Çarşamba, 16 Safer 1446 | 2024/08/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Endonezya
Medya Bürosu

No: IDu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130004 H. 6 Rabi’-ul Âhir 1433
M. Salı, 28 Şubat 2012

- Basın Açıklaması - Hizb-ut Tahrir / Endonezya Yakıt Fiyatlarının Artırılmasıyla Petrol ve Doğalgazın Liberalleşmesini Reddeder

Basın; hükümetin, devlet bütçesinde belirlenen fiyatları aşan dünya ham petrol fiyatlarının yükselmesi gerekçesiyle yakın bir zamanda yakıt fiyatlarını artıracağını ilan edeceğini aktarmıştır. Şayet yakıt fiyatlarının artırılması fiilen gerçekleşirse insanların yaşam maliyeti iki katına çıkacaktır. Binaenaleyh bu artış, insanların zarar görmesine neden olacak ve onların refah düzeyini artırmak yerine daha da zayıflatacaktır. Bundan dolayı aşağıdaki nedenlerden ötürü bunların reddedilmesi gerekmektedir:

1- Hükümetin beyanına göre dünyadaki ham petrol fiyatlarının artırılması neticesinde yakıt fiyatlarının artırılması ve aynı şekilde uygulanacak olan finansal sübvanseyle (yardımla) desteklenen yakıtların sınırlandırılması programları, petrol ve doğalgazın liberalleşmesi (serbestleştirilmesi) yönündeki çabaların sürdürülmesinden öte bir şey değildir. Dolayısıyla yakıt fiyatlarının artırılması ve aynı şekilde finansal yardımla desteklenen yakıtların sınırlandırılması programları, yakıt sübvansiyonlarının azaltılması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla da yakıtlar üzerindeki finansal yardımlarının kaldırılmasına yol açan, bu politika olduğu gibi Bertemax gibi finansal yardımla desteklenmeyen yakıt tüketiminden dolayı insanlara zarar verecek olan da aynen bu politikadır. İşte bu politika, yapancı yakıt şirketlerinin bekleyip durduğu altın bir fırsattır. Zira insanların bu şirketlerin ürünlerinden kaçınmasına neden olan (Premium gibi) fiyatı ucuz olan her hangi bir yakıt bulunmayacaktır.

2- Yakıt fiyatlarının artırılması, finansal yardımla desteklenen türlerin sınırlandırılması ve sübvansiyonun kaldırılması, uzun vadede (Fransız) Total Şirketi ve (Hollanda) Şhell Şirketi gibi yakıt sıvılaştırma tesisleri bulunan yabancı petrol şirketlerinin kar oranlarını daha da artıracaktır. Yakıt fiyatlarının artırılması ve buna dönük finansal yardımın sınırlandırılmasıyla birlikte özel araçlar, Bertemax gibi yüksek oktanlı yakıtları yada yabancı şirketlerin ürettikleri yakıtları tüketeceklerdir. Dolayısıyla (Pertamina) gibi yerel şirketlerin ürünlerine oranla bu şirketlerin ürünleri daha çok kabul görür bir hale gelecektir. Buda yakın bir zaman diliminde ülkedeki yabancı istasyonların inşa edilmesine yol açacaktır. Dolayısıyla şayet dahilî şirketi olanlar icat edici çabalar ortaya koyamazlarsa diğer dallardaki ürünleri de kabul görmez bir hale gelecek, Pertamina'ya bağlı istasyonlar yabancı şirketlere doğru hareket edecekler ve buda Pertamina'nın kaybına yol açacaktır. Böylece Pertamina, aslî sektörlerinin elini ve ayaklarını kıracağı gibi aynı şekilde kendi kolları da kayba uğrayacaktır.

3- Yakıt fiyatlarının artırılması, finansal yardımla desteklenen türlerin sınırlandırılması ve sübvansiyonun kaldırılması, özellikle yakıtlar olmak üzere doğal kaynak işlerinin idaresindeki en büyük rolün yabancılara verilmesinden başka bir şey değildir. Tabii buda şeri hükümlerle çelişmektedir. Zira petrol, doğalgaz ve ülkenin devasa servetleri, İslam nazarında kamu mülkiyetinden sayılmakta olup bunların idaresi, sakinlerinin refahı için devletin yetkisindedir. Yerel idarelerin performansının, Pertamina'ya vekalet eden devletten daha etkili olduğu iddialarına gelince; bu, vakıaya tamamen aykırı olup Ulusal Petrol Şirketi [National Oil Company] gibi küresel petrol üretiminde etkili olan sektörlerin idare ettiği "devlet" ulusal şirketlerin varlığı anlamına gelmektedir.

Bunun üzerine Hizb-ut Tahrir, aşağıdaki hususları açıklar:

1- Yakıt fiyatlarının artırılması planını ve aynı şekilde finansal yardımla desteklenen yakıtların sınırlandırılması programlarını şiddetle kınar. Zira bu plan, aslî sektörlerinin tamamen liberalleşmesinin ardından özellikle alt sektörlerinde de olmak üzere ülkenin petrol ve doğalgaz idaresinin liberalleşmesi yönünde yol almaktadır. Dolayısıyla petrol ve doğalgazın liberalleşmesi, devletin rolünün azalması ve yabancı şirketlerin petrol ve doğalgaz idaresinde daha fazla hakimiyet kurması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla da bu politika, kaynaklara sahip oldukları halde insanlara çok büyük zarar vermektedir.

2- Bu kapitalist politika, İnsanlara zarar vermesinin yanı sıra ülkenin bağımsızlığının da gitmesine yol açmaktadır. Binaenaleyh bu politika, derhal durdurulmalı ve ülke nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan Müslümanların akidesinden alınmış olan şeri hükümler tatbik edilmelidir. Zira İslam, petrol ve doğalgazın idaresiyle birlikte bunların karlarını da insanların refahı için işletmesini devlete farz kılmıştır.

3- Hilafet Devleti'nin gölgesinde bütün İslam hükümlerinin tatbik edileceği bir hayat olan İslamî hayatı yeniden başlatmak amacıyla ciddi olarak çalışmaları için Müslümanlara çağrıda bulunur. Böylece İslam, alemlerin Rabbinin vaat ettiği gibi özellikle petrol ve doğalgaz meselesinde olmak üzere alemler için bir rahmet olacaktır.

Allah bize yeter! Zira O, ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel bir yardımcıdır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Endonezya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Gedung Anakida Lantai 7 Jl. Prof. Soepomo Nomer 27, Jakarta Selatan 12790, Indonesia
Telefon: [62-21] 8353253/4
www.al-islam.or.id | www.hizbut-tahrir.or.id
Fax: [62-21] 8353253/4
E-Mail: info@hizbut-tahrir.or.id

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER