Çarşamba, 16 Safer 1446 | 2024/08/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu

No: AVLu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu2013005 H. 20 Zilka’de 1435
M. Pazartesi, 15 Eylül 2014

Basın Açıklaması Avustralya, ABD Öncülüğünde Irak İşgaline Katılıyor

Avustralya hükümeti, dün, ABD öncülüğünde Irak işgaline katkıda bulunmak üzere gönderilecek 600 kişilik askeri personelin ve savaş uçaklarının hazır olduğunu açıkladı. Beklenen askeri müdahale kararı, IŞİD'in Avustralya'ya sözde tehdit oluşturduğu ve "terör tehdidi" seviyesinde ciddi yükselme olduğuna dair yapılan propaganda kampanyasının hemen akabinde geldi. Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Avustralya aşağıdaki noktaları vurgular:

1- Biz, Batının İslam dünyasına bu son saldırısını ve Avustralya'nın buna katılımını en güçlü ifadelerle kınıyoruz. Bu işgal, haksız ve yersizdir. IŞİD'in sözde tehdidi, müdahaleyi haklı çıkarmak için klasik neo-sömürgeci tarzda tamamen istismar ediliyor. Her zaman Batılı güçler, savaş ve ekonomik kazançla kendi şehvetlerini doyurmak istediklerinde, bunun için bazı yeni sözde varoluşsal tehdit oluşturuyorlar.

2- Savaş tamtamları çalarken aşırı propaganda moduna geçen Başbakan, bu propagandanın çerçevesini "insani misyon" olarak belirledi. Oysa Süper Hornet savaş uçağının tek insani işinin, gelişigüzel insanları öldürmek olduğunu bilmeyen yoktur. Bir de kalktı başbakan, samimiyetsizce insani misyonun çatısını "uluslararası koalisyon" olarak tanımladı. Gerçekte ise bu, Amerika'nın siyasi ve ekonomik çıkarları için bir Amerikan savaşıdır. ABD, güvendiği müttefikleri ve kuklalarını bir araya topladığı için ortada uluslararası koalisyon diye bir şey yoktur. Uluslararası koalisyon gemisine binen Arap rejimleri, siyasal bağımsızlığa ve hayır deme iradesine sahip değiller. Onlar, finansal ve siyasal olarak en güvenilir kölelerdir.

3- Obama, Cameron ve Abbott gibi savaş çığırtkanları çetesinin, Kral Abdullah ve el-Sisi gibi baskıcı despotların, terörle mücadele için bir araya geldiklerine inanmak aşırı derecede safdillik olur. Son zamanlarda dünya, ABD ve müttefikleri tarafından Irak ve Afganistan'a verilen zarardan daha kötü terör görmedi. Aynı şekilde Ortadoğu'daki rejimlerden daha fazla baskıcı rejimler bulmakta oldukça zordur. Tüm bunlardan sonra artık biz, bu mücrimlerin gerçekten dünyayı kurtarmak için harekete geçtiklerine inanmalı mıyız?

4- Müdahale talebinin Irak rejimi tarafından geldiğine dair ileri sürülen iddia çok saçmadır. Bu rejim, mevcut kozmetik değişikliklere rağmen son işgalden sonra zorla Irak'a dayatılan ABD güdümlü rejimdir. Bu rejim, yıllarca Irak'ı yöneten rejimdir. Bu rejim, ABD'nin emriyle El-Kaide ve IŞİD gibi grupların yükselişine yol açan Irak halkına karşı acımasız mezhep şiddeti yürüten rejimdir. Şimdi bu rejimin, Irak halkını kurtarmak için sahada mücadeleye önderlik edeceğine gerçekten inanalım mı?

5- Şimdi savaş ilahileri söyleyen aynı "koalisyon" tarafından Irak'a yapılan son saldırı, on yıldan fazla sürdü ve Irak'ı yıkık ve perişan bir halde terk etti. Çoğu kadın, çocuk ve masum erkekler olmak üzere yarım milyondan fazla insanın ölümüyle sonuçlandı. Saldırı sırasında ABD tarafından kullanılan kimyasal silahlar nedeniyle bugüne kadar ağır deformiteli çocuklar doğdu. Ülke, mezhepçi savaş ağaları tarafından yönetilir oldu. Binlerce Batı askeri öldü. Birçoğu intihar depresyonuna girdi. Zihinsel olarak yaşamaktan korkanlar oldu. Tüm bu ihtimallere neden olanlar, bir kez daha Irak'ı işgal ederek iyi bir şey sunabilirler mi?

6- "Terörizmin" kökeni, Batının dış politikasıdır. Başbakanın "İnsanlar, yapmadığımız bir şeyden ötürü, sırf kim olduğumuz için bize zarar vermek istiyor" iddiası safsatadır. Batının dünya çapında uyguladığı şiddete karşı verilen misilleme arasındaki bağlantı, kanıtlanıp belgelendi. Dolayısıyla bu işgal, tıpkı öncekiler gibi sadece işleri daha da kötüleştirecektir. Başbakanın işaret ettiği gibi "hoşgörülü" demokratik toplumlar için bir Brezilya veya Yeni Zelanda'ya yönelik tehdit neyse ABD veya Avustralya yönelik tehdit de aynıdır. Hâlbuki mesele besbelli öyle değil.

7- Biz, burada bu saldırganlık karşısında duran Müslüman topluluklara övgüler yağdırırken, örgütlere ve aktivistlere de açıkça ve sürekli olarak muhalefetlerini dillendirme çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca biz, iktidarda olanların herkesi istismar ettiği için de toplumun tamamını bu saldırganlık karşısında durmaya çağırıyoruz. İster parti olsun, isterse olmasın bu ülkedeki siyasi liderler, öğrenciler, emekliler, aileler ve rızk için mücadele edenler pahasına utanmadan kurumsal elite hizmet ediyorlar. Diğer yandan ise onlar, boyuna ve sürekli olarak binlerce kilometre ötedeki insanlara saldırdıkları için ülkeyi saldırılara karşı savunmasız bırakıyorlar.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+61) 438 000 465
www.hizb-australia.org
E-Mail: media@hizb-australia.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER