Perşembe, 24 Safer 1446 | 2024/08/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: LBu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201305 H. 13 Raceb 1435
M. Pazartesi, 12 May 2014

Basın Açıklaması Eğitim ve Devlet Daireleri Bir Haftadır Felç Lübnan Ekonomisi: Hortumcu, Soyguncu ve Liderler Ekonomisidir

Geçen Perşembe günü başlayan ve bir hafta boyunca süreceği duyurulan grev nedeniyle okullar ve liseler dâhil olmak üzere Lübnan'ın devlet daireleri hâlâ felç durumda. Kamu çalışanları, Parlamento Komisyonu tarafından hükümet ile sendikalar arasında daha önce anlaşmaya varılan maaş kesintisi ile ilgili hazırlanan raporu protesto etmek amacıyla bir dizi gösteri başlattı. Çarşamba günü başkentte büyük bir kitlesel eylem yapılması planlanıyor. Sendika, özellikle sınavları iptal etmekle tehdit ederek grevlerin daha da tırmandırılacağının sinyallerini verdi. Bu bağlamda biz kamuoyuna şunu vurgularız:

Lübnan'ın ekonomik durumuna bakıldığında çok karmaşık olduğu görülür. Lübnan ekonomisinin tüm dünyayı etkisi altına alan kapitalist ekonomik krizle başı dertte olduğu gibi daha çok siyasi yolsuzluk ve yönetim krizi nedeniyle ağırlaşan hantal yapı ile başı derttedir. Lübnan ekonomisinin kapitalist sistem ile baş ağrısına gelince, doğası gereği kapitalist sistem, servetlerin, hortumcu ve soyguncu az bir elit gurubun elinde toplanmasına yol açar. Bu sistem sayesinde ülke servetinin çoğu üzerinde söz sahibidirler. Çünkü kapitalist sistem, kapitalistlerin sahip olduğu devasa servetlerin geliştirilmesi ile ilgili olarak herhangi bir sınırlama veya kayıt koymaz. Aksine servetin tek bir elde toplanmasına yol açan her türlü sözleşmeler ve ticari işlemler müsaade eder.

Bu sözleşmelerin en belirgin olanı, faizli banka işlemleri ve anonim şirket sözleşmeleridir. Sahip oldukları nüfuz ve dokunulmazlık sayesinde çıkar sağlamak ve liderliklerini perçinlemek amacıyla muazzam miktarda kamu parasını ve kamu mali kaynaklarını yağlamayan siyasi liderler de buna eklendiğinde, o zaman Lübnan'daki ekonomi ve finans sorununun ne kadar karmaşık olduğu görülür. Lübnan'daki kapitalist sistemle özdeşleşen karmaşık mezhepsel siyasi oyun, yağmacılar ve mezhepçi liderlere her türlü imkânı sunuyor. Böylece bu kimseler siyasi mevkilere ulaşmak için para ve nüfuzlarını kullanıyorlar. İnsanlar, kendilerini temsil ettiklerini düşünse de parlamento, bunların temsilcilerinden oluşuyor. Yürütme de çıkar sağlamak amacıyla bu hortumcuların elinde bir maşadır. Parlamento ise bu yağmacı ve soyguncuların çıkarlarına uygun kanunlar koyuyorlar. Yürütme içinde özellikle paranın patronu bakanlar, hazineden projelere harcanan büyük bir kısmı ceplerine indiriyorlar. Dolayısıyla işverenlerin, finans kurumlarının ve bankaların maaş zammı isteyen kamu çalışanlarının karşısında durmaları bir tesadüf değildir. Yasama ve yürütme organı içindeki vekiller de tabii ki bu soygunları destekliyorlar.

Kamu çalışanlarının isteklerinin haklı, grevlerinin de yasal olup olmadığına bakılmaksızın düşük gelirli kamu çalışanlarının ücretlerini artırmak, durgun olan ekonomiyi canlandırma faktörlerinden olduğu ekonomi biliminde bilinen bir şeydir. Çünkü ücret artışı, satın alma gücünü artırır. Artan maaşlar, ulusal pazarlarda tedavülde dolaşan paraya dönüşür. Bu da ekonomiye olumlu olarak yansır. Ancak bunun tek şartı, maaşlara harcanmak kaydıyla hazineden yeterli kaynak sağlanmasıdır. Lübnan, kaynak yetersizliğinden mi mustarip? Elbette hayır, devletin hazine gelirleri, maaşlara yeter de artar bile. Helal ve haram gözetilmeyen, meşru olup olmadığına bakılmayan bu gelirler, istenilen maaş zammına kat kat yeter.

Ancak ne var ki bu gelirlerden bazısı daha hazinenin kasasına girmeden hortumcular ve iktidar tarafından yağmalanıyor. Bazıları da hazinenin kasasına girdikten sonra sözde borçlanma adı altında devletten alacaklı bankalara pompalanıyor. Yani büyük küçük faizcilere aktarılıyor. Ya da hayâli projeler ve ihaleler aracılığıyla yöneticilerin yandaşlarına veya havuzculara peşkeş çekiliyor. Hırsızlık, yağma ve zimmete para geçirme türleri de buna eklenebilir.

Kapitalist ekonomi, insan ve insan toplumunun ekonomisi değil, para ve hortumcuların ekonomisidir. Lübnan'da ise diğer hortumcular yanı sıra soyguncuların ve mezhepçi liderlerin ekonomisidir.

İnşaAllah yakında İslami Devlet kurulup, İslam ekonomisini ve onun adil politikasını uygulayınca, insanlar, mevcut adaletsiz ekonomi ile Allah'ın insanlar için indirdiği adaletli ekonomi arasındaki büyük farkı göreceklerdir. İslam'ın ekonomik politikasının, yüce insani temellere dayalı olması bizim için yeterlidir. Bu temellerin en önemlilerini Kuran ayeti şöyle ifade eder:

كَي لا يَكُونَ دُولَةً بَينَ الأَغنِياءِ مِنكُم "O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet hâline gelmesin diye. [Haşr 7]

Aziz Kitabında şöyle buyuran Yüce Allah ne kadar da doğru söylemiştir: وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آَمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ "O ülkelerin halkı inansalar ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik." [Araf 95]


Ahmed el-Kasas
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon
Telefon: 03–155103 / 03–446709
www.tahrir.info
Fax: 06–629524
E-Mail: ht@tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER