Perşembe günü Dagens Nyheter, Göteborgsposten ve Aftonbladet gazeteleri, İsveç Okullar Müfettişliği’nin öğrencilerin İslam ideoloji ile radikalleşme riskiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen İsveç Güvenlik Servisi’nin uyarısının ardından iki özel İslam okulun ruhsatının iptal ettiğini bildirdi. Karar, 300’den biraz az çocuğu etkiliyor.

İsveç Okulları Müfettişliği, Müslüman okulların izinlerini ilk kez iptal etmiyor, daha önce de iptal ettikleri oldu. Kısa süre önce Vällingby’deki Alazhar Okulu’nun kapatılmasına karar verildi ve öncesinde Göteborg’daki Römosseskolan’ın izni kaldırıldı. Römosseskolan’ın izninin kaldırılması yoğun eleştirilere maruz kaldı. Hatta mahkeme, okulun açık kalması gerektiğine karar verdi. İdare Mahkemesi, “Okullar Müfettişliği’nin kararının çok müdahaleci olduğunu, okul müdürünün yanı sıra çocuklar veya öğrenciler için de geniş kapsamlı sonuçları doğuracağını” belirtti. Bundan önce bazı özel İslam okulları hakkında karalama kampanyası yürütüldü, kapanmaya zorlandılar. Eleştirilere rağmen özel İslam okullara yönelik baskılar halen devam ediyor ve şimdi iki okul daha kapanmaya ve 300 öğrenci okullarını değiştirmeye zorlanıyor.

Özel İslam okullarının kapatılmasının nedeni, kötü eğitim veya öğretimdeki eksiklikler değil, İslamofobik motifleri olan siyasi bir karardır. Christian Immanuel Okulu gibi diğer okullar da LGBT sorununa yaklaşımları ve okulda tacize uğrayan LGBT bireyleri nedeniyle eleştirilmiş, ancak okula karşı bir cadı avı başlatılarak ruhsatı iptal edilmemiştir.

Siyasi partiler ve politikacıların İslam takıntısı, İslam’ın genişleme korkusu ve Müslümanların İslam’a olan bağlılıklarından nefret, onları İslam ile kaybedilecek bir savaşa sürüklüyor. İslam okullarının kapatılması, pek çok şeyin bileşeninden sadece biri. Sosyal Demokratlar Müslümanların özel okullarını kapatmak istedikleri halde Yahudi okullarını kapatmak istemediler. İsveç Eğitim Bakanı Anna Ekström, İslam okullarının kapatılmasıyla ilgili olarak, “Çocukların ve öğrencilerin giderek daha çeşitli okullarda eğitim gördükleri gerçeğinin farkına varmak istiyoruz.” dedi. Ekström’e göre, “Sistematik cinsiyet ayrımcılığı ve İsveç okullarına ait olmayan görüşler söz konusu.” İslam okullarının kapatılmasının ardındaki neden, Müslüman çocukların beyinlerini yıkamak ve çocukları belediye okullarına göndererek laikleşmelerini sağlamaktır. Belediye okulları, İsveç okullarına ait değerler paralelinde eğitim verecektir. Bu nedenle Göteborg Belediye Meclisi Belediye Komiseri Axel Darvik (L), Römosse okulunun kapatılması kararını “çocuklar için memnuniyet verici” olarak nitelendirdi ve Römosse çocuklarının artık “İsveç toplumuna entegrasyonu için gerçek bir şansa” sahip olacaklarını söyledi.

Uzun zamandır söylüyoruz, entegrasyon Müslümanların kimliğini silmenin ve çocukların laik değerlere zorla asimilasyonun bir aracıdır. Entegrasyonun dille ve çalışmayla hiçbir ilgisi yok. Bir Müslüman pozitif olmalı ve İslami kimliğiyle topluma aktif olarak katkıda bulunmalıdır. Ancak günümüzde entegrasyon, kişinin değerlerinden vazgeçmesi, toplum ve değerleriyle bütünleşmesi anlamına geliyor. Eğer entegre olmamışsanız, radikalleşmişsiniz demektir, bu anlamsız bir suçlamadır, pratikte seküler değerleri benimsememek anlamına gelir. Bu nedenle İsveç Güvenlik Servisi, çocukların İslam ideolojisi tarafından radikalleşmesi riskine karşı uyardı. Bunun asıl anlamı, çocukların İslam’a göre yetiştirilmesidir. Hükümetin İslami değerler takıntısı, polise kanıt olmadan daha fazla okulu kapatma yetkisi vermektedir. Adalet Bakanı Morgan Johansson ve eski İçişleri Bakanı Mikael Damberg, 2020 yılında DN gazetesi için kaleme aldıkları bir yazıda, güvenlik polisinin yoğun çalışması sonucunda 5 okulun kapatıldığını ve “okulların kapatılması yüzlerce kişiyi radikalleşme tehlikesinden kurtardığını” yazdı.

Bu nedenle özel İslam okullarının kapatılması, bu bağlamda değerlendirilmeli. İslam sürekli saldırı altında ve İslami değerler sorunsallaştırılmaktadır. Okulların kapatılması, Kuran’ın yakılması veya Müslüman çocukların sosyal hizmetler tarafından kaçırılması ile eşdeğerdir; asimilasyon politikasının farklı bileşenidir.

Gayrimüslimlere diyoruz ki, politikacılarınızın İslam’a olan nefreti, İslam ile mücadelede değerlerinizi ve ilkelerinizi baltalamaya itti. Müslüman olmayan herkes fikir özgürlüğüne sahip olabilir. Müslüman olmayan herkes değerlerini koruyabiliyor. Nyamko Sabuni, Ukrayna’dan gelen mültecilerin, kendi müfredatlarına sahip okulları olması gerektiğini belirtti. Müslümanların ise İsveç müfredatına sahip okullara sahip olmalarına izin verilmiyor. İslamofobik politika, toplumun ilkelerine burnunu sokmaya devam ederse, er ya da geç toplumun çöküşüne neden olacaktır. Müslümanlar her şeyi doğru yapabilir ve mahkemeleri kazanabilirler, ancak politikacılar gizli kanıtlarla ve kapsamlı suçlamalarla İsveç Güvenlik Servisi kozunu kullanacaklardır. Suçlama, karşı koyamayacağımız bir kanıttır. 2019’da Säpo, hiçbir kanıt ileri sunmadan 5 imamı tutukladı ve sınır dışı edilmelerine karar verdi. İsveç böyle mi olmalı? Bir polis devleti mi olmalı?

Değerli Müslümanlar! Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’de sizin için güzel bir örnek var. İslam yüzünden zulme maruz kaldı, tehditlere aldırış etmedi. Onu örnek alın, kendinizi ve çocuklarınızı İslam ile koruyun. İslam’ı ideolojik olarak inceleyin, ona davet edin ve İslam’ın çözümlerini dünyaya sunun. Ancak o zaman kendimizi entegrasyona karşı koruyabiliriz. İnsanlığın sorunlarını çözen İslam’a güvenin ve onu insanlığa taşıyın.

Siyasi partilere ve siyasetçilere de diyoruz ki, ideolojinizin düşüşte olduğunu biliyorsunuz, İslam’a saldırarak dikkatleri siyasi başarısızlığınızdan ve ölümünüzden farklı yere çekmek istemenizi anlıyoruz. Fakat İslam’a karşı yürüttüğünüz aptalca mücadeleniz, yalnızca düşüşünüzü hızlandıracaktır. İslam’ı Müslümanların kalplerinden silemezsiniz, çünkü kalplerinde parayla satın alınamayacak değerler taşıyorlar.