Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Müslüman Aile: Örnek Alınması Gereken Model

بسم الله الرحمن الرحيم

Müslüman Aile: Örnek Alınması Gereken Model

Allah Subhanehu ve Teâlâ, Rasulü’nü hidayetle gönderdi ki, kulları için razı olduğu din olan İslam, kullarının hayatlarını düzenleyen ve ona göre hayatlarını sürdürdüğü bir hidayet olsun. İslâm her büyük ve küçüğü önemsemiştir. İnsanın ailesinde ve toplumunda karşılaştığı bütün sorunlar için çözüm göstermiştir. Böylelikle insanı, İslam hükümleri çepeçevre kuşatmış ve onun huzurlu yaşamasını sağlamıştır. Akidesinden hükümlerin çıkarıldığı İslam, dünyaya hükmederken en iyi şekilde hükmetmiştir, en iyi şekilde önderlik etmiştir ve insanları La İlahe İllallah rayesi (bayrağı) altında toplamıştır. Yeryüzünde Yaratıcının hükümlerini uygulamıştır, adaleti yaygınlaştırmıştır ve yeryüzü huzurla dolmuştur.

Fakat İslam’ın Müslümanların hayatından çıkması ile birlikte musibet ve belaların Müslümanlara musallat olması bir olmuştur. Müslümanlar, topraklarındaki servetleri elde etmek için saldıran, çürümüş materyalist hadaratını yerine yerleştirmek için İslam’ı tamamen hayat sahasından çıkarmaya çalışan açgözlü sömürgeci devletlerin maslahatlarının itip kaktığı, cimrilerin sofrasındaki yetimler gibi olmuşlardır. 

İslam’ın kayboluşu sonucu insan sadece uzvi ve içgüdüsel ihtiyaçlarının hareket ettirdiği bir  “ÖLÜ’ye dönüşmüştür.  Tek derdi hangi şekilde olursa olsun uzvi ve içgüdüsel ihtiyaçlarını doyurmaktır. İslam, insana ışık tutarak temiz ve huzurlu hayatın kılavuzu iken, şimdi o, bu dünyada İslam’ın ortadan kalkışı ile kendisine yol gösteren bir kılavuz olmaksızın seyretmektedir. ﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ« Ey iman edenler ! Allah ve Rasul’ü sizi, size hayat veren şeye çağırdığında icabet ediniz» [Enfâl 24]

İslam’ın hayatlardan çıkışı ile  anlayışlı, sevgi dolu, uyumlu, huzurlu olan Müslüman aile;  bencil, herkesin kendini haklı bulduğu, diğerleriyle durmadan çeliştiği, huzursuzluk ve endişenin kaynağı haline gelmiştir. Bugün Müslüman ailenin durumuna ve kendisine ne olduğuna baktığımızda onun paramparça olduğunu, aile fertlerinin İslami akidenin getirmiş olduğu kavramlara tamamen zıt olan ve onunla çelişen kavramları yayan, Kapitalizmin hüküm sürdüğü bir hayata itilmiş olduklarını, dinlerinin hükümlerinden kopuk yabancılara dönüştüklerini, üzerlerine ve nefislerine uygulanan bu kapitalist sistemin kavramlarını onları itip kakmakta olduğunu görüyoruz. Tüm bunlara rağman onların özlerinde hala bu bozuk beşeri sistemlerin karanlıklarından insanları aydınlığa çıkarmak için İslam’ı savunup onu dünyaya taşıyacak güçlü, net, ne istediğini bilen nesilleri yetiştiren aileyi sağlamca kuran ve koruyan Dinleri İslam’a ve hükümlerine özlem duyduklarını da görmekteyiz.

Müslüman bir evi sağlam, dayanıklı temeller üzerine kurmak için İslam, şu hükümlerini koymuştur: Bunlardan ilki;  iki salih müslüman eşi birleştirmiş olan evi oluşturmaktadır. Nitekim Allah, kullarını eş olarak saliha kadın ve salih erkek seçmelerine teşvik etmiştir : اخْتَارُوا لِنُطَفِكُمُ الْمَوَاضِعَ الصَّالِحَةَ « Nutfeniz (çocuklarınız) için saliha/iyi yerler seçin » (Hadis)  Buradan da anlaşıldığı üzere ev bir kaledir. Öyleyse onu sarsıntı ve tehditlere karşı güçlü ve dayanıklı olana kadar sağlamlaştırmak kaçınılmazdır.

İslam’da aile güzel ahlak ve temiz yaşam üzere kurulur. Ebu Derda eşine şöyle demiştir :  «Beni kızgın gördüğün zaman beni hoşnut et, eğer ben seni kızgın görürsem ben seni hoşnut ederim. Aksi halde bir birimize yarenlik edemeyiz.»  Aynı şekilde aile fertlerini itaat ve ibadete teşvik etmiştir. Dolayısıyla Müslümanın aile fertlerine iyi davranması, onlara hakkı ve salih amelleri öğütlemesi ve hatırlatması, aralarına hayırda yarışma ve hasenat kazanma bilinci dikmesi gerekmektedir :

﴿وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى

Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya aittir.” (Tâ-Hâ 132)

Ebeveyn Allah’a dayanır, Allah’ın hükümlerini yerine getirir, bu hükümler doğrultusunda çocuklarını eğitir ve en iyi şekilde yetiştirirler. Çocuklara dinlerini öğretir, onlara cennete ve ona götüren amellere teşvik eder ve cehennemden ve ona götüren amellerden sakındırırlar.

Aynı şekilde Müslüman aile, Allah’a itaat esası üzerine kurulmuştur. İki eş arasında sağlam, yıpranmaz bir bağ vardır. İki eşten her biri; kendisine dini hususta yardımcı olacak, hata yaptığında hatasını düzeltecek, Allah’a itaat etmeye ve göklerin Rabbinin rızasını kazanmaya teşvik edecek bir eş bulmaya çalışır. Hasan (ra)’ın Ebu Hurayre (ra)’dan naklettiği ve İmam Ahmed’in Müsned’inde yer verdiği hadiste Resulullah (sav) şöyle demiştir : «رَحِمَ اللَّهُ رَجُلًا قَامَ مِنَ اللَّيْلِ فَصَلَّى، وَأَيْقَظَ امْرَأَتَهُ فَصَلَّتْ، فَإِنْ أَبَتْ نَضَحَ فِي وَجْهِهَا الْمَاءَ، رَحِمَ اللَّهُ امْرَأَةً قَامَتْ مِنَ اللَّيْلِ فَصَلَّتْ، وَأَيْقَظَتْ زَوْجَهَا، فَإِنْ أَبَى نَضَحَتْ فِي وَجْهِهِ الْمَاءَ»Allah gece kalkıp namaz kılan, sonra da eşini kaldırıp, eğer uyanamazsa yüzüne su serpen ve böylece onun namaz kılmasına vesile olan erkekten razı olur. Aynı şekilde Allah gece kalkıp namaz kılan, sonra da eşini kaldırıp, eğer uyanamazsa yüzüne su serpen ve böylece onun namaz kılmasına vesile olan kadından da razı olur.

İşte Rablerini razı etmeye çalışan, ikisinden her biri diğerine Allah’a itaat hususunda yardım eden, çocuklarını buna göre koruyup gözeten ve bu esasa göre terbiye eden karı-kocanın hayatı bu şekildedir. Müslim’de geçen bir rivayette Cabir bin Abdullah’ın (ra) aktardığı hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

«إِذَا دَخَلَ الرَّجُلُ بَيْتَهُ، فَذَكَرَ اللَّهَ عِنْدَ دُخُولِهِ وَعِنْدَ طَعَامِهِ، قَالَ الشَّيْطَانُ: لَا مَبِيتَ لَكُمْ، وَلَا عَشَاءَ، وَإِذَا دَخَلَ، فَلَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ عِنْدَ دُخُولِهِ، قَالَ الشَّيْطَانُ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ، وَإِذَا لَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ عِنْدَ طَعَامِهِ، قَالَ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ وَالْعَشَاءَ»

Eğer birisi evine girdiğinde Allah’ı anar ve yemek esnasında Allah’ı anarsa, Şeytan ;  ‘’size kalacak yer ve yiyecek yok’’ der. Eğer birisi evine girdiğinde Allah’ı anmazsa Şeytan ; ‘’size kalacak yer var’’ der. Yemek esnasında Allah’ı anmazsa, Şeytan ; ’’ size kalacak yer ve yiyecek var’’ der.”

Karı-kocanın sorumlulukları paylaşmaları ve aralarında bölüşmeleri gerekir ki, gemi yolcuları arasındaki yardımlaşma ile yol alsın. Eşlerden her biri, üzerine düşen rolünü sevgi, dostluk, hoşnutluk ve merhametle yerine getirir.  Bir gün Aişe(ranha)’ya Esved (ra) şöyle  sormuştur :

«كَانَ يَكُونُ فِي مِهْنَةِ أَهْلِهِ - تَعْنِي خِدْمَةَ أَهْلِهِ - فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ خَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ»

«Nebi (sav) evde ne yapıyordu?» Aişe (ra) şöyle demiştir : “Evdeyken ailesine yardımcı oluyordu - ailesinin hizmetini kast ediyor -  Namaz vakti girdiğinde ise mescide giderdi.” (Buhari rivayet etmiştir). İşte böyle, Âlemlerin Rabbi, alemlere rahmet olarak göndermiş olduğu hayırlı kimse, ailesine karşı da insanların en hayırlısıydı. Sevgi ve şefkatle muamelede bulunuyor ve onlara yardımcı oluyordu. Müslümanları da böyle terbiye etmiştir. Aynı şekilde Müslüman ailenin temel sütunlarını bu esas üzere bina etmiştir. Zira çocuklardan sorumlu olup onları terbiye eden eşlerden başlamıştır.  Çocukların kişiliklerini inşa etmek için onlara Şeri rota belirlemiştir.

Karı-kocanın çocuklarına; yaratmanın da emretmenin de Allah’a ait olduğunu, hâkimiyetin tamamen O’na ait olduğunu ve O’nun bir ortağının olmadığını öğretmeleri gerekmektedir.  Aynı şekilde çocuklarına dinleri ile gurur duymayı,  dinlerinin en üstün ve hâkim olması için çalışmayı iyice aşılamaları gerekmektedir. Onlara önderimiz Rasulullah’ın (sav), amcasının oğlu Abdullah Bin Abbas’a öğrettiği şu güzel sözleri öğretmeliler:

«يَا غُلامُ، إِنِّي مُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ: احْفَظِ اللَّهَ يَحْفَظْكَ، احْفَظِ اللَّهَ تَجِدْهُ تُجَاهَكَ، وَإِذَا سَأَلْتَ فاَسْأَلِ اللَّهَ، وَإِذَا اسْتَعَنْتَ فَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ، وَاعْلَمْ أَنَّ الْأُمَّةَ لَوِ اجْتَمَعُوا عَلَى أَنْ يَنْفَعُوكَ، لَمْ يَنْفَعُوكَ إِلا بِشَيْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ لَكَ، وَلَوِ اجْتَمَعُوا عَلَى أَنْ يَضُرُّوكَ، لَمْ يَضُرُّوكَ إِلا بِشَيْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَيْكَ، رُفِعَتِ الْأَقْلامُ، وَجَفَّتِ الصُّحُفُ»

Evlad, sana bir kaç kelime öğretiyim: Allah’ı (emir ve yasaklarını) koru ki Allah da seni korusun. Allah’ı (emir ve yasaklarını) koru ki O’nu hemen karşında bulasın.  Bir şey istediğin zaman Allah’tan iste. Yardım istediğinde Allah’tan iste. Şunu bil ki; ümmetin tamamı sana fayda vermek için toplansalar Allah’ın senin için yazdığından başka bir fayda veremezler. Yine eğer sana zarar vermek için toplansalar Allah’ın senin için yazdığından başka bir zarar veremezler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler kurumuştur.”

Allah sevgisi, Müslüman aile fertlerini bir araya getirir. Onun üzerinde bir araya gelirler, birbirlerine hayırda ve takvada yardım ederler. Allah’ı razı etmek uğruna herkes Allah’a itaatte diğer aile fertleri ile yarışır. Herkes kendinden önce diğerlerini düşünür. Rabbinin razı olduğu hususta daima onlara sevgi besler ve onları razı/hoşnut etmeye çalışarak yaşar. İslam, kendisine rehberlik ettiği, kontrol ettiği, savunduğu ve koruduğu sürece Müslüman ailenin hali böyledir.  Eğer İslam onu terk ederse o, bencilliğin ve kendini beğenmişliğin hâkim olduğu, birlikleri bozulup paramparça olmuş bir aileye dönüşür.

İşte örnek alınması gereken budur! Müslüman beldelerde olması gereken aile budur!  Bu aile modelinin örnek alınması,  toplumda baskın olan fikirlerde ve kavramlarda köklü bir değişimi gerektirmektedir. Müslümanların nefislerine kabus gibi çöken ve onları adeta karar veremeyen verimsiz yabancılara dönüştüren bu kokuşmuş hadaratı kökünden söküp atmayı gerektirmektedir!! Müslümanların; hayatlarını süsleyen ve onları dünyanın huzurlu, saygın, güçlü liderleri olarak yaşamalarını sağlayan tertemiz, arı duru İslami kavramları tekrar geri getirmek için çalışmaları gerekmektedir.

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi adına

Zinet Es Samed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER