Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Haber & Yorum Türkiye Umursamadan "Çocuk Bayramı" Kutlarken Artan Fakir, İşçi ve Cinayet Kurbanı Çocukların Sayılarını Görmezden Geliyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber:

Türkiye'de 0-15 yaş arasında her üç çocuktan ikisi, yani yüzde 63.5'i şiddetli maddi yoksulluk çekiyor. Bu veriler, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM)'ın hazırladığı araştırmanın sonuçlarıdır. Türkiye'de protein ihtiyacını karşılayamayan çocukların oranının 64.7, ısınma ihtiyacını karşılayamayanların oranının 39.9, giyim ihtiyacını karşılayamayanların oranının ise yüzde 40.0 düzeyinde olduğu tespit edildi. Ayrıca araştırmanın sonucunda, bu yıl yoksullukta azalma görülmediği de ifade edildi.

Aynı zamanda DİSK-AR, "Türkiye'de çocuk işçiliği gerçeği" raporunu açıkladı. Türkiye'de 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısının 8 milyon 397 bine ulaştığını ortaya koydu. Buna dair birçok detayın yanı sıra, İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre, 2013 yılında yaşamını yitiren bin 235 işçinin 59'u çocuk işçidir. Can veren her 20 işçiden birisi yoksulluktan dolayı çalışan çocuk işçi olmuştur. Rapor ayrıca, "çocuk işçiler güvencesiz işçi havuzunun önemli bir kaynağıdır ve çocuk işçi cinayetleri oranının artacağı da aşikardır" ifadelerine de yer veriyor.

Yorum:

Türkiye Cumhuriyeti, 1927'den bu yana, her yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında çocuklarını değil, aslında İslam devletinin adım adım ilga edilmesini ve laik kapitalist yaşam tarzına geçişini kutlamaktadır. Zira çocuklarımız; anne-babalarını günlük ekmek mücadelesiyle bunaltan, kendilerini eğitimden ve sağlıklı bir ortamda yetişmekten mahrum eden, günden güne daha da yozlaşan bir sistemin içinde hayatta kalma çabası veriyorlar! Uygulanmakta olan laik kapitalist nizam, insanların büyük çoğunluğunu, kadın ve çocuk ayırt etmeden, sadece kendi zenginliklerine zenginlik, menfaatlerine menfaat katan güç ve sermaye sahiplerinin ucuz bir metası haline getirmiştir. Bu gibi araştırmalar her yıl tekrar tekrar açıklanıyor. Üretilen çözümler ise, yine sadece kapitalist sermaye sahiplerini ve laik devlet sistemini ayakta tutmaya yarıyor.

Oysa Allah (st)'nın hükümlerinin uygulandığı Hilafet sisteminde bu Ümmet, sayısız alimler, fatihler, mücahitler ve daha nice Allah (st)'yı ve Rasulallah (sav)'ı ve analarını ve babalarını hem dünyalık hem ahiretlik şereflerin en büyüğü ile izzetlendirmiş evlatlar yetiştirmiştir. Zekat ve sadaka verecek fakirin bulunamadığı zengin ve ferah dönemler yaşamıştı bu Ümmet. Bu araştırmalar bile, kapitalist sistemin her yerden çatırdadığını açık açık ifade ederken, hala bu sistemi kutlamak ve onu ayakta tutmak için çaba göstermek ne büyük yanılgıdır!

أَفَمَن أَسَّسَ بُنيـٰنَهُ عَلىٰ تَقوىٰ مِنَ اللَّهِ وَرِ‌ضو‌ٰنٍ خَيرٌ‌ أَم مَن أَسَّسَ بُنيـٰنَهُ عَلىٰ شَفا جُرُ‌فٍ هارٍ‌ فَانهارَ‌ بِهِ فى نارِ‌ جَهَنَّمَ ۗ وَاللَّهُ لا يَهدِى القَومَ الظّـٰلِمينَ

"Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine giden kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez." [Tevbe: 109]

 

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi adına

Umm Khalid

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER