Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti, bugün (Cuma, 25.09.2020) Cuma namazının ardından Dakka ve Chittagong kentindeki bazı camilerde BAE ve Bahreyn’in Yahudi devleti ile imzaladığı hain anlaşmaya karşı protestolar düzenledi. Konuşmacılar, “Geçen Salı (15.09.2020) siyah başkent Washington’da Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in, Allah’tan, Rasûlü’nden ve müminlerden korkmadan, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra ve Miraç topraklarına büyük bir ihanet anlaşması imzaladığını” söylediler! Müslümanların diğer yöneticilerini deşifre eden konuşmacılar: “Henüz açıklanan anlaşmayı imzalamamış olanlar, imzalayanlardan geri kalır değildir. Örneğin Umman Yahudi devletini ağırladı, Yahudi devletine konuk oldu. Katar Yahudiler ve Gazze arasında tarafsız bir arabuluculuk yaptı! Suudi rejimi, haydut devletin uçaklarına hava sahasını açtı ve Türk rejimi hala Filistin işgalcisi Yahudi devletini tanımaya devam ediyor” dediler!

Konuşmacılar şunları da dile getirdiler: “Filistin mübarek bir topraktır. Kudüs, İsra ve Miraç topraklarıdır. Filistin Müslümanların kalplerindedir, Filistin ve Kudüs, Müslümanların Filistin’idir, bu hain yöneticilerin değil. Filistin gaspçısı Yahudi devleti ile ilişkilerini normalleştirmeleri, onlar için utanç ve zillettir.”

Müslümanlara hitaben konuşmacılar, şu ifadeleri kullandılar: “Yahudi varlığının kökünü kazımak ve Filistin’i geri halkına iade etmek, ancak Allah’ın indirdikleri ve Allah’ın düşmanlarını sarsan ordularla mümkündür. Ve bunu sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet gerçekleştirebilir. Allah’ın izniyle bu çok yakında gerçekleşecek. Dört konudaki kati deliller bunun kanıtıdır:

Birincisi:

كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.”^{[Ali İmran 110]} Böylesi bir ümmet, adaletsizliğe karşı sabırlı olmayacaktır, bu nedenle, zorbalar ne yaparsa yapsın Kudüs’ünü unutmayacak, aksine zorbaları ayakları altında çiğneyecektir.

İkincisi: Allah’ın yeryüzündeki vaadidir:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ  “Allah, içinizden inanıp yararlı iş işleyenlere, onlardan öncekileri halef kıldığı gibi, onları da yeryüzüne halef kılacağına dair söz vermiştir.”^{[Nur 55]}

Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulacağı Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”[Ahmed]

Üçüncüsü: Yahudilerle savaş ve onları öldürme hadisleri.

لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِيٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ  “Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hatta taş: “Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahudi’dir! Gel de onu öldür!’ diyecektir.”^{[ Müslim]}

Dördüncüsü: Samimi, sadık bir grup, Allah’ın izniyle, Allah’ın vaadini ve elçisinin müjdesini gerçekleştirmek için çalışıyor. Basiret ve ferasetle ümmeti iyiliğe önderlik edecek, izzet ve zaferini diriltecektir.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ  “O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.”^{[Rum 4-5]}