حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG–BA–2018–MB–TR–12 |
H. 9 Ramazan 1439 M. Cuma, 25 May 2018 |
Kutsal Filistin ve Rohingya Sorununa İlişkin Tek Çözüm, İkinci Raşidi Hilafet Liderliğinde Ordularımızı Seferber Etmektir
Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti, kutsal Filistin toprakları ve Rohingyalı Müslümanların sorunlarını dile getirmek ve o sorunlara ilişkin doğru çözümü ortaya koymak için bugün (25 Mayıs 2018) Cuma namazının ardından Dakka’daki camilerde halka hitap konuşmaları düzenledi. Konuşma yapan parti üyeleri şu noktalara dikkat çektiler:
- Yahudi varlığının vahşet ve barbarlığını şiddetle kınadılar, öfkelerini ifade ettiler. 14 Mayıs 2018’de Gazze sınırında toplanan kalabalığa ateş açan Yahudi işgal güçlerinin, 8 aylık bir kız çocuğu dâhil olmak üzere en az 60 Filistinliyi öldürdüklerini, 2700’den fazla kişiyi de yaraladıklarını belirttiler.
- Kudüs’ü resmen Yahudi varlığının başkenti olarak tanıyan haçlı Amerika’nın bu kararını şiddetle lanetlediler.
- İhanetleri yüzünden Trump gibi yöneticilere Müslümanların kutsal Kudüs toprakları ile ilgili duygularıyla oynama cesaretini veren Arap ve İslam dünyasındaki yöneticileri suçladılar. Müslümanlar ile daha fazla alay etmek ve küçük düşürmek için Amerika’nın, katliam günü (14 Mayıs 2018) Tel Aviv’deki büyükelçiliğini resmen Kudüs’e taşıdığını kaydettiler.
- 5-6 Mayıs 2018 tarihlerinde Dakka’da gerçekleşen İİT 45. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde “Kudüs’e özgürlük” konusuna yapılan vurguya ve Rohingyalılara karşı uygulanan etnik temizlikten duyulan endişeye işaret ettiler. Bildirgenin işe yaramaz madde ve sözcüklerle dolu olduğunu söylediler. İslam dünyasındaki utanmaz yöneticilerin, Filistin ve Rohingya sorununun çözümünde (!) atıf yaptıkları BM kararlarının aslında emperyalist bir kurum olduğunu ifade ettiler.
Konuşmacılar şunları söylediler: “Son 70 yıldır Arap dünyasındaki yöneticilerin rolü, Filistinlilere ihanet etmek ve Batılı efendilerinin gayri meşru çocuğunu korumak olmuştur. Bu soğukkanlı ihanet bu güne kadar devam edegelmiştir. Bütün güçlü Müslüman ülkeler, timsah gözyaşları ve boş söylemler dışında Yahudi varlığına karşı hiçbir şey yapmamışlardır. Katliamın ardından tek tepki, dünyanın en güçlü ordularından birine komuta eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Aldatıcı bir retorikle Erdoğan, “İsrail”i terörist devlet olarak niteledi ve Yahudi varlığının büyükelçisini “bir süreliğine” ülkeden kovdu. Ve cani Netanyahu’nun elinin Müslüman kanına bulaştığını söyledi! Oysa sahip olduğu güçlü kara ve hava birlikleri sayesinde birkaç saat içinde Yahudi varlığını kolayca hurdahaş edebilirdi. Dahası, Yahudi varlığının artık Türk limanlarından petrol sevkiyatı yapamayacağına dair hiçbir açıklama yapılmadı! Yahudi varlığıyla yapılan milyon dolarlık enerji anlaşmasının iptal edildiği de ilan edilmedi! Türkiye’nin, Yahudi varlığının 8. büyük ticaret ortağı olduğundan söz etmiyoruz bile! Dolayısıyla Kudüs’ü kurtarmak için Türk ordusunu seferber etmek yürek ister. Gerçek şu ki kâfirler, Müslüman ülkelerdeki münafık yöneticilerin dostudur.”
Ayrıca konuşmacılar şöyle seslendiler: “Ey Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar! Lanetli Yahudilerin kutsal topraklarda ve Budistlerin Myanmar’da işlediği bu korkunç vahşet ve küstahlığa sessiz kalamazsınız. Arabıyla Türküyle Müslüman dünyasındaki yöneticiler, Kudüs’ü ve Arakan’ı kurtarma farzını ihmal ettikleri için şimdi bu farzı yerine getirmek size düşüyor. Onun için Yahudi varlığı ve Budist terörist Myanmar devletine karşı cihat edebilmeniz için kendinizi sömürgeci Batı ajanı bu hain rejimlerden kurtarın. Sakın Filistin sorununun bir “Arap sorunu” olduğunu, Arakan sorununu da “Rohingya sorunu” olduğunu söylemeyin. Sorun, bütün Müslümanların sorunudur ve güçlü insanlar olarak da bu konuda siz hayati role sahipsiniz. Size Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözünü hatırlatıyoruz:
مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى “Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte müminlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler.”[Müslim] Kudüs, İslam ümmetine aittir ve ikinci Halife Ömer ibnu’l Hattab tarafından fethedilmiştir. Daha sonra Haçlılar tarafından işgal edilmişse de Selahaddin Eyyubi tarafından Hıristiyan kâfirlerden tekrar kurtarılmıştır. Şimdi sıra sizde. Günümüzün Selahaddin’i olun ve bir kez daha işgal altındaki Kudüs’ü kurtarın.
Ey subaylar! Damarlarınızda Selahaddin’in kanı dolaşıyor. Selahaddin, Haçlıları 27 Receb 583’de (02-10-1187) hezimete uğratarak Kudüs’ü kurtardı. Hem de doksan yıl sonra.
Ey cesur subaylar! Kudüs’ü kurtarmak için Selahaddin gibi yemin edin. Mescidi Aksa’yı kurtarmak için Allah yolunda cihat aşkıyla yanıp tutuştuğunuzu biliyoruz. Öyleyse hadi İkinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Çünkü Hizb-ut Tahrir, sıkıntıdaki kardeşlerinizin imdadına yetişmek için sizi Kudüs ve Arakan’a doğru mobilize edecek kararlılık ve cesarete sahiptir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, Rabbimiz! Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!”[Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |