Haber:

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, mesajında uluslararası toplumun dünya çocuklarına karşı

taahhütlerini özellikle çoğu zaman unutulan veya görmezden gelinen bir grup çocuk için de

genişletmesinin gerekliliğini vurguladı - bunlar, özgürlükleri ellerinden alınan çocuklar.

"Çok fazla çocuk hapislerde, ruh sağlığı kuruluşları veya başka türlü tutsaklık altında

çürümektedir" dedi. "Bazı çocuklar göçmen, mülteci, evsiz oldukları için veya organize suçlular

tarafından avlandıkları için zor durumdalar. Şartlar ne olursa olsun, Antlaşma; hürriyetin elinden

alınması son çare ve en kısa süreliğine olması gerektiğini belirlemektedir."

Küresel toplumun amacı, "çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde gözetmek, hürriyetin elinden

alınmasını engellemek ve tutuklamaya alternatif üretmek zorunludur" diyerek ekledi.

http://www.un.org/apps/news/story.asp?NewsID=52618#.Vk-D4r8t11o

Yorum:

Tek bir doğru söz söylemek doğru ameli yapmaya niyet etmekle eşit midir? Veya yeniden ifade

edelim: "Çocukların farklı gözaltı çeşitlerinde çürüdüğü" gerçeğinden veya savaş, göç veya organize

suç sayesinde "zor durumda" olmalarından bahsetmek, çocukların karşılaştıkları adaletsizliğin ve

zulmün sebeplerini itiraf etmekle eşit midir? Dahası bu; sebepleri yok etmek ve çocukların üzerindeki

zulmü ortadan kaldırmak için bir vaat midir?

Doğrusu bunun cevabı HAYIR! Bu bir küstahlıktır ve hatta kalleşlik olarak değerlendirilmelidir!

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ

"Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler."

[Bakara 11]

İşgal altındaki Filistin topraklarındaki çocuklar bu Siyonist canavarın mübarek topraklarımızı işgal

ettiği günden beri Siyonist varlığın askeri hukuku altında yaşıyor ve askeri mahkemelerde

yargılanıyorlar. 2000 yılından bu yana en az 8 bin Filistinli çocuk tutuklanmış ve sistematik kötü

muamele ve işkenceleri ile bednam olmuş İsrail askeri ceza sisteminde yargılanmıştır. Her yıl

yaklaşık 500-700 Filistinli çocuk tutuklanıyor, gözaltına alınıyor ve İsrail askeri mahkeme sisteminde

yargılanıyor. Buna beş yaş gibi küçük çocuklar da dâhil. Ağustos 2015 sonunda, 156 Filistinli reşit

olmayan çocuk İsrail zindanlarında güvenlik nedeniyle tutuklu ve mahkûm olarak kaydedilmiştir. 13

Filistinli çocuk ise 'İsrail'e kaçak girdikleri için İsrail hapislerinde bulunmaktadır. İsrail hapis sistemi

gözaltında veya mahkûm olan çocuklara suçlu olarak itibar eder.

Filistinli çocuk tutsakların çoğunluğu taş atmakla suçlanıyor ve dört çocuktan üçü tutuklama, nakil

veya sorgu esnasında fiziksel şiddete, hatta cinsel istismara ve tecavüze maruz kalıyor.

Hüküm verildikten sonra Filistinli çocuk tutsakların %60'ı işgal bölgesinden 'İsrail' içinde bulunan

hapislere naklediliyor ki bu da Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal etmektir. Bunun neticesinde

çocukların çoğu, hareket kısıtlamaları nedeniyle ve ziyaret izni almak için gerekli sürenin

uzunluğundan dolayı ya çok kısıtlı veya tamamen aile ziyaretinden mahrum oluyor. Ve biz burada

Siyonist güçlerin sebepsiz yere öldürdüğü çocukların sayısını hiç anmıyoruz bile.

Müslümanlar olarak bizler küresel topluluğun Müslüman çocukların çıkarları için herhangi bir

adım atmasını beklemiyoruz, zira biliyoruz ki bu Siyonist canavarı mübarek topraklarımıza

yerleştiren bu kapitalist küresel topluluğun kendisidir. Ne BM'den, ne de herhangi bir başka küfür

sisteminden, devletinden veya gücünden mevcut ve gelecek nesillerimizin refahı için bir değişiklik

yapmasını beklemiyoruz.

Kapitalist ülkelerin ve onların sömürgeci zulümlerini topraklarımızdan silip süpürmenin ardından,

"çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde gözetecek, hürriyetlerinin ellerinden alınmasını engelleyecek" ve

çocuklarımız için, sadece Filistin'de değil, Suriye'de, Afganistan'da, Irak'ta, Myanmar'daki Rohingyalı

çocuklarımız, Afrika ülkelerindeki ve tüm dünyadaki çocuklarımız için huzurlu ve izzetli yaşam temin

etmek; Raşidi Hilafetin en üstün önceliği olacaktır.

Ancak biz; küresel Müslüman topluluğun ayağa kalkmasını ve Raşidi Hilafetin altında

birleşmesini bekliyoruz, hatta bunda ısrar ediyoruz! Çünkü Siyonist varlığı kökünden temizleyecek

ve ona destek sağlayan ve İslam Ümmetine karşı olan herhangi bir kapitalist varlığın iplerini kesecek

olan yegâne kurum Raşidi Hilafettir.

وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ

"Hepiniz birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin." [Al-i Imran 103]

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Zehra Malik