Cumartesi, 18 Recep 1446 | 2025/01/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Şam ve Gazze’den Tunus’a Kadar Ümmet İçin Zafer Nasıl Gerçekleşir?

بسم الله الرحمن الرحيم

Şam ve Gazze’den Tunus’a Kadar Ümmet İçin Zafer Nasıl Gerçekleşir?

Bizler de Bireyler Olarak Bunu Gerçekleştirmek İçin Çalışanlardan Nasıl Olabilir ve Böylece Rabbimiz Allahu Teala’nın Rızasını Nail Olabiliriz?

Genel olarak ümmetimiz ve özel olarak da Şam halkının zalim Beşar’ın düşüşünden duyduğu sevinçten, Gazze’deki kardeşlerimize yönelik 15 aydır devam eden soykırım savaşına ve Tunus halkının çektiği yaşam sıkıntısı, fakirlik ve zulme kadar ümmet, ordularımızı Gazze’deki, tüm Filistin’deki, Myanmar’daki, Keşmir’deki ve Doğu Türkistan’daki halkımızı desteklemekten alıkoyan Batı’nın ajanları ve Sykes-Picot sınırlarının koruyucuları tarafından yönetildiği sürece felaketlerin acısını çekmeye devam edecektir... Küfür milletinin ümmete yönelik nefretinin acısını çeken sadece Gazze değildir; aksine tüm İslam ümmeti onların nefretlerinin acısını çekmekte ancak bu kanlarımızın dökülüşü, açlık ve aşağılanma gibi farklı şekillerde oluyor. Tüm bunlar, dünyaya hükmetmemizi sağlayacak en büyük servetlere sahip olduğumuz gibi dünyanın orduları bir araya gelse ümmeti yenmekten aciz bırakacak ordulara sahip olmamıza rağmen oluyor.

Ümmet, değişim için birçok devrimler yaptı ancak onlardan hiçbiri, daha önce Tunus, Mısır ve Yemen’deki devrimlerde yaptıkları gibi, suçlu laik rejimlerini pekiştirmek için ümmeti yolundan saptırmaya çalışan Batı'nın ve onun araçları olan Müslümanların başındaki yöneticilerin müdahalesi karşısında başarılı olamadı. Bakın işte Şam devrimi de Beşar Esad ve ailesinden kurtulmayı başardı ancak soru şudur: Şam halkı onun rejiminden kurtulabildi mi? Değişim için gerçek bir proje geliştirdiler mi? Yoksa bizler, Mısır, Tunus ve Yemen’deki devrimlerin sonuçlarının tekrarlandığını mı göreceğiz?!

Ey Tunus Zeytune’deki Müslümanlar: Ya bireyler ve gruplar olarak Allah’ın sağlam ipine sımsıkı sarılmaya, kafir Batı’nın iplerini kesmeye, onun suçlu laik rejimini ve uluslararası örgütlerini reddetmeye ve onun Müslümanların başındaki yöneticilerden oluşan ajanlarının ve uşaklarının tahtlarını devirmeye davet etmemizin yanı sıra Peygamberimizin Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği ve ümmeti bir kez daha bir araya getirecek olan İkinci Raşidi Hilafet sistemiyle yönetilmemiz için İslam Nizamının tedrici olmaksızın ve eksiksiz bir şekilde kamilen uygulanmasına davet ederek dinimize ve İslam ümmetine yardım edeceğiz -ki böylece izzetimize ve hayırlı konumuza geri döneceğiz-, ya da bölünme, parçalanma, çatışmalar, yıkım, yoksulluk ve masum insanların hayatlarına mal olan savaşlardan başka bir şey görmediğimiz zorba yönetime ve onun laik sivil devletine ve kokuşmuş Batı demokrasisine yeniden geri döneceğiz.

Bakın işte bugün, başka bir tiranın daha düşmesiyle ümmet için fırsat yenilenmiştir ki bu da kurtuluşumuz ve devletimizin geri dönüşü konusunda bizim için umudun ve tüm insanlığı kapitalizmin sıkıntısından ve zulmünden çıkarıp İslam’ın adaletine ve merhametine, dünyanın darlığından dünyanın ve ahiretin genişliğine kavuşturmak için ümmetin Peygamberi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin gerçekleşmesi için sebebin geri dönüşü demektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Sündüs Rakim

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER