Haber-Yorum

Bizim Fedakarlıklarımız Onların Siyasi Gündemlerini Besliyor!

Haber:

Trump, Gazze anlaşmasının ivmesini, Yahudi varlığıyla bölgesel ilişkileri genişletmek için kullanacağını söyledi (Reuters)

Yorum:

Gazze’de 15 aydır devam eden soykırımın durdurulması için kademeli bir ateşkes anlaşmasına varıldı; anlaşmanın temel hedefi, rehinelerin iade edilmesi ve jeopolitik statükonun güçlendirilmesidir.Trump tüm rehinelerin geri verilmesini talep etti ve Gazze’nin işgale tamamen boyun eğmesini sağlamak için Yahudi varlığı ve müttefikleriyle birlikte çalışma sözü verdi.Yahudi varlığının Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştiren İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesi yönündeki açıklaması, Filistin işgalinin sürdürülmesine katılan Müslümanların başındaki yöneticilerin devam eden ihanetini vurgulamaktadır.

Gazze’deki soykırım, finansman ve askeri destekleriyle bu soykırımın işlenmesine imkân sağlayan Amerika ve dünya güçlerinin kana susamışlığını ve ahlaki iflasını ortaya koymuştur.Amerika’daki siyasi değişim, soykırıma karşı kamuoyu muhalefetinin kesinlikle hiçbir ağırlığının olmadığı gerçeğini ortaya koyana kadar kan dökülmesinin devam etmesine izin vermiştir.

Ayrıca ateşkes, Yahudi varlığının kırılganlığını ortaya koymuş, komşu Müslüman ülkelerdeki rejimlerin Gazze’ye karşı devam eden suçlardaki suç ortaklığını ortaya çıkarmış ve Amerika'nın bu soykırımı önlemek için çok daha erken müdahale edebileceği inkâr edilemez gerçeğinin altını çizmiştir.İlgili tüm taraflar, akan kanın ve çekilen acıların sorumluluğunu paylaşmalıdır; nihayetinde ana suçlu olarak Amerika ortaya çıkarken Yahudi varlığı ve Müslüman ülkelerdeki rejimlerin de onun saldırgan planlarının araçları olarak hareket ettikleri ortaya çıkmıştır.

Kanımızın ve fedakarlıklarımızın başkalarının gündemlerini gerçekleştirmek için kullanılmasına izin vermeyi reddetmemizin zamanı gelmiştir. Dolayısıyla bizim, sömürü döngüsünden kurtulmamız ve fedakarlıklarımızı dinimiz ve kurtuluşumuz için yapmamız gerekir.Siyasi cephede Allah'ın rızasına ve yardımına nail olmak için yaşam tarzımızı yeniden başlatmamız ve topraklarımızın işgaline son vermemiz gerekmektedir. İslam ümmeti için bu tür zulümleri sona erdirmenin ve geleceğimizi güvence altına almanın tek gerçek yolu, topraklarımızı ve halkımızı savunmak için birlik, güç ve irade sağlayabilecek tek sistem olan Hilafetin kurulması yoluyla bağımsızlığımızı yeniden kazanmaktır. Tıpkı Sevgili Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu gibi: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Heysem Bin Sabit - Amerika