Ey İslam Ümmeti: Ramazan Ayında İhmal Ettiğiniz İtaate Bir Bakın!

Allah orucu farz kıldığından beri, İslam ümmeti bu ayın diğer aylara olan üstünlüğünden dolayı bu aya sarılıp ecrini ve sevabını almakta acele etmiş, gündüzleri oruç tutmuş, geceleri namaz kılmış, kendisini Kur’an okumaya yöneltmiş ve itaat etmeye çalışmıştır; bu itaatlerin başında ise Allah’ın kelimesini yüceltmek için cihad etmek gelmektedir; bu yüzden fetihler, Rahman ve Rahim olan Allah’tan bir mağfiret, sevap ve cehennemden kurtuluş ümidiyle bu mübarek ayın bir özelliği olmuştur.

Peki bugün ümmet, bazı itaatleri ihmal etmiş midir?

Allah’ın kabul etmesini umduğumuz bir ayda bir itaati nasıl ihmal edilebilirsiniz ki?!

Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” [Bakara 183] Ayrıca Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تَكْرَهُوا شَيْئاً وَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تُحِبُّوا شَيْئاً وَهُوَ شَرٌّ لَّكُمْ وَاللهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ“Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” [Bakara 216]

İki ayetin Allah’ın Kitabı’ndaki diğer ayetlerle bağlantısı, cihad ve savaşa teşvik ederken bunlarla oruç ayetleri arasındaki bağlantı ise tüm ümmetin nefsini ve bedenini cihad ve savaşa hazırlamaktır; çünkü oruç ile cihat arasındaki bağlantı çok güçlü olup İslam tarihi de bu bağlantıya tanıklık etmektedir.

Bedir Savaşı, en büyük destanların yazıldığı Ramazan savaşlarından biridir (H.17 Ramazan 2); nitekim bu savaşta Allah, hakkı tesis edip pekiştirmek ve batılı geçersiz kılıp onu yok etmek istemiştir; ümmetimiz Ramazan ayı boyunca bu fetihler halinde kalarak bu büyük ibadeti yerine getirmiştir. Nasıl olmasın ki; zira cihad, İslam’ın zirvesidir. Dolayısıyla daha önce cihadı yüce ve hiçbir şeyle karşılaştırılamaz bulmaktayız. Buhari, Ebu Hureyra Radıyallahu Anh’dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e geldi ve şöyle dedi: Bana cihada denk gelebilecek bir ameli göster. Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: لاَ أَجِدُهُ، قَالَ: هَلْ تَسْتَطِيعُ إِذَا خَرَجَ المُجَاهِدُ أَنْ تَدْخُلَ مَسْجِدَكَ فَتَقُومَ وَلاَ تَفْتُرَ، وَتَصُومَ وَلاَ تُفْطِرَ؟ قَالَ: وَمَنْ يَسْتَطِيعُ ذَلِكَ؟ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ: إِنَّ فَرَسَ المُجَاهِدِ لَيَسْتَنُّ فِي طِوَلِهِ، فَيُكْتَبُ لَهُ حَسَنَاتٍ“Bulamıyorum. Sonra da şöyle devam etti: Mücahit sefere çıktığı zaman sen mescide girip de (o geriye dönünceye kadar) hiç gevşemeden devamlı namaz kılmaya, hiç iftar etmeden devamlı oruç tutmaya güç yetirebilir misin?” Adam da şöyle dedi: Buna kimin gücü yeter ki? Ebu Hureyra diyor ki: Mücahidin atı, kazığa bağlanarak otlar ve o halde bile ona sevap yazılır.

Hatta öyle bir gün geldi ki ümmet, Allah’ın Kitabı’ndaki Müslümanları bu farzla yükümlü kılan cihat ayetlerini okumasına rağmen cihadı terk etmekte ve bunları hiç tefekkür etmeden okumaktadır; zira ümmet nezdinde cihad mefhumu kaybolmuştur. Aha işte bugün ümmet, zillet ve aşağılanmanın olduğu sonucun acısını çekmektedir!

Ebu Davud İbn Ömer’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle derken işittim: إِذَا تَبَايَعْتُمْ بِالْعِينَةِ، وَأَخَذْتُمْ أَذْنَابَ الْبَقَرِ، وَرَضِيتُمْ بِالزَّرْعِ، وَتَرَكْتُمْ الْجِهَادَ، سَلَّطَ اللهُ عَلَيْكُمْ ذُلا لا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْ، سَلَّطَ اللهُ عَلَيْكُمْ ذُلا لا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْ، سَلَّطَ اللهُ عَلَيْكُمْ ذُلا لا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْ“Îyne usulü ile alış veriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna tutunup ziraatçılıkla geçinmeye razı olduğunuz ve cihadı terk ettiğiniz vakit, Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz! Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz! Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz!” Ve Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ“Ey iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.” [Tevbe 38-39]

Dünya ve ahiretteki bu tehdit ve korkutma, ümmetin Allah’ın kendisini mükellef kıldığı bu azim farzı ihmal etmesinin bir sonucudur; işte bugün bizler, zillet ve acziyetle sulanıyoruz, Gazze’deki kardeşlerimize bakıyoruz, onlara yapılan zulüm Sykes-Picot'nun kafeslerinde zincirlenmiş yüreklerimizi dağlıyor, bizleri zamanımızın zorbası koruyor, bizlere boyun eğdiriyor ve bizler onlara yardım etmenin bir yolunu bulamıyoruz.

Bizler Allah yolunda cihad ederek dünyanın efendisi olmadık mı; peki ya bugünkü durumumuz nasıl; ey İslam ümmeti, oruç farzını yerine getirirken cihad farzını nasıl terk edebilirsiniz?!

Sizler, Allah Azze ve Celle’nin şu kavlinin doğruluğunu kabul ediyorsunuz değil mi: أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَاءُ مَن يَفْعَلُ ذَلِكَ مِنكُمْ إِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَى أَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ “Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir.” [Bakara 85]

Bu ümmetin evveli ne ile ıslah olduysa, sonra gelenleri de ancak aynı şey ile ıslah olacaktır. Bu yüzden ciddi bir şekilde kollarımızı sıvayıp ümmetin izzetini ve onurunu yeniden tesis etmeliyiz; bu da ancak orduları seferber edecek ve tüm Filistin’i kurtarmak ve pis Yahudileri mukaddes topraklardan silip süpürmek için liderlik edecek efendimiz Ömer Radıyallahu Anh gibi bir Halife ile olacaktır. وَيَوْمَئِذࣲ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ“O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir.” [Rum 4-5]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Suad Haşram