Çeşitli Danimarka hükümetleri uzun süredir İslami değerleri ve yaşam tarzını hedef alan yasalarla İslam karşıtı bir politika izliyorlar. Mevcut hükümet şimdi ileriye doğru büyük bir adım atmak istiyor. Danimarka’daki Müslümanların zorla asimilasyonu için zalimce ve zorbaca mücadele veriyor.

Hükümet tarafından kurulan ve Sosyal Demokrat Partili bir belediye başkanı liderliğinde İslam düşmanlarından oluşan bir komite aracılığıyla hükümet, ilk ve ortaokullarda başörtüsü yasağına biraz daha yakınlaşmayı yeğledi. Böylesi bir yasak, Müslüman topluluğa karşı açık bir savaş ilanından başka bir şey değildir. Başörtüsünün İslami bir yükümlülük olduğu tüm dünyada olduğu kadar Danimarka’da da çok iyi bilinmektedir. Ayrıca başörtüsü İslami kimliğin simgesi haline gelmiştir. Kadının edep, doğruluk ve saygın konumu gibi asil değerleri ifade eder. Bunlar, zaten hâlihazırda Danimarka hükümetinin şiddetle mücadele ettiği güçlü İslami değerlerdir.

Hükümet, “Sosyal kontrolle mücadele” bahanesiyle Müslüman kızları zorla soyarak ve Müslüman aileleri daha fazla gözetim altında tutarak Müslümanlar üzerinde daha fazla devlet kontrolü istiyor. Bu eylemler, Çin rejiminin Uygur Müslümanlarına karşı izlediği acımasız politikalarını andırıyor. Müslüman kızları zorla soymak, demokratik sistemin tiranlığını, çirkinliğini ve liberal özgürlük ideallerinin iflasını ortaya koyacaktır. Politikacıların sık sık Müslümanlardan bağlılık yemini etmelerini istediği Danimarka anayasası, aynı politikacılar tarafından baltalanmaktadır.

İslam’ın ikna edici düşünceleri ve gerçek değerleri karşısında çaresizlik içinde kalan demokrasinin bekçileri, Danimarka toplumunun temelini destekleyen sütunları yıkmayı yeğlediler. Müslümanları boyunduruk altına alamamalarının çaresizliği içinde demokrasinin tabutuna son çiviyi çakıyorlar. Politikacılar, iğrenç Batı kültürünün kadınlara ve karışıklığa bakışının özgür ve mutlu bir yaşama giden yol olduğuna dair Müslüman kızları ve kadınları ikna edemediler. Bu yüzden yasak ve zorbalığa başvuruyorlar. Ancak Müslüman kızlar, erdemli bir hayat yaşamak ve terbiyeli giyinmek konusunda ısrarcılar. Aşağılık Batının kadına bakışından giderek uzaklaşıyorlar.

Danimarka hükümetine ve kamuoyuna, Müslümanların başörtüsü yasağını asla ve asla kabul etmeyeceklerini açıkça belirtmek istiyoruz. Böyle bir yasağın gerçeğe dönüşmesini önlemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yaratıcımızın emrettiği gibi giyinme hakkımızı ve sevgili kız kardeşlerimizi savunma görevimizi yerine getirmek için mücadele edeceğiz. Müslüman kızlar ve kadınlar başörtülerini her yerde, okullarda, işyerlerinde ve kamusal alanlarda gururla ve onurla takabilmelidir. İslamofobik politikacılar, kimliğimizi ve değerlerimizi son nefesimize kadar savunacağımızı ve uğrunda mücadele edeceğimizi henüz kavramış değiller.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, tüm Müslümanları birlik olmaya, birlikte çalışmaya ve İslami bir yolla yılmadan mücadele etmeye çağırıyoruz. Asla vazgeçmeyeceğimiz bu yüce İslami görev için sonuna kadar mücadele etmeliyiz.