Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu

No: AVL–BA–2016–MB–TR–01 H. 29 Rabi’-ul Âhir 1437
M. Pazartesi, 08 Şubat 2016

Sızdırılan Güvenlik Belgesinde Tüm İncelikleriyle Siyasileştirilen Terörle Mücadele Olgusu

Geçtiğimiz hafta Ulusal Güvenlik Komitesi Kabinesi’ne sunulması planlanan hükümet belgesinin çok hassas bir taslağı basına sızdı. Belge, bu yıl Göç Bakanı’na sunmak üzere bazı öneriler içeriyor. Örneğin daha fazla inceleme, “uygulanabilir entegrasyon çerçevesi” kapsamında vize öncesi ve vatandaşlık sonrası sığınmacılara yönelik casusluk, yeniden düzenlenen vatandaşlık testi ve vatandaşlık sözü gibi.

Belgenin iddiasına göre Avustralya’ya getirilen Suriyeli mülteciler, “bir dizi sorunlar, inançlar veya yurtdışı bağlantılarını beraberinde getirecekler. Bunlar, fanatizm, politik motivasyon, toplumsal şiddet ve Avustralya Sünni aşırılık arasında en önemli etnik grup olan Lübnan topluluğunun dışlanmasına yol açacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Avustralya bu bağlamda şunları vurguluyor:

1- Bu tür tekliflerin özünde Avustralya hükümetlerinin kalıcı stratejisi ve kendi çirkin politikalarının sonucu olarak İslam’ı ve Müslüman toplulukları suçlama inançları yatıyor. İnançlar ve dini “aşırılık” konuları üzerinde kısır tartışmalar yapmak, terörün birincil nedeninin siyaset ve dış politika olduğu olgusundan kasten sarfı nazar etmektir.

2- Göçmenlere odaklanmak, ucuz ve sorumsuzca bir siyasettir. Ama bir o kadar da şaşırtıcı değildir. Zira bu, bazı yaygın ırkçı korkular ve yabancı düşmanlığı ile oynama gayretidir. Dünyadaki en mazlum ve savunmasız insanlar, politik sömürünün enstrümanları olurken aynı zamanda da hükümet, Suriyeli mültecilere yardım ediyor görüntüsü veriyor.

3- Hükümetin, Sünni Müslümanlara yönelik eleştirileri kendi bencil çıkarlarına hizmet etmek içindir. Yanı sıra aşırılık ve radikalleşmenin kusurlu tanımı, onur rozeti olarak kabul edilmelidir. Gerçek şu ki Müslümanlar, onurlu bir rol oynadılar. Mümkün olduğunca kuşatma altındaki Suriye halkına yardım ettiler. Batılı hükümetler ise etkili bir şekilde Beşşar Esed’in yanında yer aldılar. Onların laik liberal inançları ve siyasi kurumları, Suriye halkını siyasi güdümlü şiddet uygulamaya ve o şiddeti savunmaya sevk ediyor.

4- Ayrıca şunu da söylemek gerekir ki hükümet politikası, Esed’in barbarlığına karşı direnenleri sürekli sorunlu olarak gösteriyor. Buna karşılık Esed’i destekleyenleri ve onun için savaşanları da görmezden geliyor. Açıktır ki bu politika, güvenlik konuları ve “terörle mücadele” ile süslenmiş olsa bile sadece [neo-sömürgeci] dış politik güdümlüdür.

5-“Uygulanabilir entegrasyon çerçevesi” gibi öneriler, hükümetin uzun süredir zorla Müslümanları asimile etmek için çalıştığına dair ileri sürdüğümüz iddiaları teyit etmektedir. “Entegrasyon” ise sadece bir kılıftır. Laik liberalizm ile örtüşmeyen İslam’ın belli yönlerini kırpmaktır. Müslüman topluluklara, uzlaşmasız İslam’a sımsıkı tutunmayı tavsiye ediyoruz.

6- Ayrıca topluluklara ve özellikle de liderlik pozisyonunda olanlara şunu vurgulamak isteriz ki tüm bu girişimler, hükümetin gerçek amacını deşifre etmektedir. Hükümet, bunu topluluklara danışmak ve onlarla paylaşmak olarak lanse ediyor ama perde gerisinden onlara karşı komplo kuruyor. Tüm “terörle mücadele” politikalarının, doğrudan İslam’ı ve Müslümanları hedef alan enstrümanlar olduğunu ispat etmek için daha ne gibi açık örneklere ihtiyacımız var ki? Müslüman kuruluşların bu oyuna ortak olmaları, sadece onun ömrünü uzatır, ona meşruiyet kazandırır ve topluluklara zarar verir. Dolayısıyla bu planı açıkça deşifre edip karşısında durmalıyız.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+61) 438 000 465
www.hizb-australia.org
E-Mail: media@hizb-australia.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER