Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu

No: BR–BA–2018–MB–TR–03 H. 7 Cumâde’l Ûlâ 1439
M. Çarşamba, 07 Şubat 2018

Hizb-ut Tahrir’e İftira Atan Mirror Gazetesi Editörüne Mektup

Sayın Editör:

Hizb-ut Tahrir/ Britanya Medya Temsilcisi olarak ben size yalan ve safsata dolu son yazınız nedeniyle bu mektubu yazıyorum. Siz 22 Ocak 2018 tarihinde Tory (Muhafazakâr Parti) bakanı, Cihatçı Johndan esinlenen radikal grubun ifade özgürlüğünü destekliyorbaşlıklı bir yazı kaleme aldınız. Sizin bu sözünüz kesinlikle doğru değil. Zira Mohammed Emwazi’nin yoldan geçen diğer herhangi bireyler gibi Hizb-ut Tahrir ile hiçbir bağlantısı yoktur. Sanıyorum, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Bilmeseydiniz, alaycı ve gülünç bir gazetecilik yaparak partiye yönelik suçlamalarınızı tırnak içerisine almazdınız. Bu tırnak içerisine almanızın sebebi de muhtemelen düpedüz yalan ve iftiradan kaçınmanın yanı sıra okuyucunun dikkat ve ilgisini çekebilmektir.

Kaldı ki saçmalıklarınızı spekülasyondan öte geçmeyen bir kişiye dayandırdınız. Söz konusu kişi, olayın kampüste paneller düzenlenmesine izin veren Londra’daki bir üniversitede ve Hizb-ut Tahrir üyelerinin de konuk konuşmacılar olarak katıldığı bir panelde cereyan ettiğini iddia etmektedir. O kişi ayrıca Hizb-ut Tahrir hakkında başka gazetelerde yer alan gerçek dışı suçlamaları delil olarak sunmakta ve doğru olup olmadığına bakmaksızın okuyucunun dikkatini çekmek için zavallı birini de referans olarak göstermektedir. Oysa söz konusu kişi güvenilmezdir, yalanlarla dolu bir geçmişi var ve yalancılık onun karakteristik bir özelliğidir.

Yazınızda, Hizb-ut Tahrir’in El Kaide’ye katıldığı ve Hizbin şiddet saldırıları ile anıldığı yalanını pişirip pişirip sunuyorsunuz. Sonra mesnetsiz ve asılsız bu yalanlarınızı, “bağlantılı” ve “belirtildiğine göre” gibi geçmiş zaman kipleriyle örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Hâlbuki gazetecilik mesleğiniz gereği, gerçekleri araştırıp bu gibi iddiaları şimdiki zaman kipleriyle kullanmalıydınız. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كَفَى بِالْمَرْءِ كَذِبًا أَنْ يُحَدِّثَ بِكُلِّ مَا سَمِعَ “Kişinin her duyduğunu söylemesi, ona günah olarak yeter.Maalesef bu ifade, hem bu makalenin yazarı hem de onu tasdik edenler için geçerlidir.

Hizb-ut Tahrir, siyasi bir partidir. Fiziksel eylemler yapmaz. İslam ülkelerinde Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurmak için sadece fikri ve siyasi mücadele yapar. Çalışması entelektüel ve siyasi mücadele ile sınırlıdır, çünkü Medine’de İslam devletini kurmadan önce Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem sadece entelektüel ve siyasi çalışma yürütmüştür.

Despot rejimler ve onların bekasından nemalananlar, halkları önünde eleştirilmekten hoşlanmazlar. İşte Hizb-ut Tahrir, onları en sert şekilde eleştirmektedir. Bu nedenle despot yöneticiler, partinin çağrısını yasaklama ve hak kelimesini bastırmanın bayraktarlığını yapıyorlar. Öyle veya böyle çıkarlarının etkileneceğinden korkuyorlar.

Hizb-ut Tahrir’intarihini ve çalışmasını gözden geçirenler, silahlı yöntemi benimsemediğini ve kuruluşundan günümüze kadar hiçbir zaman silahlı kanadının olmadığını bilirler. Öyle de kalacaktır, çünkü silahlı eylem, politik parti olarak benimsediği prensiplerin ihlali anlamına gelir. Kaldı ki Hizbin, dünyanın herhangi bir yerinde fiziksel eylemi benimseyen gruplar ile hiçbir bağlantısı yoktur.

Bu gerçek, Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri ve 1953 yılında kuruluşundan bu yana yayımlanan bildirilerinde apaçık ortadadır. Yazınızda ismini verdiğiniz bakan, şayet internet sitemizde kısa bir sörf yapsaydı, belki o zaman Hizb-ut Tahrir ile “ırkçı aşırı sağ” partileri aynı kefeye koymanın sadece entelektüel sığlık değil, aynı zamanda hem parti hem de İslam’ı anlamadığını görürdü.

Hadi bunu da yapmıyorsanız, ya yukarıda belirtilen makaleyi Web sitenizden kaldırın ya da yayınlamış olduğunuz safsataları düzeltin. Ayrıca temelsiz iddialarla belirsiz kullanılan ustaca dil kipleri arasında bir kıyaslama yaparak editöryal uygulamalarınızı geliştirin. Safsatalar yerine dürüst ve titiz araştırma sonrası arkasında durabileceğiniz gerçekleri alıntı yapın.

Daha önce söyledim ve söylemeye de devam edeceğim, Hizb-ut Tahrir terör ve nefret yaymaz, korku ve bölünmeye neden olmaz. Aksine bu, hükümet ve medyadaki despotların izlediği liberal politikanın bir ürünüdür. En nihayetinde de laikliğin bir başarısızlığıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

وَلا تَلبِسُوا الحَقَّ بِالباطِلِ وَتَكتُمُوا الحَقَّ وَأَنتُم تَعلَمونَ “Ey ehli kitap! Neden doğruyu eğriye karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?” [Ali İmran 71]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00
www.hizb.org.uk
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER