حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HL–BA–2020–MB–TR–09 |
H. 5 Cumâde’l Ûlâ 1442 M. Pazar, 20 Aralık 2020 |
Avrupa Adalet Divanı Helal Kesim Yasağını AB Hukukuna Uygun Buldu ve Yasak Tüm Avrupa Ülkeleri İçin Emsal Oluşturuyor
Belçika’da Flaman bölgesinde kesim öncesi hayvanlara şok verilmesi uygulamasına karşı çıkan Müslüman ve (Yahudi) sivil toplum kuruluşları, Avrupa Adalet Divanı’ndan eli boş döndü. Mahkeme, Belçika hükümetinin lehine karar verdi. Mahkeme, Belçika’daki bu ayrımcı yasayı hukuka uygun bulmakla kalmadı, henüz olmasa da diğer Avrupa ülkelerinin de bu baskıcı rotayı izlemeleri için bir emsal oluşturmasını sağladı.
Mahkeme, sadece helal kesimi yasaklamadı. Dahası bir adım daha ileri giderek dini ritüelleri kendi perspektifine göre yorumladı. Hayvanların refahı ile dini özgürlükler arasını uzlaştırdı, hayvanın kesiminden önce kesilecek hayvana şok verilebileceğine karar verdi. Böyle bir uzlaşma, dini usullere uygun kesimin hayvanın iyiliğinin sağlanması tanımına aykırı olduğu varsayımından kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra karar, mahkemenin önyargılı hareket ettiğini gösteriyor. Mahkeme ayrıca dini usullere uygun kesimin nasıl gerçekleşmesi gerektiğine de karıştı. Kesiminden önce hayvanın bayıltılmasına hükmetti. Böylece mahkeme, dini usullere uygun kesimin bileşenlerini belirlemeye kalktı, oysa bu kesim türü İslam’a aykırıdır. İslam’a göre hayvan bilincini kaybetmeden boğazından hemen kesilmelidir. Şok verilmesi ya da bayıltılması yasaktır.
İslam hukukunda âlimler arasında sakinleştirici kullanılması konusunda farklı görüşler olsa da, pratikte çok sayıda hayvanın şok verilmesi sonucu öldüğü görülüyor. Hayvanın şoktan mı yoksa boğazının kesilmesinden dolayı mı öldüğü konusunda belirsizlik var. Bu nedenle etin aslı şüphelidir, dolayısıyla tüketimi yasak olur. Bununla birlikte bu gerçeğe ve İslami metinlere göre değerlendirmeyi Avrupa “Adalet” Divanı değil, İslam âlimler yapmalıdır.
Sanki dini usullere uygun kesimi yasaklamak ve müdahale etmek yetmiyormuş gibi mahkeme, ayrıca çifte standart da uyguladı, helal kesime müdahalenin, Avrupa Birliği’nin ortak hedefleri ile yani hayvanın iyiliğinin sağlanması hedefi ile örtüştüğünü iddia etti. Ama diğer yandan “kültürel veya spor etkinliklerinde” hayvanların avlanması ve öldürülmesinde hiçbir sakınca görmüyor. Kaldı ki öldürülmeden önce bu hayvanlar bayıltılmıyor da.
Ses tonu ayarlanmış gibi görünüyor. Belçika hayvan refahı Bakanı Ben Weyts (N-VA) Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün tarih yazıyoruz” dediği kararı memnuniyet verici olarak buldu. Bu, “tüm Avrupa’da, bayıltılmadan hayvan kesimi yasağına artık kapı aralayacağı” anlamına geliyor. “Flamenler olarak bununla gurur duyabiliriz.” dedi. Hollanda’daki Hayvanlar İçin Parti lideri Esther Ouwehand da Twitter hesabında “Hayvanlar İçin Parti” tasarısı devam edebilir” paylaşımında bulundu.
Buna göre, en yüksek yargının sözde “sivil haklar”, “özgürlükler” ve “temel insan hakları”nın korunması ve bunlara uygun hareket edilmesi gerektiği kararı dikkate alındığında, baskıcı ve ayrımcı yasa ile yasal yollardan mücadele anlamsızdır. Çünkü bu ilkeler, Avrupa’da yaygın olan popülist İslam karşıtı söylemlere hizmet etmek için kolayca çöpe atılabiliyor. Defalarca görüldü ki, farklı fikirlere sahip insanların sözde dini özgürlükler güvencesi, pratikte değil teoride geçerlidir. Başka bir deyişle, Müslümanlar (ve bu durumda da Yahudiler) bunu kabul etmek zorundadır. Ya uyum sağlayacaklar ya da defolup gidecekler.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |