حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FLu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu2013003 |
H. 28 Rabi-ul Evve 1435 M. Çarşamba, 29 Ocak 2014 |
Basın Açıklaması Abbas, Kamuflaj Elbisesini Çıkardı, Kendisinin ve Otoritesinin Ajanlığını Resmen Ortaya Koydu, Filistin Güvenlik Güçlerinin Temel Kaygısı, Gaspçı Orduyu ve Yerleşimcileri Korumaktır
Filistin otoritesi lideri Mahmud Abbas, Yahudi Yediot Ahronot gazetesi ile bir televizyon röportajı sırasında barış vizyonunu ortaya koydu. Sözleri, başta kendisi olmak üzere Filistin otoritesinin ihanet boyutunu göstermektedir. İfadeleri arasında en göze çarpan nokta şudur: "Bütün güvenlik güçlerinin, silah kaçakçılığı yapan ya da ister Filistin topraklarında isterse İsrail'de olsun bu silahları kullanmak isteyen kişilere engel olmak dışında hiçbir işi yoktur. İşte bu, güvenlik güçlerinin temel kaygısı ve ana endişedir. Bu, - açıkça söylüyorum- İsrail güvenlik güçleri ve Amerika güvenlik teşkilatları arasında tam bir işbirliği ile yürütülmektedir." Abbas, işgalci Yahudileri, askerlerini ve yerleşimcileri korumak amacıyla ABD'li General Dayton tarafından eğitilen, yine Amerikalılar ve Yahudiler tarafından silahlandırılan güvenlik güçlerinin ve otoritenin yüzsüzce kirli rolünü ortaya koymaktadır. Oslo ve sonraki anlaşmalar, söylediklerimizin kanıtıdır. Çünkü FKÖ ile işgalci Yahudiler arasında imzalanan hain anlaşmalar, Filistin otoritesini, Yahudilerin güvenliğini ve emniyetini koruyan bir güvenlik aygıtı haline getirmiştir. İslam dünyası tarafından işgalci varlığın tanınması ve onunla diplomatik ilişkiler kurulması güvencesiyle Abbas, işgalci Yahudilerin geleceğini ve mübarek topraklar üzerindeki sürekliliğini güven altına almak için kendisini ve otoritesini gaspçı varlığın emrine amade kılmıştır. Çünkü Abbas, "Bu çözüm, 57 Arap ve İslami devlet tarafından İsrail'in tanınmasını sağlayacaktır. Bütün bu devletler ile İsrail arasında açık ve net diplomatik ilişkiler kurulacaktır. İsrail halkının, mevcut durumda olduğu gibi barışın sadece Arap yarımadasında kalmasından ziyade, barış kuşağının Moritanya'dan Endonezya'ya kadar genişlemesinin ne demek olduğunu anlayacağını umuyorum." dedi. Abbas, görüşmelere devam etmek için Yahudilere yaltaklanmaktadır. En büyük dert ve gayreti, toprakları işgal eden, masum insanları katleden, evleri yıkan, camileri yakan ve Mescidi Aksa'nın temellerini çökertmek için çalışan, esirlere işkence eden mücrim işgalci Yahudiler yararına Filistin sorununu çözmektir. Abbas, Filistin topraklarının bir parçası üzerinde zayıf ve yetkisiz bir devletçik karşılığında bütün bu suçları işleyen Yahudilere yardakçılık yapmaktadır. Hatta Abbas, işgalci Yahudi güçlerinin yerini NATO aracılığıyla uluslararası işgal güçlerinin konuşlandırılmasını teklif ederek Yahudi devletine güvence vermekte çok aşırıya bile gitmiştir. Abbas, "Bizimle Hamas arasında resmi yazılı bir anlaşma var. Onlar, 67 sınırları üzerinde yürütülen müzakereleri kabul ediyorlar. İkinci nokta onlar, barışçıl halk direnişi konusunda bizimle aynı fikirdedir." diyerek, tavizlerine ve ihanet anlaşmasına muhalefet edenin olmayacağını söylemekle Yahudi varlığının güvencesini daha da artırmıştır. Bu ise Gazze'deki Hamas otoritesinde söz sahibi olan İsmail Haniye tarafından resmi bir yanıtı ve Abbas'ın sözlerini tamamen kınamayı gerektiriyor.
Hizb-ut Tahrir olarak biz, FKÖ, Abbas ve onun otoritesinin tavizlerini reddediyor, onların tüm Filistin ve halkını temsil etmediklerini düşünüyoruz. Aksine onlar, uluslararası entrika ile Filistin sorununu İslami ümmetin elinden çaldılar. Zalim yöneticiler, Amerika ve Yahudilerin desteği ile kendilerini Filistin'in vasisi olarak tayin ettiler. Artık şimdi Filistin halkının yüksek sesle otoritenin kötülüklerini kınama zamanı gelmiştir. FKÖ ve otoritenin Filistin sorunundan ellerini çekmelerini talep etmeli, tekrar Filistin sorununu ümmetin eline geri vermek için bizimle çalışmalıdırlar. Ancak o zaman ümmet, kurtuluş ordularını harekete geçirerek zalim yöneticileri devirip Raşit Halife naspedebilir. O Halife ki Allah'ın yardımını müjdeleyen ve tekbir sesleri ile işgalci Yahudilerin kökünü kazımak için kurtuluş ordularını seferber edecektir. Sel gibi akan ordular, Yahudi varlığını ortadan kaldırarak dünyayı onun şerrinden kurtaracaklardır. İşte o gün müminler Allah'ın yardımı ile sevineceklerdir. وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ رُسُلًا إِلَى قَوْمِهِمْ فَجَاءُوهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَانْتَقَمْنَا مِنَ الَّذِينَ أَجْرَمُوا وَكَانَ حَقًّا عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِنِينَ
"Andolsun, senden önce biz nice Rasulleri kendi kavimlerine gönderdik. Rasuller onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Müminlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır." [Rum 47]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |