Kadının Giyimi İle Alakalı - Talal Fevzi, Buluguk Merami, Mosa za'ya
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Birbirine benzeyen sorular:
1- Talal Fevzi:
es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Şeyhimiz ve Emirimiz Allah seni korusun, gözetsin ve izzetli kılsın. Bu dini aziz kılmak için seni yardımıyla desteklesin. Âmin
Aziz Şeyhim, öncelikle özel hayatta kadının erkek akrabalarının, namahrem olan amca çocuklarının, hala çocuklarının ve eşinin kardeşlerinin karşısına hangi kıyafetle çıkması caizdir? Örneğin onların yanında pantolon ve bluzla durabilir mi?
Allah Subhânehu ve Teâlâ sana karşılığını hayır olarak versin, bu ümmete Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodu üzere Hilafeti kurmayı nasip eylesin, seni de Halife kılsın.
2- Buluguk Merami:
Peruk takmak hadiste yasaklanan saç ekleten ve ekleyenden itibar edilir mi?
3- Mosa Za:
es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Değerli Emirimiz kardeşler arasında ihtilaf ettiğimiz bir mesele var, pantolon üzerine diz kapaklarına varacak şekilde bir cilbab [dış kıyafet] giymek caiz midir?
Cevap:
Aleykum'us Selam ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Sorularınız aynı konuları içerdiği için kısaca hepsine cevap vereceğim.
1- Kadın özel hayatta kocası ve mahremleriyle birlikte yaşar. Hala ve amca çocukları gibi namahrem akrabalar, sıla-i rahim ve bayramlaşmak için eve geldiklerinde, kadın setri avret ve teberruc olmayacak şekilde karşılarına çıkabilir. Pantolon giymek teberructan sayılır. Bundan dolayı sıla-i rahim ve bayramlaşmak için eve geldiklerinde namahrem akrabalar karşısına pantolon ile çıkması caiz değildir.
2- Eğer kadın evinden dışarı [Genel hayata] çıkarsa, şu üç meseleyi barındıran şeri bir elbise giymesi vaciptir: setri avret, teberruc ve başörtüsü.
3- Cilbab, kıyafeti örten ve ayaklara kadar uzanan bol bir elbisedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُل لِّأَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاء الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِن جَلَابِيبِهِنَّ "Ey Nebî! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, üzerlerine cilbablarını giysinler." [Ahzab 59] Yani dışarıya çıktıklarında elbiselerinin üzerine giydikleri ferrace ve çarşaf gibi cilbablarını ayaklarına kadar salıversinler. Bu nedenle Cilbabı, ayakları örtünceye kadar aşağıya doğru salıvermek şarttır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِن جَلَابِيبِهِنَّ "Üzerlerine cilbablarını giysinler." [Ahzab 59] Yani cilbablarını salıversinler. Buradaki [ مِنْ ] "den-dan" kısmilik [Tebid] için değil beyan içindir. Yani ayaklarını örtecek şekilde ferrace ve çarşaflarını aşağı doğru salıversinler. Ayakları çorap ve ayakkabı ile örtmek, yetmez. Salıvermenin varlığını gösterecek şekilde cilbab aşagı doğru bırakılmalıdır. Cilbabın ayakları örtmesi zorunlu değildir. Çünkü zaten ayaklar örtülüdür. Fakat salıverme olabilmesi için ayaklara kadar ulaşmalıdır. Yani cilbab, genel hayat giysisi olduğu belli olacak şekilde aşağıya doğru bırakılmalıdır. Çünkü kadının genel hayatta böyle bir giysi giymesi vaciptir.
Buna göre kadın, genel hayatta pantolon giyer ve üzerinde de diz kapaklarına varan bir manto olursa yani manto örtülü ayaklarına ulaşmaz ise şeri anlamda cilbab olmaz. Kadının genel hayata günlük kıyafetini örten ve ayaklarına kadar salıverilen cilbabsız çıkması caiz değildir. Eğer cilbabı yoksa dışarı çıkamaz ya da komşusundan ödünç alır. Çünkü Müslim Sahihinde Ümmü Atiyye'den şöyle rivayet etti:أَمَرَنَا رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، أَنْ نُخْرِجَهُنَّ فِي الْفِطْرِ وَالْأَضْحَى، الْعَوَاتِقَ، وَالْحُيَّضَ، وَذَوَاتِ الْخُدُورِ، فَأَمَّا الْحُيَّضُ فَيَعْتَزِلْنَ الصَّلَاةَ، وَيَشْهَدْنَ الْخَيْرَ، وَدَعْوَةَ الْمُسْلِمِينَ، قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ إِحْدَانَا لَا يَكُونُ لَهَا جِلْبَابٌ، قَالَ: «لِتُلْبِسْهَا أُخْتُهَا مِنْ جِلْبَابِهَا "Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem perde ehli genç kızlar ya da genç kızlar ile perde ehli genç kızlar ve hayızlı kadınlar, namazgâha çıksınlar. Hayızlı kadınlar, namazgâhtan biraz uzakta dursunlar. Hayır ve müminlerin duasında hazır bulunsunlar." Kadınlardan biri "Ya Rasûlullah! Kadınlardan birinin cilbabı yoksa" diye sordu. Rasûlullah "Kız kardeşi, cilbablarından birini ona ödünç versin" buyurdu."
4- Peruk takmak, teberructur. Bu nedenle kadının peruk takarak genel hayata çıkması caiz değildir. Ancak başörtüsü peruğu örter ve hiç bir iz bırakmazsa müstesnadır. Ayrıca evinde namahrem akrabaları karşısında da peruk takması caiz degildir. Çünkü bu, yukarıda da belirttiğimiz gibi teberructur.
Peruk takan kişi saç ekleyen ve ekleten anlamında mıdır meselesine gelince, öyle değildir. Çünkü vâsile [saç ekleten], saçı uzun gözüksün diye saçına başka saç ekleyen kişidir. Saçı üzerine peruk takan kişi değildir. Uzun gözüksün diye saçına başka saç eklemek, kadın nerede olursa olsun hatta evinde olsa bile haramdır. Çünkü el-Buhârî Ebu Hurayra'dan şöyle rivayet etti: لَعَنَ اللَّهُ الوَاصِلَةَ وَالمُسْتَوْصِلَةَ "Allah saç ekleyen ve ekletene lanet etsin." Peruk takmak ise evde sadece kocasının ve mahremlerinin yanında caizdir. Namahremlerin yanında ise haramdır, çünkü peruk takmak teberructur.
Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta
Facebook sayfasının linki:
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=220629058105179