gelen her şeyi yaptık demesin. Ümmet, eğer elinden gelen her şeyi yapmış olduğunu görmüş olsaydı, eğilimi farklı olurdu. İslam Devleti Hilafet dışında İslam dünyasındaki günümüzün hükümdarları, Filistin ve Müslümanlar için hiçbir şey yapmayacaklar, Yahudilere bir taş bile atmayacaklar, atamayacaklardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş