Hilafet Devleti’nin Yıkılışının 99. Yıldönümünde

Sizleri Bir İmama Biat Etmeye Davet Ediyoruz Ey Müslümanlar!

Evet, Hilafet Devleti’nin Mustafa Kemal’in eliyle yıkılmasının üzerinden 99 yıl geçti. Nitekim doğu ve batıdaki İslam ümmeti envai çeşit işkence ve kayıplar tattılar.  Nasıl olmasın ki. Zira İslam ümmetinin koruyucu kalkanını kaybetmesinden ve Allah’ın hükümlerinin tatbik edilmemesinin üzerinden tam 99 yıl geçti. Dolayısıyla İslam’ın zirvesi cihat hükmü yok, ordu yok, cihat emiri yok, bizzat Amerika ve aveneleri ile tamamı Batı’daki efendilerinin kararlarını uygulayan ajan yöneticiler tarafından esir edilmiş İslam beldelerini kurtarmak için savaş ilan edecek bir Halife yok. İslam beldelerinin vakıası işte budur. Örneğin Filistin’e baktığımızda, Yahudi varlığının işgali altında olup Müslüman ordularının Beytül Makdis’i Allah’ın yaratıklarının en aşağılığı olanların elinden kurtarmak için harekete geçmeleri gerekir. Allah’ın yeryüzündeki cenneti Keşmir, ineğe tapan Hindular tarafından yönetilmekte olup ineğe tapmaya karşı çıkanları öldürmelerine rağmen İslam Keşmir halkının ve Çin’deki Müslüman Uygurların nefislerinde kök salmış ve İslam’ın ağacını hala içlerinde barındırıyorlar. Sevgili Suriye’ye gelince; abartısız konuşmak gerekirse Beşşar ve avenelerinin kararlarını kabul etmek için Batı’nın emirlerine boyun eğilmekte ve Batı, Suriye Müslümanlarının şevkini kırmak için tüm taraflarıyla işbirliği yapmaktadır. Ancak Suriye Müslümanlarının Allah ile olan anlaşmaları daha büyük ve daha güçlüdür. Bu yüzden onlar kararlıdırlar ve Resulümüz Aleyhissalatu ve’s Selam’ın Zeyd Bin Sabit Radıyallahu Anhu’dan rivayet edilen hadisinde kendileri hakkında şöyle buyurduğu kimselerdendir. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:          طُوبَى لِلشَّامِ» قلنا: "لأي ذلك يا رسول الله؟" قال: «لِأَنَّ مَلَائِكَةَ الرَّحْمَنِ بَاسِطَةٌ أَجْنِحَتَهَا عَلَيْهَا “Müjdeler olsun Şam’a!” Bizler: Ey Allah’ın Rasulü! Bu hangi sebepten ötürüdür? dedik. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Kuşkusuz ki Rahman’ın melekleri kanatlarını Şam’ın üzerine germiştir.” [Ahmed tahriç etti] Şam’daki halkımıza müjdeler olsun! Zira kerim Rasulümüz onları övmüştür.

İslam beldelerinin vakıası, öldürülmeleri, yerlerinden edilmeleri ve yok edilmeleridir. Zira Müslümanların kanlarının akıtılması size gizli değildir ve yerlerinden edilip sürgün edildikleri de apaçık ortadadır ey Müslümanlar. Peki bizim bu durumumuz ne zamana kadar böyle kalacak??! 

Ben size cevap vereyim; İslam kamil bir şekilde hayatın tüm alanlarında tatbik edilmediği sürece Müslümanlar şuan oldukları durum üzerinde kalmaya devam edecektir. Bu nedenle Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlinden dolayı İslam’ı tatbik edecek bir İmamı ortaya çıkarmanız sizin sorumluluğunuzdadır ey Müslümanlar: مَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً  “Kim de boynunda halifeye biat olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölür.”

Ey Müslümanlar: Allah’ın razı olacağı bir biata ve asla zarara uğramayacak bir anlaşma yapmaya özlem duymuyor musunuz?! Müslümanların, dahası tüm insanlığın, Allah Azze ve Celle’nin Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle yönetecek Müslümanların Halifesine biat etmekten başka kurtuluşu yoktur. Sizler, hayırlı ve adil bir ümmetsiniz. Haydi o zaman Müslümanların izzetini ve heybetini geri iade edecek, Halid Bin Velid’in görkemlerini, Ka’ka Bin Amr’ın heybetini, Selahaddin Eyyûbi’nin fetihlerini, Râşid Halifelerin izzetini ve Muhammed Fatih’in gücünü geri getirecek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti olan İslam Devleti’ni kurarak Müslümanların Halifesi’ne biat etmek için çalışanlarla birlikte çalışın… Her şeyden önce bu, Allah Subhanehu’nun bir vaadi ve Kerim Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. İşte çalışanlar bunun için çalışsınlar. Zira bu, dünya ve ahiretin izzetidir. Zaten ister yol uzak ister yakın olsun biz o gün birlikte olacağız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا ۚ يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا ۚ وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır.” [Nur 55]

İşte biz sizleri, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet’e davet ediyoruz ey Müslümanlar. İşte çalışanlar, bunun için çalışsınlar.

#YenidenHilafet

#أقيموا_الخلافة

#ReturnTheKhilafah

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Maria El-Kıbtiyye