- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Ölü Duygular ve Sahte İnsanlık Karşısında Suriye'de Bir Kızın Çığlığı!!
“Baba Ölmek İstemiyorum”
HABER:
Sosyal medyadaki Suriyeli aktivistler, 29 Eylül’de Rusya’nın Suriye’de İdlib’in Harim kasabasını bombalamasıyla birlikte yıkılan evlerin molozlarının altında kalan bir kızın içler acısı manzarasını yayınladılar. Babasından kendisini kurtarması için yardım isteyen çocuk; “ellerini öpeyim baba, ben ölmek istemiyorum!” diyordu. Ayrıca, aynı bombalamada oğullarının kaybolmasıyla ilgili şikayetçi olan hüzünlü bir babanın da videosunu yayınladılar. Bunlara ek olarak, bu acımasız bombalama olayının kurbanı olan çocukların fotoğraflarını ve birçok insanın kanını donduran görüntüler yayınladılar.
İdlib ve köylerinde, özellikle Harim, Armanaz, Deyr El-Zor, Hama, El-Rikka ve diğer bölgelerdeki Rusya’nın Suriye'de şiddetli bombardımanına son vermesi için aktivistler “Çocukları öldürmeyi durdurun” etiketi ile sosyal medyada bir kampanya başlatmasından sonra bu görüntüler yayınlandı.
YORUM:
Koalisyon ve rejim güçlerinin ve Rusya’nın Suriye'deki ehlimize yönelik uyguladığı her türlü acımasız bombalama ile tekrarlanan bu görüntülerin ve sahnelerin önünde kelimeler aciz kalıyor ve bu resimler binlerce kelimelerin ifade edemediği gerçeği aslında daha güzel açıklıyor. Keder, üzüntü, empati ve çaresizlik duygusu ve güç eksikliği arasında duygular karışıyor, musibete uğrayanların felaketlerini gidermek ve üzüntülerini hafifletmek için ancak Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya dua ediyoruz.
Şam beldesinden ya da herhangi bir Müslüman beldesinden gelen her resim ve video zihnimizde birçok soruyu canlandırıyor ve ilgililerden bu sorulara inandırıcı cevaplar ve tatmin edici açıklamalar bulamıyoruz. Bu sorulardan en belirgin olanları:
İnsanların kalplerindeki duygular veya insanlık öldü mü? Böylesi dehşet görüntüleri bile artık onları etkilemiyor mu? yoksa bu olayları sıradan bir şey olarak mı görüyorlar?
Müslümanların ordularındaki askerlerin ve subayların kalplerindeki kıskançlık, mertlik ve kardeşlik duyguları kayıp mı oldu ve artık zayıfların, kadınların ve çocukların çığlıkları harekete geçmeleri için hiçbir şey ifade etmiyor ve damarlarındaki kanı kaynatmıyor mu? Aksi halde kardeşlerine destek olmaması mümkün müdür? Yaratılmışa itaat edip yaratıcıya isyan mı ediyor? ﴿وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ﴾. “Ve eğer onlar din konusunda sizden yardım isterlerse, o zaman yardım üzerinizedir (üzerine farzdır)” [Enfal 72]
Politik ve ekonomik çıkarları Müslümanların kanlarından daha mı değerlidir? Yoksa onların öldürülmesiyle ilgili işbirliği ve ilişkilerin kurulması ve ittifakların yapılması normal midir? Burada yöneticilerden bahsetmiyoruz, zaten onların yaptıkları icraatlar ortada. Şam halkını öldürdüğü ve tehcir ettiği halde Rusya ile olan değişim ziyaretleri ve onlarla ilişkiler kurarak anlaşmalar yapan bazı İslami hareketlerden bahsediyoruz. Rusya bundan önce de Çeçenistan, Afganistan, Kafkaslar ve Sibirya'da milyonlarca Müslüman insanı öldürmüştü. Böylece Müslümanlara karşı Rusların imajı mücrim ve demir yumruk olarak kaldı.
Fakat en korkunç şey, Filistin'deki İslamcı hareketlerin, Rusya'nın kendileri ile arasındaki uzlaşmayı desteklediğini kabul etmesidir. Rusya ve onunla olan ilişkileri hakkında mutabık düşen şeyler diğer Müslüman beldelerde Müslümanları öldüren ve onlara Şam’da, Burma, Irak ve diğer yerlerde komplo kuran Müslüman düşmanlarının geri kalanı için de geçerlidir.
En büyük suç ortakları, Rusya, Amerika ve onların ajanları tarafından kirli siyasal para ile satın alınan asi gruplardır! Bu hareketlere ve onların liderlerine ne oluyor? Yoksa Allah düşmanlarını ve onu inkâr edenleri mi seviyorlar?! ve Ümmetin düşmanlarını ve onları öldürenleri dost mu ediniyorlar? Veya en acımasız cürümleri işleyen İslam'ın en büyük düşmanlarından hayır mı bekliyorlar?
Allah’a yemin ederim ki bu soruları umutsuzluk ve çaresizlikten dolayı sormuyorum. Bilakis bunları bizim halimizin aşağılanma ve utanç durumuna düşmesinin şaşkınlığıyla ve hayretiyle soruyorum. Firavun ve kavminin şerrinden efendimiz Musa Aleyhisselam’ı denizde boğulmaktan kurtaranın, Suriye halkını da mücrimlerin baskısından kurtaracağına kesinlikle inanıyorum. Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’i Kureyş’in baskısından kurtararak onu zaferle destekleyen ve dinine nusret verenin muhakkak ki her yerde zulüm gören Müslümanlara da zaferi mutlaka vereceğine ben kesin olarak inanıyorum. Biz Allah Subhanehu ve Teâlâ’dan o günün tez gelmesini umuyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Bacınız Berat Münasıra