حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Bürosu
No: KE–BA–2018–MB–TR–11 |
H. 24 Zilhicce 1439 M. Salı, 04 Eylül 2018 |
Yozlaşmış Kapitalizmin Ekonomik Politikaları, Kenyalıları Giderek Daha Fazla İncitiyor
Kenya halkı, tüm petrol ürünleri için yüzde 16 KDV ödüyor. Mecliste yapılan oylamada iki yıllığına KDV’nin ertelenmesi için verilen önerge reddedildi. 2018 Mali Yasası’nda yer alan yüzde 16 oranındaki tartışmalı KDV uygulaması, 2013’de kabul edilmiş olmasına rağmen beş yıllık aranın ardından 2018’de yürürlüğe girdi. Vergi artışının, genel sağlık hizmetleri ve uygun fiyatlı konutlar başta olmak üzere hükümetin bir dizi kalkınma hedefini finanse etmek amacıyla planlandığı iddia ediliyor.
Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz, şu noktalara değinmek istiyoruz:
Bu son vergiler, tabiatıyla IMF’nin bir önerisidir. IMF, geniş çaplı plan kapsamında geliri artırmak, bütçe açığını azaltmak ve sonuçta borç birikimini yavaşlatmak için vergi muafiyetinin yürürlükten kaldırılması yönünde Kenya’ya baskı yapmaktadır.
Gerçek şu ki, yabancı sömürge devletleri Kenya ekonomisini sahne arkasından finans kurumları aracılığıyla yönetirken, ön planda kendilerini günah keçisi olarak gören kukla başkanlar var. Bu nedenle Batılı sömürgeciler, bir dizi kapitalist politika ve hükümetin açık işbirliği sayesinde halkı giderek artan ekonomik sefalete sürüklemektedir. Kenyalılar, her zaman geçim sıkıntısıyla mücadele etmişlerdir. Ancak şimdi insanlar, giderek pirinç ve ugali gibi temel gıda maddelerini bulmakta bile zorlanıyorlar.
Yürütme ile yasama organı arasında yaşanan sürtüşme, demokratik sistemdeki çelişki ve mantıksızlığı göstermektedir. Ayrıca kapitalizm, devlet tarafından fiyatların belirlenmesiyle çıkar çatışmasına maruz kalırken, bir yandan da arz-talep dalgalanmasına göre fiyat belirlemesi yapan serbest piyasa politikalarına çağrıda bulunmaktadır.
Hükümetin, yönettiğini iddia ettiği vatandaşların çıkarlarını umursamadığı tüm çıplaklığıyla ortadadır. Halkın geçiminde iyileştirmeler yapmak yerine fiyatları artırmakta, vatandaşlarını geçim darlığına itmekte ve yoksulluk seviyelerini genişletmektedir. “Hayali” projelerin finansmanı için devasa krediler alan ve vatandaşlarına ağır vergiler koyan hükümet, sırasıyla bu fonları yağmalamaktadır. 2008’de yabancı ülkelerin baskısıyla kurulan ulusal koalisyon hükümeti, hayatı dayanılmaz hale getirmiştir. Bugün 10 yıl sonra “Köprülerin İnşası” adı altında aynı yaklaşım söz konusu, ama tabii ki farklı bir çerçeveyle. Ki bu, zaten yoksulluk içerisinde inim inim inleyen vatandaşların sıkıntılarında ekstra artışa neden olacaktır.
Son olarak diyoruz ki köklü çözüm, kitlesel gösteriler değil, insanların işlerini doğru şekilde güden ve onlara nezaket çerçevesi içerisinde davranan bir sistem için mücadele etmektir. Bu, insanlığın Rabbini razı eden ve aralarında İslam’ın hükümlerine göre adaletle hükmeden bir sistemdir. Bu, insanlar acıktığında, önce yöneticileri acıkan, insanlar doyduğunda, yöneticileri sonra doyan bir sistemdir. Nübüvvet metodu üzere kurulacak Hilafet, tebaasının zorunlu ihtiyaçlarını garanti edecek, Hilafetin gücü ötesinde olağanüstü bir durum zuhur etmedikçe tebaasından vergi almayacaktır. Acil bir durum halinde ise sadece zenginlerden vergi alacaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kenya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |