Haber - Yorum

Suriye Devrimcilerine Kur’anî Bir Mesaj:

فَيَنظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُونَ

“Böylece nasıl hareket edeceğinize (davranacağınıza) bakar.” [Araf 129]

Haber:

Saha zaferleri, şehirlerin ve hapishanelerin özgürleştirilmesi ve son olarak rejimin çöküşü de dahil olmak üzere Suriye’deki güncel olaylar.

Yorum:

Allahu Ekber Velillahil Hamd. Bunlar sevinç gözyaşları ve bayram tatlılarıdır; zira Suriye’yi 55 yıldır demir yumrukla yöneten Esad ailesinin iktidarının ve bunlara eşlik eden tüm zulüm, baskı, yıkım, hapis, işkence, tecavüz ve cinayetlerin son bulmasına bizim sevinme hakkımız vardır... Şayet bunlardan bahsedecek olsak en büyük hafıza kartlarını ve depolama çiplerini bile doldurur.

Ey Suriye’deki devrimci mücahitler: Allahu Teala Musa Aleyhisselam’ın lisanı üzerinden şöyle buyurmaktadır: قَالَ عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُهْلِكَ عَدُوَّكُمْ وَيَسْتَخْلِفَكُمْ فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُونَ “(Musa), «Umulur ki Rabbiniz düşmanınızı helâk eder ve onların yerine sizi yer yüzüne hakim kılar da nasıl hareket edeceğinize bakar» dedi.” [Araf 129] Bakın işte Allahu Teala, Firavun'u boğduğu gibi Beşşar'ı da ortadan kaldırmakla size lütufta bulundu; bakın işte Allahu Tela, İsrailoğullarını zayıflıklarının ardından hakim kıldığı gibi, sizi de Suriye'de hakim olmanızı lütfetti. Şimdi Subhanehu size bahşedilen tüm bu büyük lütuftan sonra ne yapacağınıza bakacak; haydi salih amellerinizi Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu Müslümanların İslam Devleti ile tamamlayın. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: فَإذا فَرَغْتَ فانْصَبْ “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul.” [İnşirah 7] Yani bir ibadetten ayrıldığında bir diğeriyle devam et demektir; peki hangi ibadet dahili olarak İslam’ı tatbik edecek ve onu bir hidayet ve nur risaleti olarak dünyaya taşıyacak bir devleti kurmaktan daha şerefli ve daha büyük olabilir ki; tıpkı Peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve Sahabesi Rıdvanullahi Aleyhim’in yaptığı gibi?! Hangi ibadet, Müslümanları Filistin'i özgürleştirecek Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin gölgesinde birleştirmekten daha faziletli olabilir ki; tıpkı Selahaddin Eyyubi’nin yaptığı ve Müslüman ülkelerin geri kalanını özgürleştirildiği gibi; haydi siz de dünyada hiç kimsenin sizden önce ulaşamadığı bir konuma doğru ilerleyenlerden olun?!

Egemen olmak imtihan içindir; tıpkı Allahu Teala’nın şu kavlinin gölgesinde geçtiği gibi: فَيَنظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُونَ “Böylece nasıl amel edeceğinize (davranacağınıza) bakar.” [Araf 129] Dolayısıyla bu, istikamete ve itaate teşvik etmektir; tıpkı İbn el-Cevzi'nin bu ayetle ilgili tefsirinde geçtiği gibi. Yine bu, Allah’ın razı olmadığı şeyleri yapanlar hakkındaki bir uyarıdır; tıpkı İbn Aşur’un tefsirinde geçtiği gibi. O halde وَلَا تَكُونُوا كَالَّت۪ي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ “İpliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın.” [Nahl 92] gibi olmaktan sakının ve kendisini Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet projesine adamış olan Hizb ut-Tahrir ile birlikte çalışın. Vallahi Hilafet; ticaret, sanayi, izzet ve güçtür, dini ve dünyayı korumaktır, asıl ve fasıldır. Zira Hilafetle hükümler tatbik edilir, hadler uygulanır, fetihler yapılır ve hak olan başlar dik tutulur. Çünkü ülkeyi ve insanları küfrün ve onun ajanlarının nüfuzundan ve zebanilerinin ve kuyruklarının zulmünden kurtaracak, adaleti ve hayrı yayacak, İslam'ı ve Müslümanları izzetli kılacak, zulmün ve şerrin kökünü kazıyacak, küfrü ve kâfirleri zelil kılacak olan Hilafettir. وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ “Güzel akıbet (Allah’tan korkup günahtan) sakınanlarındır.” [Araf 128]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Cabir Ebu Hatır