Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130029 H. 16 Zilhicce 1433
M. Cuma, 02 Kasım 2012

-Basın Açıklaması- Kapitalizm, Endonezyalı Kadın Hizmetlilerin İnsanlığını Çiğnemektedir

29 Ekim 2012 Pazartesi günü, Endonezya ve Asya haber ajansları, bazı Cakarta Gazeteleri ve İmarat (vam) haber ajanları, "Endonezyalı Hizmetliler, Satışa Maruz Kalmaktadırlar" başlığı altında göçmen Endonezyalı hizmetliler ile ilgili Malezya'da yayınlanan tartışmanın kışkırtılarak ilan edildiği hakkında bir rapor yayınlamışlardır. Nitekim bu ilan, Endonezya ve Malezya hükümetlerinin ayaklanmasına neden olmuştur.

Endonezya Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı (Zair Mearif), Endonezyalı hizmetlilerinin satışa maruz kalmalarının sadece açıklamada kalmayıp fiilen gerçekleştiğini vurgulayan ve Endonezya hükümetinin, özellikle Endonezyalı kadın göçmen hizmetlileri kuşatan bu kötü durumların yeni bir şey olmamasına rağmen bu en son açıklamayı kınamasının nedenini sorgulayan bir açıklama yapmıştır. Zira Malezya'da yaklaşık 2.5 milyon Endonezyalı göçmen işçi bulunmakta olup bunların yaklaşık %80'i kadınlardır. Ayrıca dünyadaki diğer milyonlarca kadın, ticarî bir eşya gibi muamele görmelerinin yanı sıra şiddete, işkenceye, hatta işverenler tarafından gayri insanî bir şekilde ölüme maruz kalmaktadırlar.

Tüm bunlara rağmen Endonezya hükümeti 2012'nin Temmuzunda, dışarıdaki göçmen işçilerden devlete geri dönen havale akımlarının 2012 yılında 65 trilyon (rupiye) ulaşması noktasındaki başarılarını gururla sunmuş ve buna, çok sayıdaki Endonezyalı kadınların aşırı yoksulluk nedeniyle çalışmaları için göç etmeye zorlandıklarını göz ardı ederek Endonezya ekonomisinin gelişmesine etkin bir katkı olarak itibar etmiştir. Bu ise birçok Arap hükümetlerinin, Endonezya'yı, çoğunluğun aç olması pahasına servetin küçük bir azınlığın elinde biriktiği kapitalizmin görünümünü yansıtan ekonomik gelişiminden dolayı Asya'nın ekonomik gücü olarak görmelerine rağmen böyledir.

Kapitalizmin ve yoksulluğun yayılmasına, ailelerini yeterli derecede geçindirmeleri amacıyla toplumdaki erkekler için uygun görevler bulmadaki başarısızlığın gölgesinde kadınların ticarî bir eşya gibi muamele görmesine yol açan ekonomik sistemdeki beşerî kanunların başarısızlığı nedeniyle Bangladeş, Pakistan ve İslam ülkelerinin diğer kesimlerindeki milyonlarca kadın, yine aynı şekilde kendilerinin, evlatlarının ve ailelerinin geçimi yolunda ekonomik sömürüyle karşı karşıya kalmaktadırlar.

Hizb-ut Tahrir / Merkezi Medya Bürosu Üyesi Dr. Nesrin Nevaz, dünyadaki Müslüman kadınlara dönük gayri insanî muamele konusuna dair şöyle bir yorumda bulunmuştur:

 

1-Endonezya hükümeti, Malezya'nın bu açıklamasını eleştirmesine rağmen kendisinin kapitalist ekonomik politikası, çoğunluğu yoksulluğa doğru sürüklemiş, işsizlik oranının artmasına neden olmuş, aynı şekilde birçok kadını, hayatta kalmak için iş aramak amacıyla ülke dışına göç etmeye mecbur bırakmış ve onların ekonomik olarak sömürülmelerine ve kötü bir şekilde muamele görmelerine alan açmıştır. Zira 54 Endonezyalı kadından biri, ailesine maddi destekte bulunmak amacıyla ülke dışında çalışmakta ve kadınlardan büyük bir kısmı da evlatlarından ayrılmaktadır. Dolayısıyla kadınlar, gelecek nesiller için anne ve mürebbi olma rollerinden feragat etmeye zorlanmaktadırlar. Ayrıca Endonezya'nın şişme ekonomisi, toplum içerisinde yayılan yoksulluğa çözüm bulmaktan aciz kalmıştır. Buda kapitalizmin, "Ekonomik Büyüme, Milletlerin Yaşamının Büyümesini Geliştirmenin Temel Taşıdır" şeklinde iddia ettiği saptırıcı temellerin, tartışmasız bir şekilde hatalı olduğunu göstermektedir. Nitekim Endonezya'nın benimsemiş olduğu kapitalist ekonomik sistem, halkının refahını ve mutluluğunu gerçekleştirmek yerine aslında toplumsal zulmün alanını genişletmekte ve yoksulluğun yayılmasını artırmakta ve servetler, çoğunluğun aç olması pahasına azınlığın elinde toplanmaktadır.

Batı, Endonezya, Malezya ve tüm İslam aleminde tatbik edilen kapitalist sistem, her şeye arz ve talep zaviyesinden baktığı gibi toplumun temel hedefinin, kadınların ve erkeklerin insanlıklarının çiğnenmesine ve onların, sadece ekonomik bir eşya gibi muamele görmelerine yol açan bir kazanç olduğu zaviyesinden bakmaktadır. Bundaki tek hedef ise bireylerin düştüğü fiziksel ve psikolojik zararlar yada genel olarak aileyi ve toplumu parçalayan yıkıcı sosyal sonuçlar görmezden gelinerek maddî faydanın devlete geri dönmesidir.

Toplumun bireylerinin önüne sürekli menfaati koyduğu gibi ailenin önüne de maddiyeti koyan işte bu zihniyettir. Dolayısıyla çalışan göçmen kadınlardan dönen büyük finansal havaleler, hükümetin başarısının bir göstergesi ve kanıtı değil bilakis hükümetin başarısız olduğunun, kadınlara dönük ekonomik güvenliği sağlamaya muktedir olamadığının ve yoksulları gözetmedeki büyük görevini idrak edemediğinin bir kanıtıdır.

2-Kapitalizmin aksine İslam, kadına bir eşya olarak bakmaz. Ancak ona, kendisinden sorumlu olan erkek akrabaları yada devlet tarafından korunması ve kamil bir şekilde maddî gözetiminin sağlanması gereken bir insan olarak bakar ki böylece kadınlar, eş ve ana gibi önemli rollerini yerine getirme imkanı bulabilsinler. Aynı zamanda İslam, isteyip arzulaması durumunda kadının çalışmasına da izin vermektedir. Dolayısıyla kadınların, çalışmak için herhangi bir vakitte herhangi bir maddî ve ekonomik baskıyla karşı karşıya kalmaları caiz değildir. Mesela, pazarlığa veya tehdide veya zulüm altında çalışmaya zorlanmaya maruz kalmaları gibi. Böylece kadınlar, yaşamak için çalışan kimseler haline gelirlerken aynı zamanda da evin gözetiminden sorumlu olan kimseler haline gelmektedirler.

3-Milyonlarca Endonezyalı kadın, dışarıda çalıştıkları gibi aynı şekilde milyonlarca Müslüman kadın da dünyada maddî sömürüye maruz kalırlarken bu kadınların tamamı, Hilafet Nizamı'nın gölgesinde farklı bir hayat yaşayacaklardır. Zira uzun bir süre tatbik konumunda kalan, yoksulluğu çözmeye muktedir olduğunu kanıtlayan ve aynı zamanda da kadının onurunu ve saygınlığını koruyan işte bu sahih sistemdir.

Hilafet Nizamı, kamil ve sahih bir ekonomik sistemi tatbik eden bir devletten ibaret olup kapitalizm gibi menfaate dayalı kusurlu bir temeli tamamen reddetmektedir. Dolayısıyla o, servetin azınlığın elinde birikmesini yasakladığı gibi kamu mülkiyetinden olan doğal kaynakların özelleştirilmesine izin vermeyen, altyapının inşa edilip geliştirilmesi, ziraat, sanayi ve teknoloji için güçlü yatırımlar yapan bir nizamdır. Ayrıca o, hükümleri ve kaideleriyle servetin sahih bir şekilde dağıtımı için çalışan, her bir ferdin temel ihtiyaçlarının gerçekleşmesinin önemine vurgu yapan, çok güçlü bir ekonomi ve üretim için sahih temeller koyan, giderek artan işsizliğe meydan okuyan, fertleri destekleyen ve aynı şekilde onlara refahlarını gerçekleştirme imkanı tanıyan bir nizamdır. Dolayısıyla erkeklere, ailelerine yönelik görevlerini yerine getirme imkanı sağladığı gibi onlara ailelerinin yaşamlarını sağlama imkanı da tanımaktadır. Aynı zamanda İslam Devleti'nin görevlerinden biri de kendilerine bakacak erkek akrabaları olmayan kadınların gözetimini sağlamaktır.

Bizler, Endonezya, Malezya ve tüm İslam dünyasındaki kadınları, Hilafet'i yeniden kurmak ve bir Halife nesbetmek olan bu hedefin yanında durmaya ve onun gerçekleşmesine yardımcı olmaya davet ederiz. Zira kadınların omuzlarından bu ekonomik yükü kaldırıp onu kendi omuzlarına alacak olan bizzat odur. Bundan dolayı sizleri, Allah'ın azim bir ecir vaat ettiği siyasi mücadelenin olduğu bu çalışmaya katılmaya davet ediyoruz. Zira bu çalışma, siz kadınları bir alış veriş eşyası olmaktan insan olarak onurlu ve saygın bir konuma dönüştürecek bir devletin kurulmasına yol açacak olan bir çalışmadır. Çünkü kadın, İslam'da bundan daha azını hak etmemektedir.

الر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ "Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları zulumattan nûra, yani Azîz ve Hamid olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır." [İbrahim 1]


Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER