حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2018–MB–TR–02 |
H. 30 Rabi’-ul Âhir 1439 M. Çarşamba, 17 Ocak 2018 |
Okul Zorbaları Müslüman Kızları Zorla Laikleştiriyor
Doğu Londra’da bir ilköğretim okulu, küçük Müslüman kızları zorla laikleştirme kararı aldı. Daha önce Ramazan’da çocukların oruç tutmalarını yasaklayan okul, şimdi de başörtüsünü yasakladı.
Okul müdürü, öğrencilerin “Britanyalık” görünümünden yoksun olduklarını iddia etti ve bu yüzden “Müslüman çocukların modern İngiliz toplumuna entegresine yardımcı olmak için yapması gereken çok şey olduğunu...”fark ettiğini söyledi. Ve “İngiltere eğitim sisteminde öğrenim görerek şanslı olduklarının bilincinde olmaları gerektiğini” belirtti. Ayrıca beden eğitimi sırasında “hareketi engellediği için” Müslüman kızların başörtülü olmalarının zaten yasak olduğunu iddia etti. Bu yüzden günün geri kalanında da başörtülü olmalarının uygunsuz olduğunu kaydetti.
Böyle çarpık mantık ve sahtekâr iddialar, laik gündemi olup da Müslüman toplulukta İslam’ı bastırmak isteyen kimselerin umutsuzluk boyutunu ortaya koymaktadır. İslam’a ve onun iffetli spesifik hayat tarzına karşı entelektüel argümandan yoksun laik aktivistlerin “Liberalizmin orantısız gücünü” de kullanarak allem edip kallem edip İslam’ın görünürdeki sembollerini ortadan kaldırmaları hiç de şaşırtıcı değil. Görünüşe göre toplumun en savunmasız grubu olan sekiz yaş altındaki kız çocuklarına zorbalık yapmaktan utanmıyorlar.
Laik elit, zengin kapitalistlerin çıkarına hizmet etmek üzere toplumdaki yerlerini bilen ve kurulu iktidara meydan okuyup muhasebe etmeyen tüketiciler üretmek için bir eğitim sistemi tasarladılar. Böyle bir eğitim sistemine Müslümanlardan minnettarlık bekliyorlar. Yüzyıllarca İngiliz sömürgeciliği altında görülen böyle bir eğitim sonrası bir grup Müslüman sömürge zihniyetini benimsedi. Sömürgecilerin, yollarını attıkları her artık karşısında minnettar kaldılar. Kendilerini geri bıraktığını düşündükleri İslam’dan utanır oldular. Dolayısıyla diğer Müslümanlara “ağalık” taslamaya başladılar, onları “aydınlatmak” ve laikleştirmek için çalıştılar. İngiliz sömürge efendileri, neyin Müslümanların yararına olduğunu en iyi bilen olduklarını, “beyaz ırkın görevinin” de uygarlaşmamış halkları uygarlaştırmak olduğunu iddia ettiler.
İngiliz medyası, yaşlarına bakmaksızın İngiliz okullarında başörtüsü yasağı çağrısı yapan laik aktivistlerin borazanlığını görmemezlik yapamadı. İlginç olanı bu gazeteler, yasakla ilgili bazı Müslümanlardan alıntılar yaptılar. Yasağı gerekçelendirmek için tuhaf tuhaf argümanlar ileri sürdüler. En tuhafı da her zaman ailelere şöyle söylediğini iddia eden okul yönetimine atfedilen şu sözlerdir: “Kızınızın sizin gibi mi ya da Neena (baş öğretmen) gibi mi büyümesini istiyorsunuz?” “Neena gibi” cevabını verdiler. Bunu duyduğumuzda, görevimizi yaptığımızı düşündük.”
İngiltere’de Müslümanlar, İslami hayat biçimini Britanyalı liberal elitin değerleri ile uyumlu olmak için değiştirmek ya da reforme etmek baskılarına boyun eğmek yerine o değerlere sımsıkı sarılmak zorundadır. Bunun için uyanık olmaları gerekir. Bu gibi durumlara seyrek ya da az rastlanmadığını bilmeliyiz. Aksine bu gibi durumlar, İngiliz hükümetinin Müslüman nesle laik liberal yaşam biçimini dayatmak için tasarladığı terörle mücadele stratejisinin bir ürünüdür.
Müslümanlar, Müslüman bir kızın bedenini ve saçını örtme yaşı ile ilgili tartışmalardan kaçınmalıdır. Zira İslam Şeriatına dakik şekilde bağlılık laikleri ilgilendirmez. Tersine Müslümanların İslam Şeriatı kurallarına olan sevgileri onları çok tedirgin ediyor.
Açıkçası liberaller, İslam’ı Müslümanların hayatından zorla silmek için okula giden kızları kullanılıyorlar. Çünkü onlar, savunmasızdır ve başörtüleri Müslüman olmalarının görünür bir simgesidir. Bu yasağın onları koruma ile hiç bir ilgisi yok, zira kızlarımızı korumak umurlarında değil.
Biz, İslam’a karşı entelektüel argümandan yoksun olduklarını bilen, her türlü yalan ve baskı taktiklerine başvuran laikler ve onların ajanlarının belirlenmiş gündemlerini deşifre etmeliyiz. Ailemizi, arkadaşlarımızı ve velileri böyle zorba okul politikalarını reddetmek için motive etmeliyiz. Bizim ve çocuklarımızın inançlarını laik gündem için pazarlık konusu yapmayacağımızı açıkça belirtmeliyiz. İslam değerlerini baltalamanın yollarını arayan okullara baskı kurmak için yerel camiler ve topluluklar ile işbirliği yapmalıyız.
Laiklerin savunmasız aciz çocukları kullanarak Müslümanlara yaptıkları doğrudan baskı sadece azmimizi artırmalı ve İslam dinini öğrenmek için tüm insanlığa bir çağrıda bulunmalıyız.
وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُّؤْمِنِينَ“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.”[Ali İmran 139]
Başarısız liberal değerler için çözüm olduğuna inandığımız kapsamlı hayat tarzı ile İslam’ın insanlığa bir rahmet olarak gönderildiğini açıklamalıyız. İngiltere’de medya, ünlüler ve politikacılar dâhil olmak üzere toplumun her kesimi, yaygın cinsel istismarına, aile içi şiddete ve çocuk istismarına maruz kalıyor. Okullar, Müslüman çocuklara doğal İslami değerlerini değiştirme yönünde baskı yapmak yerine İslam’ın yüce değerlerini öğretmelidir ve onları gerçekten korumak istiyorsa, liberalizmi öğretmekten vazgeçmelidir. Onları hasta laik toplumun çürük meyveleri ve tehlikesinden önlemek için hazırlamalıdır.
كُنتُم خَيرَ أُمَّةٍ أُخرِجَت لِلنّاسِ تَأمُرونَ بِالمَعروفِ وَتَنهَونَ عَنِ المُنكَرِ وَتُؤمِنونَ بِاللَّهِ وَلَو آمَنَ أَهلُ الكِتابِ لَكانَ خَيرًا لَهُم مِنهُمُ المُؤمِنونَ وَأَكثَرُهُمُ الفاسِقونَ “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir.” [Ali İmran 110]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |