حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2018–MB–TR–12 |
H. 7 Raceb 1439 M. Pazar, 25 Mart 2018 |
“Yasak” Politikası, Kocaman Bir Yalandır, “Güvenlik ve Emniyet” Girişimi de Öyle
Yasak politikasının bariz hatalarını telafi etmek amacıyla “Güvenlik ve emniyet” adında yeni bir girişim başlatıldı. Bu politikanın da fiyaskoyla sonuçlanacağı daha şimdiden belli. Girişimle eş zamanlı olarak İngiltere polis şefleri, “terörist vatandaşlarla mücadele” için kamuoyuna bir çağrıda bulundular.
Yasak politikası, her vatandaşı devletin casusu yaptı, Müslümanların düşüncesini de polislik faaliyet haline getirdi. Yasak politikası, şiddeti önlemenin bir aracı olarak pazarlandı, ama pratikte histeri, İslam ve Müslümanlardan irrasyonel korku yaymaktan başka bir şey değildi. İslam’ı laik liberal ılımlı versiyonu ile değiştirmek için Müslümanlara gözdağı verme girişimiydi.
Görünüşe göre “Güvenlik ve emniyet” adındaki yeni girişim de aynı hedefleri amaçlıyor. Yalnız yasal olarak zorlama olmayacak, gönüllü olarak uygulanacak ve daha güvenilir bir politika olacak. Bu girişimde aynı şekilde radikal düşüncenin şiddet ve suç doğurduğu fikri temeline dayalıdır ve Müslümanların, hükümetin anti-terör gündemine yeterli destek vermediklerini iddia eder. İddia edildiğine göre Müslümanlar, çocuk istismarı ve çete üyeliği gibi suçları önlemek için yeterince çaba sarf etmiyor... Bunlar, bütün toplumun değil Müslümanların sorunlarıdır mantığının yanlış ve tutarsız olduğu açık. Oldukça açık ve net olacağız. Bu ve benzeri diğer hastalıklar, laik liberal toplum ve zihniyetin bir ürünüdür. Aslında “Yasak” politikası ile “güvenlik ve emniyet” girişimi, tam olarak bu zihniyeti hedef alıyor. Şiddeti önleme, çocuk istismarı ve diğer suçlar bu planın amaçları arasında olamaz. Plan, tamamen saçma faktörler üzerine odaklanıyor ve bilinçli şekilde dikkatleri gerçek nedenlerden saptırıyor.
Alışıla geldik şekliyle medya “Güvenlik ve emniyet” girişimi pek yer vermedi. Bu da planın üzerine oturduğu temel hakkında büyük şüpheler uyandırıyor. Her zamanki gibi plana geniş desteğin olduğunu göstermek adına plana bazı makyajlar ve manikürler yapıldı.
Müslümanlar ile gerçekten güvenlik ve emniyeti umursayan İngilizler, bu yanıltıcı mantığı reddetmeli, iç ve dış siyaseti kontrol eden, sıradan İngilizlere ve tüm dünyaya büyük tehlike teşkil eden kapitalist laik elitin eylemlerini yakından mercek altına almalıdır.
İngiltere dâhil olmak üzere Batının dış politikasına yön veren sömürgeci emeller, son iki yüzyıldır olduğu gibi dünyadaki terör ve şiddet politikasının en büyük nedenidir. Bu müesses düzenin ordu ve güvenlik birimlerini yurtiçi ve yurtdışında amacı dışında kullanması, genel kabulün aksine daha fazla kınamayı gerektirir. Örneğin dünya çapında İngiltere’nin ayrılıkçı terör örgütleri ve ayaklanmaları desteklediği biliniyor. Bu konuda uzun bir geçmişi var. Yemen, Libya, Irak, Suriye ve Pakistan bunun en güncel örnekleridir. Laik siyasi emeller ve sömürgecilik politikaları, kitlesel kayıplara yol açmıştır.
Müslümanlar bir kez daha topluca bu yeni girişimin merkezindedir. Bu yüzden özellikle bu girişimi, daha da önemlisi üzerine oturduğu yanlış düşünceyi reddetmek için sesimizi oldukça fazla yükseltmeliyiz. Savunma pozisyonuna bürünmekten daha ziyade topluma aktif şekilde dinimizi taşımalı ve laik kapitalist ideolojinin sakıncalarını ve bozgunculuğunu ifşa etmeliyiz.
Bizi ılımlılar ve aşırılar diye ayırarak laiklerin aramıza sokmaya çalıştığı çatlak ve fitneyi açıkça reddetmeliyiz. İslam’da böyle bir ayrım yok. Ve son Peygamberimize indirilen dinde yapılacak herhangi bir reformun, bu hayatta ve ahirette asla başarılı olamayacağını açıklamalıyız.
Devlet sponsorlu ya da bireyler tarafından işlenmiş olsun terörü önlemenin, çocuk istismarı, çete şiddeti ve her türlü sömürü tehlikesinden güvende ve emniyette olmanın tek yolu, bireylere, toplumdaki insanlara ve devlet erbabına İslami öğretileri anlatıp benimsetmektir. Bu nedenle Müslümanlar, korkmadan, bas bas bağıran kınayıcının kınamasına aldırış etmeden Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e indirildiği gibi gerçek İslam’ı yontmaksızın ve güncellemeksizin öğrenmekle yükümlülerdir.
Emniyet ve güvenliği umursayanlar, akıllarını İslami düşünce tarzına açmalı, öğretilerini özenle anlamaya çalışmalıdır. Korkmadan laik elitin yalan ve düzenbazlığını reddetmelidir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدِيدًا يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.” [Ahzab 70-71]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |