حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FL–BA–2017–MB–TR–05 |
H. 29 Cumâde’l Ûlâ 1438 M. Pazar, 26 Şubat 2017 |
El-Halil’de Siyasi Gözaltıları Reddeden Barışçıl Gösteri, Filistin Yönetiminin Zorbalık, Yalan ve Saptırma Çabalarını Berkitiyor
25 Şubat 2017 Cumartesi günü El-Halil halkına yönelik çağrıların ardından El-Halil merkezde, yönetimin siyasi tutuklamalarını protesto etmek amacıyla Caberi ve Temim aileleri ile Hizb-ut Tahrir üyeleri ve sempatizanlarının katılımıyla bir gösteri düzenlendi.
Gösteri öncesinde el-Halil polisine bildirimde bulunan Hizb, tüm yasal prosedürleri tamamladıktan sonra bir kopyasını da bağımsız insan hakları komisyonuna verdi. Temim ve Caberi aileleri, Sarahane Camiinde gösteriye katılacaklarını açıkladılar. Ancak haydut çeteleri gibi küstahça hareket eden Filistin yönetimi, yaya gösterici ve katılımcılara karşı kaba kuvvet kullandı. Yönetimin alçak güvenlik birimleri, göstericilere gerçek kurşun sıktılar, göz yaşartıcı gaz attılar, copladılar. Göstericiler, yaya kadın, çocuk ve dükkân sahiplerini darp ettiler. Çıkan arbede sonucunda onlarca insan yaralandı, vücutlarında morluklar ve kırıklar oluştu. Gazdan boğulanlar bile oldu. Protesto sırasında ve sonrası onlarca gösterici gözaltına alındı.
Yönetimin bu arbedesi, İbrahimi Camiinde katliam işleyen Yahudi varlığının askerlerini anımsatıyor. Ne tesadüf ki bugün o katliamın yıldönümü. Gösteriden bir gün önce El-Halil ve köylerinde Hizbin bazı gençlerini gözaltına alan Filistin yönetimi, gösteri sabahı da şehrin girişlerine ve kavşaklara barikatlar koydu. Şehir merkezi adeta askeri kışlayı andırıyordu. Bu umutsuzca girişimle insanların gösteriye katılımının engelleneceği, konuşan ağızlara ket vurulacağı, yönetim ve Devlet Başkanının cürümlerini reddedenlerin susturulacağı sanıldı.
Filistin yönetimi, Celil Sahabe Temim ed-Dari’ye ait 72 dönüm arazinin Ruslara peşkeş çekilmesini protesto etmek amacıyla El-Halil aşiretleri ve Temim ailesince düzenlenen gösterinin ardından 4 Şubat 2017 Cumartesi günü Hizb-ut Tahrir’in bir dizi gencini keyfi şekilde siyasi gözaltına almıştı. Bununla kanıksamayan yönetim, dünkü barışçıl protestoya da müdahale etti. Gözaltına alıp onlarca göstericiyi yaraladı. Üstüne üstlük gösteri ve katılımcılar hakkında karalama kampanyası ve iftiralar ortaya attı! Vatan Ajansında geçen bağımsız insan hakları komisyonu raporunu hatırlamak, yönetime verilecek belki en iyi yanıttır. “Komisyonun izlenimlerine göre Hizb-ut Tahrir, El-Halil kentinde İbn Rüşt döner kavşağında barışçıl bir gösteri düzenledi. Usullere uygun olarak yürüyüşten 48 saat önce il polisi müdürüne yazılı bildirimde bulundu. Filistin güvenlik birimleri, iki hafta önce üzerinde virane kilise bulunan arazinin Rus Kilisesine devredilmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen gösterinin ardından Hizbin 15 üyesini gözaltına almıştı.”
Bidat yönetimin körüklediği fitne ve ırkçılık naralara gelince, bu, yönetim ve vakıf arazisini Ruslara peşkeş çekenlerin işidir. Hizb-ut Tahrir ve Filistin halkının, Filistinli Hıristiyanlarla hiçbir sorunu yok. Onlarla biz iç içe yaşıyoruz. Zimmet ve Müminlerin Emiri Ömer ibn Hattab tarafından onlara verilen Ömer Ahitnamesini bağlıyız. Müslümanların özellikle Filistin halkının, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından vakfedilen arazilerin cani Ruslara peşkeş çekilmesini reddetmesi, Şeri hükme ve Allah’ın Şeriatına bağlılıklarının bir gereğidir. Ancak İslam ve onun hükümlerinden yüz çeviren günahkâr yönetim, arazi ve Peygamber vasiyetinin savunulmasını fitne ve ırkçılık narası olarak kabul etmektedir. Yönetim aslında şöyle demek istiyor: Filistin topraklarının Yahudilere peşkeş çekilmesini reddeden Filistin halkı, fitneci ve ırkçıdır! Ne kadar kötü hüküm veriyorsunuz.
Filistin yönetimi, İslam’ın kutsallarına hiçbir değer vermeyen haydut çetesi haline gelmiştir. Mahkeme yargıçlarına gözdağı veren yönetim, kendi yaptığı yasaları hiçe sayıyor. İnsan hakları ve saygınlığını ihlal ediyor. İnsanlara karşı kaba kuvvet kullanırken işgal karşısında dize geliyor. Hatta ona hizmet etmek ve güvenliğini korumak için çalışıyor.
Sonuç olarak diyoruz ki: Müslümanların yöneticileri tarafından işlenen her suç, Müslümanların Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünneti ile hükmeden bir Halife ve İslam’a olan ihtiyacını doğuruyor. Halife, hakkı ikame edecek, insanlar arasında adalet ve iyiliği yayacak, Müslümanların kutsallarını koruyacaktır...
Bu eylemiyle küstah yönetim, insanların gözünde iyice küçülürken, bizim de azmimiz ve Müslümanlarla olan bağımızı kuvvetlendirmiştir. Şu sözümüzün ne kadar doğru olduğunu teyit etmiştir: Allah’ın izniyle hakka yardım etmeye devam edeceğiz. İyiliği emredip kötülüğü yasaklayacağız. Ta ki Allah bu dini üstün kılıp canileri rezil rüsva edene dek...
Son olarak: Yönetim ve güvenlik birimlerini Allah’ın gazabından, şiddetli azabından ve büyük kahrından sakındırıyoruz. Müslümanların öfkesinden, zulmün akıbetinden ve Allah ve Rasûlü’ne ihanetten de sakındırıyoruz. Eğer yönetim, varlığını dayatmanın tek yolunun küstahlık ve insanlara zorbalık yapmak olduğunu düşünüyorsa, bilsin ki zevalin de tek yolu budur...
قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِمِينَ “De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.”[Neml 69]
أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ كَانُوا مِنْ قَبْلِهِمْ كَانُوا هُمْ أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَآثَارًا فِي الْأَرْضِ فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ وَمَا كَانَ لَهُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَاقٍ “Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.” [Mümin 82]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |