- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Aldığınız Kararların Ve Anayasanızın Hiçbir Değeri Ve Ağırlığı Yoktur!
(Tercüme)
HABER:
"Yeni Arap" gazetesi web sitesinde 08-06-2017 tarihli haberlerinde; “Tunus'ta bir ay boyunca Hilafet için davet yapacak olan Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri mahkeme kararı neticesinde durduruldu. Bu karar dava ile ilgili genel sorumluya gönderilen bir dilekçe uyarınca alındı.”
Konuyla ilgili olarak Tunus Asliye mahkemesi sözcüsü, Süfyan Al-Sulaiti “Yeni Arap” gazetesi muhabirine yaptığı açıklamada; “ilgili mahkemenin genel sorumlusu mahkemeye sunulmuş olan dilekçeyi itiraz olarak kabul ettiğini, buna binaen "Hizb-ut Tahrir'in" aktivitesini bir ay boyunca durdurulması yönünde karar aldığını” söyledi.
YORUM:
Hizb-ut Tahrir birçok İslam beldesinde baskıya, kovuşturmalara ve tutuklamalara maruz kalmaktadır. Bunlar, İslam'a ve Müslümanlara karşı küresel savaşın bir parçasıdır, bu savaşla Batının sömürgeci pençesinden ümmeti kurtarmak ve kalkındırmak için çalışan sadık çalışanlar hedef alınmıştır. İşte Ürdün hükümeti, Hizb-ut Tahrir’li gençleri takip ediyor ve onlara pusu kurmak suretiyle evlerine baskın yaparak vahşice gözaltına alıyor. Bu meyanda Türk hükümetinin yaptığı takip ve tacizler, yakın geçmişte bazı Endonezyalı yetkililerin Hizb-ut Tahrir'in faaliyetlerini askıya alınması için yönetimden adım atmasını istemeleri gibi buna benzer olayların vuku bulduğu birçok beldelerde Hizbe ve Müslümanlara karşı bir baskı ve zulüm vardır. Evet, Tunus hükümeti İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşta diğer ülkelerdeki hükümetler gibidir. Bundan dolayı Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in şu sözü onlara mutabık düşmektedir: «إذا لم تستحي فاصنع ما شئت»،« “Haya etmiyorsan dilediğini yap”Hilafeti kurmaya davet etmek ve çalışmak bunlar nezdinde suçtur ve ülkenin anayasasına aykırıdır!! Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın şeriatını hâkim kılmak için çalışan ve davet edenleri reddeden ve onları durdurmaya çalışan, bunun yanında münkeri emreden ve ona davet eden hatta eşcinselliği kabul eden anayasanızın ve sizin canınız cehenneme!
İslami hayatı yeniden başlatmak için Hilafet Devletinin kurulması yönünde çalışmak ve davet etmek büyük bir onur ve şereftir. Bu Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın üzerimize farz kıldığı bir ameldir. Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın bu azim farzı yerine getirmeyi her iki cihanda da kazanmak adına bize nasip etmesini ondan niyaz ediyoruz. Bu bakış açısıyla sizlere şunu diyoruz; Hizbin çalışma ve faaliyetlerini askıya alma kararlarınızın bizde ne bir ağırlığı ne de değeri vardır! Bizim çalışmalarımız Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın emrine uymak içindir. Dolayısıyla Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın herhangi bir emrini uygulamak için sizin izninizi beklemeyeceğiz. Sizin art niyetinizle birlikte almış olduğunuz kararlarınız ve çalışmalarınız ancak Nübüvvet Metodu üzere ikinci Râşidi Hilafet Devletini kurmayı engellemek için gece gündüz çalışan ve İslam’a savaş açan sömürgeci kafirlerin emrine itaat etmek içindir. Heyhat heyhat! Lakin çabanız boşa çıkacaktır. Zira ikinci Râşidi Hilafet Devletinin kurulmasının vaadini Allah Subhanehu ve Teâlâ vermiştir ve Allah sözünden asla dönmez.
﴿قُلْ يَا قَوْمِ اعْمَلُواْ عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنِّي عَامِلٌ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ مَن تَكُونُ لَهُ عَاقِبَةُ الدِّارِ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ﴾
“De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Ama dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını yakında öğreneceksiniz. Şüphesiz, zalimler kurtuluşa eremezler.” (En’am 135)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Velid Belibel