El-Raye Gazetesi

Enerji Krizi ve Avrupa’ya Yansımaları

Dr. Abdullah Nasır’ın Kaleminden – Ürdün Vilayeti

Rus-Ukrayna krizinin işaretleri belirir belirmez ve eski kıtanın doğu sınırlarında Rus askeri yığınağı başlar başlamaz Avrupa’nın dört bir tarafında, etkileri Avrupa Birliği ülkelerine kadar uzanacak askeri bir harekat uyarısı veren alarm zilleri çalmaya başladı. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya şansölyesi ve diğerleri, Rusya’yı durumu tırmandırmamaya teşvik etmek için ellerinden geleni yaptılar. Ancak Amerika’nın Rusya Devlet Başkanı Putin’in paranoyasından ve siyasi vizyonunun sığlığından yararlanarak gönderdiği provokasyonlar ve mesajlar, Avrupalı ​​politikacıların eylemlerinden daha güçlüydü. Bunun üzerine Rusya, askeri görevi birkaç gün içinde tamamlama beklentisiyle Ukrayna’ya akın etti. Ama Rus ordusu, Ukrayna ordusunun şiddetli bir savunması ile karşı karşıya kaldı ve bu da savaşın şu ana kadar devam etmesine neden oldu. Böylece Amerika, Rusya’yı tüketmek ve büyük bir ülke olma özlemlerini dizginlemek, Avrupa ülkelerinin Amerikan hegemonyasından kurtulma özlemlerini durdurmak ve enerji boru hatlarını elinde tutmak için Rusya’yı Ukrayna bataklığına sürüklemek istediğini göstermiş oldu.

Rusya Cumhurbaşkanı, askeri saldırısının yanı sıra Ukrayna’ya sağladığı askeri desteği azaltacak bir gerçeği sahaya empoze etmek için Avrupa Birliği’ne karşı enerji silahını kullandı ve Avrupa halkları üzerindeki yüksek enflasyon ve yüksek enerji faturalarının baskısı altında birliğin liderlerini, tutumlarını değiştirmeye ve Rusya’nın isteklerini kabul etmeye zorladı.

Avrupa’ya enerji arzının (gazın %40’ı, petrolün %27’si) Rusya’dan makul fiyatlara gelmesi ve mal fiyatlarının Avrupa halkları tarafından kabul edilebilir bir hale gelmesinin ardından Rusya’dan birbiri ardına Avrupa Birliğine enerji arzını azaltan önlemler geldi, sonra Avrupa ülkelerini ödemelerini Ruble olarak yapmaya zorladı ve son olarak da Rusya’dan Almanya’ya Baltık Denizi’nin altından geçen ve Avrupa’nın ana doğal gaz boru hatlarından en büyük boru hattı olan “Kuzey Akım-1 (Nord Stream-1)”in Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların yol açtığı fenni ve teknik sorunlar bahanesiyle pompalanmasının durdurulması geldi. İşte bu önlemler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un belirttiği gibi doğalgazı Rusya’dan aldığının iki katı fiyatla satın alması sonucunda elektrik ve gaz fiyatlarını geçen yıla göre %400’e ulaşan rekor rakamlara çıkarmak ve Avrupa’da lüks yaşama dönemini sona erdirmek için geldi.

Elektrik ve enerji fiyatlarındaki artışın etkisini hafifletmek için birbiri ardına Avrupa toplantıları ve görüşmeleri yapıldı, kamu binalarında dış aydınlatmanın durdurulması, cihazlar için maksimum ve minimum sıcaklık ayarları yapılarak ısıtma ve soğutmanın sınırlandırılması ve klimalı mağazaların kapılarının kapatılması da dahil olmak üzere bir dizi kararlar alındı ve sıvılaştırılmış gaz elde etmek ve depolamak, bireylere ve şirketlere bir mali yardım paketi sağlamak ve çevreye ve insanlara yönelik tehlikeler de dahil olmak üzere kömür ve nükleer elektrik jeneratörlerinin kullanımına geri dönmek için Amerika, Katar, Doğu Avrupa ve diğerlerine doğru bir yönelim oldu.

Tüm bunlar, daha henüz Korona pandemisinin sonuçlarından kurtulamayan Avrupa ekonomisinin tükenmesini artırdı. Zira Avrupa Birliği’nde enflasyon, Avrupa Bankası’nın belirlediği oranın neredeyse dört katı olan yaklaşık %9’a yükseldi. Bu da Avrupa’yı bir ekonomik durgunluk durumuna sokmakla tehdit ederek tek Avrupa para biriminin (Euro) değerinin 20 yıl önce Euro’nun dolaşıma girmesinden bu yana kaydedilmemiş bir seviyeye düşmesine neden olmuş ve yüksek enerji krizi nedeniyle yaşanan finansal zorluklar, ücretsiz yemek talebindeki artış, iş kaybı ve yüksek işsizlik tehdidi nedeniyle birçok şirketi devlet yardımı talep etmeye sevk etmiştir.

Avrupa liderlerini terleten sadece geçici bir yaz sıcaklığı değildir. Bilakis Rusya’nın Avrupa Birliği ülkelerine karşı kullandığı enerji silahının sonuçlarından ve bazı bölgelerde, enerji arzının yetersizliğinden ve yüksek fiyatlardan siyasi liderlerin sorumlu tutulmasına ve onlardan Ukrayna’ya desteklerini kesmelerini ve Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmalarını talep etmeye sevk eden kitlesel gösterilerden duyulan korkudur. Daha fazla gösterilere neden olabilecek yaklaşan sert Avrupa kışından bahsetmiyoruz bile. Aynı zamanda bu, Avrupa ülkeleri arasındaki uyumsuzluğu ve krizle başa çıkmadaki farklılıklarını göstermekte ve birlik içinde fırtınaya varabilecek yansımalara, devlet sözleşmesinin feshine ve birleşik para biriminin kaldırılmasına karşı uyarıda bulunmaktadır.

Rus-Ukrayna savaşı, Rusya'yı bitip tükeneceği bir bataklığa soksa da ancak aynı zamanda bu, eski kıtayı silip süpüren zayıflığı ortaya çıkardı, liderleri arasındaki siyasi farklılıkları gösterdi, Avrupa'nın güvenliğini korumak ve enerji akışının devamını sağlamak için Amerikan şemsiyesi altında kalması gerektiğini kabul etti ve Avrupa Birliği’nin çatırdama, sözleşmesini bozma, para birimini iptal etme, ekonomilerini fırtınaya kaptırma ve tüketme olasılığını ortaya çıkardı. Tabi önümüzdeki günler bunu gösterecektir.

İnsanlara zerre kadar değer vermeyen kapitalist sistem işte budur; zira ondaki güçlüler zayıf olanı yemekte ve halkların kaderlerine tahakküm eden haydut küçük bir grubun özlemlerini yerine getirdiği sürece kanların dökülmesini, açların artmasını, tedariklerin kesilmesini ve yüksek yaşam maliyetini hiç umursamamakta ve zulmü, baskıyı ve açlığı yaymaktadır. Ayrıca insani bakış açısı olmayan bir sistemdir; zira dün dost olan bugün düşman olabilir. Allahu Teala şu kavlinde onlar hakkında ne kadar da doğru söylemiştir: تَحْسَبُهُمْ جَميعاً وَقُلُوبُهُمْ شَتَّى “Sen onları derli toplu sanırsın, (oysa) kalpleri darmadağındır.” [Haşr 14] Dolayısıyla Allah’ın izniyle şafağının nurlu ipleri yozlaşmış kapitalizmin zifiri ve koyu karanlığını dağıtmaya başlayacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet kuruluncaya kadar dünya onların zulmünün ateşiyle kavrulmaya devam edecektir. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Kaynak: El-Raye Gazetesi - 408. Sayı - 14/09/2022