- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Darbe de Demokrasi de Mutluluk Değil Zulüm Getirir!
Haber:
15–16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından gerçekleştirilen askerî darbe teşebbüsü, TSK ve emniyet mensuplarının gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Olaylar sonucunda 161 kişi hayatını kaybetti, 20 darbe yanlısı asker öldürüldü, 1440 kişi yaralandı...(Haberler)
Yorum:
Türkiye Cumhuriyeti tarihi darbeler ile doludur. Amerikan-İngiliz çatışmasının bir sonucu olarak defalarca darbe yapılmış, insanlar idam ve mahkûm edilmiştir... Bu sefer ki darbe girişimi başarısız olsa da yine kan ve gözyaşı getirmiştir.
Gülen darbeyi kabul etmese de başından itibaren hükümet yetkilileri darbenin arkasında Gülen ve yandaşlarının olduğunu ifade ettiler. 17-25 Aralık tarihlerindeki Ak partiye yapılan operasyonlar gibi bu darbenin de erken yapılmasının en önemli nedeni 2 hafta sonra yapılacak olan Yüksek Askeri Şura ve mecliste bugünlerde görüşülen yargı ile ilgili reform niteliğindeki değişiklik kanunuydu. Bu şura toplantısında ve yargıdaki değişiklikte kendilerinin tasfiye edileceğini düşünen güruh darbe girişimine kalkıştı. Bu darbe girişimi ile öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu;
1. Gülen cemaati dış destek olmadan bu işe yeltenecek kadar güçlü ve cesur değildir. Zaten bugüne kadar Türkiye'deki darbelerin asıl aktörleri ABD ve İngilizler gibi kâfir devletlerdir. Bu devletlerin destek sözleri darbe esnasında yerine getiril(m)emiş ve darbeciler ortada kalmıştır.
2. Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetler tarihinde darbeler çok olsa da bu darbe aceleci ve acemice olmuştur. Genel Kurmay Başkanı ve bazı kuvvet komutanları rehin alınsa da başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve muhalefet parti başkanları gibi darbecilerin öncelikli hedefi siyasiler ve TRT hariç medyanın susturulamaması bunun en önemli göstergeleridir.
3. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sokak çağrısına halkın icabet ederek meydanlara canı pahasına çıkması darbenin önündeki en önemli engel olmuştur. Halk eli kanlı katillerin darbe girişimine dur demiş ve bunun için gereken hassasiyeti göstermiştir.
4. Bu darbe girişimine karşı dik duran halkın bu duruşunu "demokrasi bayramı", "demokrasi nöbeti" gibi kavramlarla ifade edenler yeni bir algı oluşturmanın derdindedir. Asıl olan ise halkın bir zulme dur dediği ve bunu canı pahasına tekbir getirerek yaptığıdır.
5. Bu darbe girişimi örneği bizlere bir kez daha Türkiye'deki Müslümanların toplumsal kamuoyu ile her türlü güce karşı durabileceğini göstermiştir.
6. Müslüman Türkiye halkı kendi iradesine ve seçimine darbe vurmaya çalışanlara gereken cevabı dik duruşu ile göstermiştir şimdi sıra yöneticilerdedir. Müslümanların talebine kendi iradelerine yıllardır darbe vuran kâfir devletlere ve onların dayattıkları anlaşmalara karşı dik durma zamanıdır.
7. Bu kanlı darbe girişimi sonrasında 6 binden fazla asker, hâkim, savcı, polis, belediye başkanı, vali vs. gibi görevleri olan şüpheliler gözaltına alınmıştır (17.07.2016). Bunlardan bazıları şimdiden tutuklanmıştır. Yani Ak parti birçok kurumda darbe niteliğinde değişim imkânı elde etmiştir, bunu da fazlasıyla değerlendirecektir.
8. Darbe sonrası başkanlık, yeni anayasa gibi konularda Ak partinin toplumsal desteği artmış ve önünde ciddi hiçbir engel kalmamıştır.
9. Bu darbe girişimi elinde 3-5 uçak ve 15-20 tankı olanlara karşı koca bir ordunun sivil halk ile durdurmaya çalışmasıdır. Bu ya büyük bir zafiyettir ya da halkın öne çıkartılarak gövde gösterisidir.
10. Darbe tehdidi geçmesine rağmen siyasilerin meydanlardan ayrılmayın çağrısı hem bu atmosferden istifade etme çabası hem de darbe destekçisi kâfirlere arkamızda halk desteği var gösterisidir.
11. Zulüm sistemlerinin değişmeyen taktiği ölümü göster hastalığa razı et taktiğidir. Bugün darbe gösterilerek demokrasi sevdirilmeye çalışılsa da darbe de demokrasi de mutluluk değil zulüm getirir. Mutluluk ancak Allah'tan gelen vahyin tatbik edildiği Raşidi Hilafet ile yaşanabilir...
Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Musa Bayoğlu