FESADIN HAKİKİ SEBEBİ, KUR'AN VE SÜNNETE GÖRE YÖNETMEMEKTİR!

HABER:

Muhalefet partisi başkanı İmran Han 16 Eylül 2016'da Başbakan Navaz Şerif hakkında Panama belgelerinden dolayı açılan davaların devam ettiğini ve Navaz Şerif'in yeni büyük projeleri açmasını eleştirdi ve o projelerin onu kurtaramayacağını ancak mezarında rahat olabileceğini vurguladı. Navaz Şerif 06-09-2016'da partisinin gelişimine odaklandığını belirterek şöyle dedi: biz inanıyoruz ki çeşitli sektörlerde mega projeler başarımızı kanıtlayan bir belgedir ve bizim gündemimiz ekonomik refah ve kalkınmadır!

YORUM:

İmran Han, Panama belgelerin sızdırılmasından sonra offshore şirketleri ve mali yolsuzlukların peşini bırakmıyor, sürekli ülke genelinde kamuoyu oluşturacak toplantılar yapıyor. Han, özellikle Şerif'in partisi olan İslam Birliği müntesiplerinin olduğu Pencap ve Hayber-Pahtunhva Eyaletinde daha bir ileri aşamaya geçeceğini ve Şerif'in başbakanlık ofisine çok yakın olan Pencap eyaletinin başkenti olan Lahor'da büyük bir yürüyüş yapacaklarını, yolsuzlukların büyük bir ulus olan Pakistan devletinin önünde engel olduğunu açıkladı.

İmran Han'ın suçlamalarına karşı başbakan Navaz Şerif de karşı atağa geçti ve eylülün ilk haftasında Belucistan'da Gwadar barajı inşaatı, business parkı ve üniversiteyle birlikte birçok kalkınma projeleri açılışı yaptı. Başbakan Navaz Şerif eylülün yedisinde, hastane ve üniversiteyle birlikte bir dizi açılış yaparak şöyle dedi: bu projeler hükümete karşı muhaliflere pratik bir cevaptır.

Gerçekte ise, bu iki tarafın yaptığı halkı aldatmaktır. Bu girişimler, Pakistan'ın korkunç durumunun gerçek nedenini başka tarafa yöneltmektir, halbuki gerçek neden Kur'an ve Sünnete göre yönetmemektir. Demokratik yönetimlerde yöneticiler yasalar çıkararak, ülkenin zenginliğini ceplerine ve kendine yakın şirketlere transfer ederler. Demokrasi, yöneticilerin ve Batıdaki efendilerinin büyük projelerden yararlanmalarına imkan veren yasaları çıkarma olanağını sağlar. Demokrasi, onların ulusal uzlaşma yasasını çıkarmalarına izin verdi ve böylece yozlaşmış politikacılar af edildi ve onlara Pakistan kaynaklarını yağmalama fırsatı yeniden doğdu. Demokrasi, kanun çıkarma yetkisi veriyor ki böylece köhne zenginlere Pakistan'ın kaynaklarını gasp etme imkanı vermektedir ve sistem zenginlerden vergi almıyor fakat fakire vergi dayatıyor.

Eğer Pakistan yöneticileri Kuran ve Sünnete göre yönetseydi, yukarıda zikrettiklerimiz yaşanmazdı. Raşidi hilafet devleti asla yöneticilerin isteğine göre kanun çıkaramaz. Hilafet devleti, Kur'an ve Sünnet'ten çıkarılan yasaları uygular. Büyük veya küçük olsun, bütün projelerden ümmetin faydalanması için halifenin İslam'ın ekonomik sistemini uygulaması farzdır. Asla fakirlere vergi dayatmaz. Vergiyi, sadece Şeri hükümlerin belirlediği belli durumlarda Müslüman zenginlere farz kılar. Hiç kimse böyle yozlaşmış muhasebe yasası (ulusal uzlaşma yasası) gibi bir yasa çıkaramaz. Pakistan, Kur'an ve Sünnete göre yönetilmediği müddetçe, mega projelerdeki mevcut vahim durumdan asla kurtulamaz. Bundan dolayı insanların demokrasi tağutundan kurtarılması ilk hedef olmalıdır, siyasetçiler demokrasiyi ortadan kaldırmak ve Nübüvvet metodu üzere hilafeti kurmak için çalışmalıdır.

﴿أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلَالًا بَعِيدًا﴾

Sana indirilen Kur’an’a ve Senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor. (Nisa 60)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

ŞEYHZAD ŞEYH
Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilayeti Medya Bürosu Yardımcısı