حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BGu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130011 |
H. 8 Zilka’de 1433 M. Pazartesi, 24 Eylül 2012 |
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir, Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e Hakaret Eden Amerikalı Alçakların Filmini Protesto Etmek İçin Amerikan Konsolosluğuna Yönelik Yürüyüşte Yüzlerce Müslümana Liderlik Etti
Yaklaşık 500 Müslüman, 24.09.2012 Pazartesi günü Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret eden Amerikalı alçakların çıkardığı tahrik edici filmi protesto etmek üzere Hizb-ut Tahrir'in liderliği altında Dakka'daki Amerikan konsolosluğuna doğru yürüdü. Yürüyüş, Başkent'teki ikinci daireden başladı. Zira Müslümanlar, Amerikan bayrağını yaktılar, el-Ukab ve Liva rayelerini açtılar. Katılımcılar, Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e olan sevgilerini yansıtan bir görüntü altında Amerikan konsolosluğunun bulunduğu caddeye doğru ilerlediler ve şu sloganları attılar: "Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ İlâhe İllâ Allah Muhammedu'r Resulullah", "Amerika'ya Ölüm", "Bangladeş'te Amerikan Varlığına Hayır." Bunun aksine Hasina hükümeti, efendilerinin konsolosluk binasına olan düşkünlüğünü gösterdi. Zira polislere, konsolosluğun ön kapısına ulaştıklarında Müslümanlara saldırmalarını emretti ve bir kişiyi göz altına aldılar.
Bizler göstericilere yapılan bu saldırıyı kınıyor ve tutuklanan kişinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Ayrıca hükümetin ileriki günlerde sömürgeci efendileri tarafından kendisine tevdi edilen misyonu yerine getireceğini bildiğini teyit ederiz. Ancak Hizb-ut Tahrir, Allahu [Subhanehu ve Te'ala]'nın ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sevgisi yolunda yürüyüşlerde Müslümanlara liderlik etme görevini yerine getirmeye kararlıdır. Zira Hizb-ut Tahrir, ümmeti temsil etmekte, ümmetin fikirlerine ve duygularına tercüman olmaktadır.
Hizb-ut Tahrir ve Bangladeş'teki 160 milyon Müslüman, haçlıların lideri Amerika'nın Nebimiz Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret etmesini şiddetle kınar. Zira Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] insanların en hayırlısıdır, nebilerin en üstünüdür, ona olan sevgimiz herhangi bir kişiye veya bu dünyadaki herhangi bir şeye olan sevgimizden daha büyüktür. Nebimiz [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret edilmesi karşısında asla sessiz kalmayacağız.
Hizb-ut Tahrir ve Bangladeşli Müslümanlar, hıyanetleri bir tarafa kendisini ve babasını eleştirenlere karşı en şiddetli tedbirleri takınmasına rağmen Hasina'nın film karşısındaki acziyetinden ve takındığı tutumdan iğrenmektedirler. Zira Hasina'nın ve babasının şerefi, kendisine Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şerefinden daha sevimlidir. Ayrıca her zaman olduğu gibi hükümetin Amerika ile olan tüm ilişkilerine devam etmesine ve onunla çalışmasına şahit olmaktan tiksiniyoruz. Bundan daha beteri ise Müslümanların Amerika'ya olan öfkelerini dile getirdikleri ve Amerika ile olan tüm alakaların kesilmesini istedikleri aynı haftada hükümetin daha da ileri giderek Amerikan kuvvetlerine bağlı yedinci filonun komutanını karşılaması ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Bangladeş'te askeri deniz tatbikatları yapmasına izin vermesidir. Bunun yanı sıra hükümet, Amerikalılar tarafından belirtilen zaman takvimine bağlı kalarak dışişleri bakanını stratejik diyalogda bulunması için Amerika'ya göndermiştir ki bu, İslam'a ve Bangladeş'teki Müslümanlara karşı planlar çizmeye dönük bir Amerikan vesilesidir. Ayrıca muhalefet lideri Halide Ziya'nın tutumundan da tiksindiğimizi ifade ederiz. Çünkü o da Amerika ile olan alakasına devam etti ve aynı hafta içerisinde Amerikan heyetleri ile görüşmeler yaptı.
Hizb-ut Tahrir ve Bangladeş'teki Müslümanlar, Amerikan hayat tarzını, yani demokratik sistemi reddetmektedirler. Demokratik sistemi Bangladeş'ten kökünden söküp atmaya ve bunu gerçekleştirinceye kadar asla durmayacağımıza kararlı olduğumuzu ilan ederiz. Zira İslam'a ve Müslümanlara karşı haçlı savaşlarını ilan eden demokratik sistemdir. Kardeşlerimizi katleden ve servetlerimizi yağmalayan demokratik sistemdir. Her şeyden önce sözde ifade özgürlüğü altında yasal kılıf hazırlayarak mukaddesatlarımıza saldırmıştır. Demokratik sistem, müminlere düşmanlık, sömürgeci kafirlere muhabbet besleyen Hasina gibi ajan yöneticileri çıkaran bir sistemdir.
Hizb-ut Tahrir ve Bangladeş'teki Müslümanlar, İslam beldesi olan Bangladeş üzerindeki Amerikan egemenliğine karşı aralıksız bir kampanya düzenleyecek ve aşağıdaki hususları talep edecektir:
1-Amerikan konsolosluğunun kapatılması ve Amerika ile tüm diplomatik ilişkilerin kesilmesi.
2-Amerika ile stratejik ve güvenlik diyalogun reddedilmesi.
3-Amerika ile olan ortak askeri ilişkilerin tamamına derhal son verilmesi, (ACSA) anlaşması gibi ilgili tüm anlaşmaları imzalamaktan ve Amerika'nın Bangladeş'teki askeri tatbikatlarını arttırmasından imtina edilmesi.
4-TİCFA anlaşmasını imzalama müzakerelerinin durdurulması.
5-Amerikan petrol ve gaz şirketlerinin Bangladeş'ten kovulması.
Bu talepleri gerçekleştirmek için Hizb-ut Tahrir ve Bangladeş'teki Müslümanlar, İslam davası, İslam ümmeti ve mukaddesatları uğrunda fedakarlıkta bulunacak yegane devlet olan Hilafet Devleti'ni yeniden kurmayı hedefleyen çabalarını yoğunlaştıracaklardır. Ayrıca ordudaki muhlis subayları, Allahu [Subhanehu ve Te'ala]'ya, Resulüne, İslam'a ve Müslümanlara karşı vecibelerine sadık kalmaları için bize nusret vermeye davet ediyoruz.
Ey Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'i Seven Subaylar!
Sizler kesinlikle emrettiği üzere Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'i seven kimselersiniz. Zira şöyle demiştir: فَوَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ وَوَلَدِهِ "Nefsimi elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki sizden biriniz bana babasından ve çocuklarından daha sevgili olmadıkça iman etmiş olmaz."
Kesinlikle sizlerin meslek hayatı, size Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'den daha sevgili değildir. Zira gerçekte sizler onun ordusunuz ve kesinlikle sizler, onun şerefini savunmak için meslek hayatınızı feda etmeye hazırsınız. O halde nasıl olurda Amerikalı katillerin, subayların ve askerlerin sizlerin diyarlarına gelerek Sevgili Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e iğrenç bir şekilde hakaret etmesine izin verirsiniz? Sizler, felaketlerin nasıl idare edileceğini bilmiyor da Amerikalılardan eğitim almaya mı muhtaç mısınız? Yoksa hükümet içerisindeki hainler ve azınlıkta olan bazı generaller, Amerikan varlığının ortanızda bulunmasının kabul edilmesi için bu mazereti bir kılıf olarak mı kullanmaktadırlar? Kesinlikle cevap ikincisidir. Bundan dolayı hükümeti ve iktidar nizamını yok etmek üzere kıyama kalkın ve Hilafet Devleti'ni tekrar kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret verin.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resulüne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |