Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2021–MB–TR–07 H. 11 Ramazan 1442
M. Cuma, 23 Nisan 2021

Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı Hizb-ut Tahrir Hakkında Hindistan Kamuoyuna Yalan Söylüyor

2 Nisan 2021’de Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı (NIA), 08 Ekim 2020’de Bangalore’de tutuklanan 40 yaşındaki Ahamed Abdul Cader ve 33 yaşındaki İrfan Nasır’a karşı suçlamalar yöneltildiğini duyurdu. İstihbarat servisi, bu iki kişinin, IŞİD, Kur’an safları ve Hizb-ut Tahrir “terörist” faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu iddia etti. (The News Minute)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi, bu asılsız iddiaları reddediyor. Özellikle bilgi ve gerçekçilik çağında artık insanları kandıramayan bu klişe hileyi ifşa ediyor.

Bu, düpedüz hiledir. Birçok güvenlik yetkilisinin özellikle de sömürgeci güçlere kulak kabartan ve halklarına kötü davranan kişilerin hilelerine alışığız. Gerici ve baskıcı zihniyetteki bu kişilerin Hizb-ut Tahrir’i itibarsızlaştırmak istediklerinde “terörizm” suçlaması yönelttiklerine de alıştık. İddialarının hiçbir kanıtı yok. Yalan haberler uyduruyorlar, sonra da medyaya servis ediyorlar. Toplumun, uydurdukları bu yalan haberlere sorgusuz sualsiz inanacağına sanıyorlar!

Öyle bir zamandayız ki dünya medyası ve kamuoyu, özellikle Batılı aydınlar, medyası ve politikacıları, Hizb-ut Tahrir’in görüşlerinin barışçıl ve diyalog endeksli olduğunu, fikirlerini yaymak için şiddeti benimsemediğini biliyorlar. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir, dünya başkentlerinde ve şehirlerinde açıktan faaliyet yürütmektedir. Doğuda Avustralya’da, Batıda Amerika’da, kısaca tüm kıtada Hizb-ut Tahrir, konferanslar, seminerler, barışçıl, açık ve aleni faaliyetler düzenlemektedir.

Hizb-ut Tahrir, kuruluşundan bu yana, incelendikten, hayatta uygulanabilirliğini gözlemledikten ve kalplere genişlik verdikten sonra ancak zihinlerin derin ve doğru fikirleri kabul ettiğine ikna olmuştur. Fikirlerin bireysel ve kolektif davranışları etkilediği ve onları yüksek davranış haline getirdiği doğru yaklaşım budur. Şiddet ve (terörizm), bu yaklaşımı ortaya koyamaz.

Hindistan ve dünya çapında Hizbin yetmiş yıllık tarihine bakıldığında, Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı’nın Hizb-ut Tahrir iddialarının çürük olduğu görülür. Düşünce kuruluşlarının raporlarının yanı sıra en önemli siyasi kaynaklarda, akademik arşivlerde ve kültürel ansiklopedilerde bu tarihe vurgu yapılmaktadır. İnternet hayatımıza gireli belli internette de bu yangındır.

Hindistan yetkilileri bu köklü gerçeklerin farkında olduklarından, bu bilgiyi ve gerçekleri Hindistan halkından saklamak için, Hizb-ut Tahrir’in sitelerini engelleyerek yalanlarını örtbas etmek istediler. Yetkililerinin Hindistan’ın dünyanın en büyük demokrasisi olduğunu söyledikleri bir ülkede bunlar oluyor! Ama planları başarısız oldu. Çünkü Hizb-ut Tahrir haberleri ve seyri sadece Hizb-ut Tahrir’e ait sitelerde değil, internette de mevcuttur. Hizb-ut Tahrir, halkın bağrından doğmuş ve aralarında yaşayan gerçek küresel bir partidir.

Hizb-ut Tahrir’in siyasi ve entelektüel faaliyetleri ile IŞİD’in askeri ve güvenlik faaliyetleri arasındaki bağlantıya gelince, delilsiz bir bağlantıdır. Zira Hizb-ut Tahrir, IŞİD’in metodolojisi ve davranışına eleştirel bir bakış açısı benimsemiş ve bunu kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu dakik benimsemelerle aynı fikirde olmayan herhangi bir üye, Hizb-ut Tahrir üyesi olamaz ve metodunu takip edemez.

Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı yetkililerine yakışan, ülkeyi helake sürükleyen yolsuzluk lortları, ülke genelindeki mafya cinayetleri kışkırtıcıları, Hindistan’ın kaynaklarını sömürgeci güçler yararına kullanmak isteyen Batı ülkeleri ajanları gibi toplumu gerçek tehlikelerden korumaktı. Böylece, Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı yetkililerinin Hindistan halkına karşı sorumluluklarında nasıl kusur gösterdiği açığa çıkıyor. Hizb-ut Tahrir ile halk arasını açmak için kamuoyuna yalan söylüyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِندَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِن كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Hâlbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi!” [İbrahim 46]

Medyaya gelince, bu tuzağa düşmemeye ya da topluma olan görevinden vazgeçmemeye, gerçekleri saptırmamaya, kamuoyuna yalan söylememeye ya da Hindistan halkını birbirine karşı kışkırtmamaya çağırıyoruz. Eğer medya mesajında samimiyse Hizb-ut Tahrir sitelerine konulan engellemeleri kaldırmalı, Hizbin diyalog yaklaşımı ve topluluklarla etkileşimi hakkındaki gerçeği aktarmalıdır.

Aynı zamanda medyanın görevi, İslam ile mücadelede Amerikan politikasını benimseyen yetkililere karşı Hindistan halkını uyarmaktır. Amerika, tehlikeli bir ülkedir, birçok halkı katletmiş, kendi çıkarı için birçok ülkeyi yok etmiştir. Hindistanlı yetkililerin Amerika’nın kollarına atılması, Hindistan halkı ve geleceği için bir tehlikedir. Bu dar görüşlü politikayı sürdürdükleri takdirde ülkeyi daha fazla ABD sefaletine mahkûm edeceklerdir.

Hizb-ut Tahrir, gerçek ve doğru bir kalkınmaya ve Hilafetin restorasyonuna çağırıyor. Bu sistem 1342 yıl öncesine dayanan uzun bir geçmişe sahiptir. Yirminci yüzyılın başlarında Hindistan’da da bu sistem egemendi. Hindistan’ın bağımsızlık hareketi lideri Gandi, Müslümanları etrafında toplamak için 1924’te yıkılmadan önce Hilafeti korumak amacıyla Hilafetin güvenliği meselesini temel meselelerden biri haline getirdi. Çünkü Hilafetin yıkılışıyla Hindistan halkı üzerindeki İngiliz sömürgeciliğinin perçinleneceğini fark etti.

Hizb-ut Tahrir, Hindistan da dâhil olmak üzere tüm dünyada entelektüel ve politik bir yöntemle faaliyet göstermektedir. Tartışma ve diyalog yoluyla halklarla uzun vadeli samimi ilişkiler kurar. Çünkü halka bahis oynar ve halk için vardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللَّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَا وَمَنِ اتَّبَعَنِي “De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah’a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz.” [Yusuf 108]

Mühendis Selâhaddin Adada
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER