Ey Müslümanların Orduları, Aklınızı Başınıza Alın ve Ajan Yöneticilerin Adımlarını Takip Etmeyin!

İnsanlığın bildiği en büyük görev, Nebilerin ve Peygamberlerin görevi olup bu hususta hiçbir şüphe yoktur. Peki o halde onların görevleri neydi? Şüphesiz bu görev, Allah Azze ve Celle’ye davet etmek ve Allah’ın risaletini insanlara tebliğ etmektir. Bu büyük görev ise sadece bu büyük gayeyi ve Allah’ın peygamberlerini savunan ve onlara destek veren muhlis askerlerin eliyle gerçekleşebilir. Dolayısıyla bu görev, insanın görevlerinin en büyüğü olduğu için o zaman insanların en hayırlılarının bu görevi de askeri olması gerekir. Bu nedenle Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sahabesi, kesinlikle bu ümmetin en hayırlılarıdır. Tıpkı hadiste geçtiği gibi: خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِي ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ... “En hayırlı insanların bulunduğu asır benim bulunduğum asırdır sonra onlardan sonra gelenler, sonra yine onlardan sonra gelenlerdir…”

Peygamberlerden sonra gelenler için en faziletli görev, cihat için asker olmak ve bu azim dini savunmaktır. Buna ise Muaz İbn Cebel’den rivayet edilen Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadisi delalet etmektedir: أَلَا أُخْبِرُكَ بِرَأْسِ الْأَمْرِ وَعَمُودِهِ وَذُرْوَةِ سَنَامِهِ؟ “Sana bütün işlerin başını, ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi?” Evet, bildirin ey Allah’ın Rasulü dedim. Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: رَأْسُ الْأَمْرِ الإِسْلَامُ وَعَمُودُهُ الصَّلَاةُ وَذِرْوَةُ سَنَامِهِ الْجِهَادُ “İşin başı İslam’dır. Direği namazdır. En yüksek noktası da cihaddır.” Bu yüzden İslam’ın ve İslam’ın Rasulü Aleyhi Minallahi Efdalü's Salatu ve Etemmü't Teslim’in şereflendirdiği bu yüksek şereften dolayı siz askerlerimizi tebrik ediyorum. O halde Allahu Teala’nın size yüklemiş olduğu vacibinizi yerine getirin ve size emrettiği gibi olun ki sizi emrettiği yerde bulsun ve sizi nehyettiği yerde de bulmasın. Dahası silahlarınızı, din kardeşlerinize değil din düşmanlarına ve kardeşlerinizi öldüren ve yerinden edenlere doğrultun. إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ“İki Müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya gelirlerse, katil de, maktul de cehennemdedir.” O halde kafir Batı’nın ürünü olan ajan yöneticilerin elindeki oyuncak bir alet olmayın ki Allahu Teala’nın şu kavlinin kapsamına girmeyin: إِنَّ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا كَانُوا خَاطِئِينَ “Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanlış yolda idiler.” [Kasas 8] Zira onlar, size fenalık etmekten asla geri durmazlar ve böylece dünya ve ahireti kaybedenlerden olursunuz.

Yahudileri Beytu’l Makdis’ten kovmak, Burma halkına yardım etmek, izzetli Şam halkımıza saldıran Ruslara ve onun arkasındaki şer ekseni olan Amerika’ya haddini bildirmek için savaş meydanlarında olun. Zira sizin asıl işiniz, İslam davetini taşımak ve Allah’ın kelimesini yüceltmek ve onun tüm ideoloji ve akidelere egemen ve üstün olması için birbiri ardına ülkeler ve şehirler fethetmek için cihad etmektir. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “Müşrikler istemese bile dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O’dur.” [Saf 9] Tıpkı büyük seleflerinizin yaptıkları gibi. İşte celil sahabi ve komutan asker Rebi İbn Amir Radıyallahu Anh, Rüstem’e hitaben tarihin satırlarına geçecek ve altın mürekkeplerle yazılmayı hak eden sözler sarf ediyor ve şöyle diyor: “Allah bize, dilediği kimseleri, kula kulluktan Kendisine kulluğa, dünya sıkıntılarından feraha çıkaralım, batıl dinlerinin zulmünden kurtarıp İslam adaletine ulaştıralım diye bir peygamber gönderdi. Kim bu dini kabul ederse bizden olur, biz de döner gideriz. Kim de kabul etmezse, Allah’ın vaat ettiğine kavuşuncaya kadar onunla savaşırız!”

Bu ise ancak, ehil olanlara ve kafirler, ajanlar ve münafıklar kerih görseler de İslam’ı tüm dinlere üstün kılmak ve Allah Azze ve Celle’nin vaadi olan İkinci Hilafeti kurmak için gecesini gündüzüne katarak çalışanlara nusret vermenizle mümkün olacaktır. Emiri Celil Alim Ata İbn Halil Ebu Raşta’nın liderliğindeki Hizb-ut Tahrir’in kendisi için çalıştığı şey işte budur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı

Abdulhâlik Abdûn Ali - Sudan