Haber - Yorum

Türkiye Suriye’de ABD ve Rusya’nın Değil Müslümanların yanında Yer Almalıdır

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Ağustos’taki Rusya ziyareti ve Vladimir Putin’le yaptığı görüşmenin ardından bölgedeki dengeleri değiştirecek önemli adımlar atılıyor. Türkiye ve Rusya karşılıklı heyetler oluşturdu ve ilk görüşme yapıldı. (Haberler)

Yorum:

Amerika Suriye konusunda Rusya ile defalarca görüştü ve Rusya’nın Suriye’ye müdahale etmesini istedi. Çünkü bazı detaylarda farklı düşünseler de Suriye’nin kendilerine bağlı sömürge bir devlet olması ve Suriye’de İslami bir devletin kurulmaması konusunda hemfikirler. Reuters’in geçtiği habere göre; Rusya ile ABD, Suriye'de ortak harita, istihbarat gibi konularda anlaşmaya vardı ve Suriye konusunda birlikte hareket ediyor. Rus Savunma Bakanlığı, iki ülkeden askeri yetkililerin Suriye'de bir işbirliği ihtiyacı olduğu konusunda hemfikir olduğunu ifade etti. Rus haber ajansı RIA’nın aktardığı açıklamada “ABD’li arkadaşlarımızla çok aktif müzakereler içerisindeyiz” dedi. Buna ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Elizabeth Trudeau, “Haberleri gördük. Bizim açıklayacağımız bir şey yok. (Rus yetkililerle) yakından iletişim halindeyiz” diye konuştu.

Rusya’nın ABD ile anlaşarak Eylül 2015’ten sonra Suriye’ye fiili müdahalesinde yüzlerce Müslüman katledildi, binlercesi yaralandı. Ancak 24 Kasım 2015 tarihinde Suriye’yi bombalayan Rus savaş uçağının Türk hava sahasını ihlal etmesi ile Türk jetlerinin Rus savaş uçağını düşürmesi, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler dondurdu, Türkiye’nin IŞID bahanesi ile oluşturulan koalisyona jetler ile verdiği fiili desteğini Rusya karşılık verir düşüncesi ile durdurdu. Netice olarak bu gelişmeler Suriye konusundaki en etkin devletler olan Amerika-Rusya-Türkiye-İran işbirliğini zayıflattı.

Bu ilişkilerin tekrar kurulması için ilk adım Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in 9 Ağustosta görüşmesi oldu. Görüşmede Dışişleri, ordu ve istihbarat birimlerinin katılımıyla üçlü bir mekanizma kurulması kararı alındı ve bunun için 10 Ağustosta Türk heyeti Rusya’ya gönderildi ve akabinde Dışişleri bakanı Çavuşoğlu “Rusya ile anlaştık. Rusya bizden nereleri vurmayacağız bilgisini istedi” şeklinde açıklamada bulundu. Başbakan Binali Yıldırım “Altı aylık süre içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşarsak şaşmayın" diyerek bu süreçten beklentilerini ortaya koydu.

Türk heyetinin Rusya ziyaretinin hemen akabinde, 2 gün sonra, 12.08.2016 tarihinde İran Dışişleri Bakanı Zarif Türkiye’yi ziyaret etti ve ana gündem maddesi Suriye konusuydu. Ortak basın toplantısında taraflar “Suriye krizinin çözümü konusundaki ana ilkelerde ve toprak bütünlüğünün korunmasında anlaştık…” ifadelerini kullandılar. Akabinde RusyaDışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Rusya,İranve Türkiye'nin yakın zamanda Suriyekonusunda üçlü bir görüşme yapabileceğini açıkladı.

Tüm bu gelişmeler, Suriye konusunda ABD ve Rusya’nın yeniden mutabakata vardıklarını, Türkiye ve İran’ı daha etkin bir pozisyonda ve uyumlu bir şekilde mutabakata dâhil etmek istediklerini gösteriyor. Amaç, Suriye’de 6 yıldır devam eden İslami mücadeleyi bitirip şer planlarını yeniden Suriye’de tatbik etmek. Suriye meselesinin çözümü şüphesiz ki ne Amerika’nın planı ile ne de Rusya’nın planı ile olmayacaktır. Türkiye, ABD liderliğindeki koalisyona; İran da Rusya’ya hava sahalarını ve üslerini açarak; ABD ve Rusya ile askeri, istihbarat ve dışişleri konusunda mekanizmalar kurarak ve fiili müdahalelerde bulunarak Suriye konusunu asla çözemez. Aksine, Müslümanların katledilmesinden sorumlu olur. Türkiye, Suriye meselesinde taraf olacaksa Suriye halkının ve mücahitlerin yanında olmalıdır. Hiç şüphesiz ki bu süreçte yaşadıklarımız Allah’ın Suriyeli Müslümanların yanında kâfirlerin ise karşısında olduğunu göstermiştir. Bunun en son örneği tüm imkânsızlıklara rağmen Halep kuşatmasının Allah’ın yardımı ile kırılması ve bazı bölgelerin fethedilmesidir.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa Bayoğlu