Hükümet, pirinç fiyatlarındaki sert düşüşün ardından çiftçilerin düzenlediği öfkeli protestoları yatıştırmaya çalışıyor. Bu bağlamda toptancılardan pirinç alım programları başlattı. Zor durumdaki çiftçiler, hükümetin ürettikleri pirinçlerini satın alıma uygun bulmadığını iddia ediyor. Ayrıca pirinç alımlarının yetkililer, pirinç tüccarları ve politikacı kartellerin kontrolünde olduğunu, bu yüzden gerçek çiftçilerin devlet depolarına pirinç satamadıklarını öne sürdüler. Halk karşıtı Awami League (AL) hükümetinin, izlediği kapitalist politikalarla kapitalist kartelleri, çıkarcı büyük şirketleri, marjinal çiftçiler üzerinde söz sahibi finansörleri desteklediği bilinen bir gerçektir. Çiftçiler on yıllardır önceki tüm hükümetler tarafından pirinç fiyatları konusunda kandırılıyor. Bu köle hükümeti, pirinç stokları ışığında ülkenin gıda durumunu yıllık değerlendirmeye tabi tutuyor. Ayrıca 2018-19 yılı tahmini pirinç mahsulünden de haberdar. Yine de aktif bir şekilde Hindistan’dan pirinç ithalat etmeye devam ediyor. Bu stratejik ve politik ürünü düşman devletin ellerine teslim ediyor. Bir yandan çok uluslu ve yerel şirketlerin tekelindeki aşırı pahalı hibrit tohumları ve gübreler, çiftçilerin üretim maliyetini artırırken, öte yandan yüksek üretim maliyetleri nedeniyle çiftçilerin yüksek faizle borçlanmaları üretim maliyetini daha da artırıyor. Bütün bunlar sistematik bir şekilde çiftçilerimizin çaresizliğe düşürülmesi, ekonomimizin temel kaynağının felce uğratılması, rağbet görmemesinin sağlanması ve uzun vadede Hindistan’a bağımlı hale getirilmesi için yapılıyor.

Bu durumda gıda güvenliğimizi sağlamanın tek yolu Hilafet Devletidir. Hilafet, gıda güvenliğini sağlamak için üretim bazlı politikalar geliştirilmesini farz kılan Şeriatı uygulayacak ve hızlı kalkınma stratejileri geliştirecektir. Hilafet, sulama, tohum, gübre vb. üretim ürünlerinin fiyatını yüksek tutarak çiftçileri kölesi haline getiren şeytanı kapitalist ağın yanı sıra yozlaşmış aracıların sömürüsünü ortadan kaldırarak tarım sektörünü canlandıracaktır. Sadece pirinç ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda küresel gıda ihtiyacını da karşılamak için Hilafet, çiftçilik faaliyetlerinin modernizasyonunda çiftçileri destekleyerek arazi verimliliğini artırmaya odaklanacaktır. Modern teknikler ve ekipmanların satın alınması için maddi açıdan zayıf olanlara Beytül Mal’dan fon sağlayacaktır. Sağlanan bu destek, bir hibe ya da karz-ı hasen (faizsiz krediler) şeklinde olacaktır. Kan emici borç olarak değil.

Hilafet Devleti hiçbir arazinin boşta kalmamasını sağlayacak, toprakların mülkiyeti ekimi ile ilişkilendirilecek ve böylece tarımsal üretimi artırarak gıda güvenliğimizi güvence altına alacaktır. Devletten destek aldıktan sonra tarım arazilerini ekmeyen kim olursa olsun, ekimi için arazisini başkasına kiraya veremez ya da başka birinden arazi kiralayamaz. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ازْرَعْهَا أَوْ امْنَحْهَا أَخَاكَ“Ya kendin ek ya da kardeşine ver.” Bu, gerçek marjinal çiftçilerin araziye sahibi olmalarını ve üretim maliyetlerini düşürmelerini sağlayacaktır. Kapitalizmde olduğu gibi insan, emek sarf etmeden bir şey alıp satmakta özgürdür düşüncesi Hilafette olmayacak, böylece devlet, üç yıl art arda arazisini ekmeyen kişiden arazisini zorla alacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

من أحيا أرضًا ميتة فهي له“Kim ölü bir araziyi diriltirse, o arazi onundur.” ^{[Buhari, Ebu Davud, Ahmed]} Ek olarak Hilafet, daha güçlü tohumlar ve daha iyi gübreler geliştirilmesi, ayrıca tarım hastalıklarının önlenmesi ve direncinin artırılması için üretim çiftlikleri ve laboratuvarlar kuracaktır. Son olarak Hilafet, tarım sektörümüzü dışa bağımlılıktan kurtarıp, kendi kendine yeterlilik politikaları geliştirecek, bağımsız ve güçlü bir devlet inşa etme yolunda adım adım ilerleyecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى “Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.” ^{[Taha 123]}